Bu bölümü blackandorder 'a ithaf ediyorum.
♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤
"CHEN!! DUR ARTIK BEDENİN GÜCÜMÜ KALDIRAMAYACAK!"
Küçük perinin öfkeli ve telaşlı bağrışları, Chen'in zihninde yankılanırken hiçbir geri bildirim alamıyordu. "SUNG KLANI!!"
Dişlerinin arasından nefretle dökülen kelimeler, ayaklarının altındaki tanımlanmayacak insan uzuvları ile ürkütücü bir uyum sergiliyordu.
Şehir lordunun konağının parçalanmış ve harabeye dönmüş hâlinden, hiçbir canlı bireyin kurtulamadığı ilk bakışta belli oluyordu. Ama beyaz saçlı gençliğin yüzünde, herhangi bir tatmin ifadesi yoktu. Kırmızı görmüş boğa gibi geldiği yönden geri döndü. Attığı her adım, insanlığın sınırlarını parçalayarak onu yüzlerce metre ileriye sürüklüyordu. Chen'in Sung Klan arazisine gelmesi yaklaşık üç dakika sürdü. Ön avlunun muhafızları, ellerinde birer ortak mızrak ile devriye görevlerini sürdürüyorlardı. "Hey, sen de duydun mu?"
Muhafızlardan birisi yanındaki arkadaşına merakla sordu. Çölün sessizliğini kıran rüzgarın uğultusu, şiddetlenmiş gibiydi. "Neyi?"
Arkadaşının tembel surat ifadesine, bıkkın bir cevap verecekti ki hayatı boyunca unutamayacağı bir şey oldu.
Bommm.....
Yaklaşık 5 metre ötede, saniyeler önce tembel bakışlarla etrafı süzen arkadaşının bedeni patlayarak gerisin geri duvarla beraber klan arazisinin ortasına giden bir yol oluşturmuştu. Yaşından beklenmeyecek tiz bir çığlıkla bağırdı ve korkuyla geriye savruldu.
"SUNG KLANI!! DIŞARI ÇIKIN!"
Öfkeli bir bağırma klan konutlarının bölgesinde yankılanırken, etraftaki azınlık şok görünümü ile sesin kaynağındaki kişiye baktı. Bu esnada Chen'in Hükümdar aurası gittikçe zayıflıyor, bedeni bu ağır yüke dayanamıyordu. "KİM GECENİN BU VAKTİ EVİME SALDIRIYOR?!"
Basit bir gecelik içerisinde konaklardan birinden fırlayan orta yaşlı bir adam, ayakta dikilen bu yabancı gençliğe hışımla baktı. Bu esnada klan üyelerinden oluşan bir kalabalık, etrafta toplanmaya başlamıştı. "GEBERTİN ŞUNU AHMAKLAR!"
Saniyeler içerisinde sersemleyen muhafızlar, talimatla beraber kılıçlarını kınlarından çıkardı. "Klan liderinizi çağırın."
Muhafızların ona yaklaştığını gören Chen, burnundan solumasına rağmen etraftaki insanlara bakarak dişlerini gıcırdattı. "GEBERTİN DEDİM ŞU PİÇİ!"
Otoriter orta yaşlı adamın yinelenen kükremesi, Chen'in etrafını sarmalayan muhafızları ayılttı. "Hayatını çöpe atmak için çok yanlış bir gün evlat."
Chen'in tam karşısındaki muhafız, genç adamın vücudunda solan auradan da güven alarak ileriye sert bir adım attı ve temel bir delme hareketi yaptı. Başlangıç Alemindeki bu muhafızların kullandığı kılıç teknikleri, Chen'in gözünde sopa sallayan küçük çocuklardan pek farklı değildi. "O oyuncağını gözümden çek böcek."
Ona düz bir ivme ile yaklaşan kılıcı, iki basit ayak hareketi ile atlatan Chen küçümseyerek adamın bileğini kavradı ve tüm fiziksel gücü ile sıktı.
Cracckkk...
"Uağhhh...."
Bu su gibi pürüzsüz hareketleri yarım saniyede izleyen adam, mengene gibi bileklerini kavrayan bu korkunç kuvveti acı dolu bir ifadeyle seyretmekten başka bir şey yapamadı. Bir sonraki saniye ise kavrayışından kurtulan kılıç ile beraber, göğsüne kuvvetli bir tekme yedi ve metrelerce geriye savruldu. "KLAN LİDERİNİZ NEREDE?!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mhitra
FantasyKronolojik olarak yazılan 2. Kitap olmasına rağmen , Andrea ile ufak göndermeler hariç bağlantısı bulunmayacaktır. Bu yüzden okumaya direkt bu kitaptan başlayabilirsiniz . Ayriyetten kitap ismini kararlaştırmamda bana büyük yardımları dokunan 'kitap...