"Senedi yok ediyorum."
Kadın, Chen'in borç senedini yırtıp çöp kovasına attıktan sonra boyutsal yüzüğünü uzattı.
"Bu da borcun dışında kazandığın miktar."
Chen, heyecanla yüzüğünü uzatmıştı. Küçük bir elektirklenmeden sonra beyaz boyutsal yüzüğün içerisinde 99 tane altın belirdi. Küçük çocuk şaşkınlıkla gözlerini açtı ve bir kere daha kontrol etti.
Ba-Thumph! Ba-Thumph! Ba-Thumph!
Kalbi, bu astronomik değere sahip altınları görünce deli gibi atmaya başlamıştı. Ruh denizindeki küçük perinin suratında ise ekşi bir ifade vardı.
"Silah bakmak istediğini söylemiştin değil mi? Bunun için 3. Kata çıkabilirsin."
Chen, piyangoyu vurmuş gibi geniş bir gülümsemeyle merdivenlere yönelmişti.
"Bu inanılmaz! Sen harikasın July."
Sevinçli kahkahaları içine gömerken sonunda 3. Kata çıkmıştı. Duvarlara asılı silahları görünce içi kıpır kıpır oldu.
"Bunlar oldukça güzel."
Küçük peri kollarını birleştirirken, silahlara küçümser bir bakış atmıştı.
'Üst kata çık Chen! Orada daha kalitelilerini bulacaksın.'
Chen'in, küçük periye olan güveni tavan yapmış vaziyetteydi. Bu yüzden lafını ikiletmeden hemen bir üst kata ilerledi. Burada çok az müşteri vardı. Siyah tutacaklara sabitlenmiş kılıçlar, sabreler, mızraklar ve hançerler etrafa keskin bir aura yayıyordu. Bunun dışında balta, gürz, hatta iki tarafı keskin kılıç benzeri silahlar da mevcuttu.
"Buyrun nasıl yardımcı olabiliriz?"
Genç bir adam, Chen'e yaklaşırken nazik bir tonda konuşmuştu. Chen'in aurasını hissedince ikilemde kalsa da hâla Siyah Güneş Akademisinin mülkündelerdi. Bu yüzden en zayıf öğrenciye bile, saygısızlık yapma cüretini gösteremezdi.
"İlk defa bir silah alacağım. Yardımcı olmanızı istiyorum."
Adam, nazik bir gülümseme ile başını sallamış ardından en yakın rafa ilerlemişti. Eline aldığı mavi bir kılıcı savurarak havayı kesmişti.
"Kılıç size önerebileceğim en pratik ve kullanışlı silahtır. Ayrıca kılıçla bir olma seviyesine gelirseniz savaş gücünüz büyük bir atılım gerçekleştirecektir."
Chen, adamın uzattığı kılıcı eline alınca tuhaf hissetmişti.
"Kılıç istemiyorum."
Kılıcı bir kere bile savurmadan tekrar adama vermişti. Bunun nedeni, kılıcını eline alınca içini tatminsizlik hissinin kaplamasıydı. Kılıç onun yolu değildi. Adam, anlayışla kafasını salladıktan sonra eline bir mızrak almıştı.
"Uzun menzilli sayılabilecek güvenli bir silahtır, ayrıca yılan dansı isimli teknikte de ustalaşırsanız mızrağı kendi uzvunuz gibi rahatça kullanabilirsiniz."
Chen, kendinden uzun silaha bakınca suratını ekşitmişti.
"Daha kısa bir şeyler yok mu?"
Adam, mızrağı tekrar yerine yerleştirdikten sonra kısa kılıç ve hançerlerin olduğu bölmeye ilerlemişti.
"Birde şunlara göz atın."
Adam, eline aldığı siyah bir bıçağı kabzasından çıkararak Chen'e uzatmıştı. Chen, bıçağı eline aldığı an büyük bir aşinalık hissi vücudunu kaplamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mhitra
FantasyKronolojik olarak yazılan 2. Kitap olmasına rağmen , Andrea ile ufak göndermeler hariç bağlantısı bulunmayacaktır. Bu yüzden okumaya direkt bu kitaptan başlayabilirsiniz . Ayriyetten kitap ismini kararlaştırmamda bana büyük yardımları dokunan 'kitap...