37. BÖLÜM "Geçmişten Bir Ses"

10.1K 1.1K 101
                                    

Yeni bölüm bildirimi gitmediği için bölümü tekrar paylaşıp şansımı denedim...

Mektupları zarflara yerleştirmişti, hepsi yeni zarflardı ve hepsinin köşelerinde sayılar vardı, sırayı bozmadan gitmemi istediğini anlamıştım. Zarfın üzerinde parlayan güzel el yazısını uzun uzun süzerken bana içinde neler sakladığını, ne beklemem gerektiğini söylemesini isterdim.

Sonunda ilk zarfı açtım.

***

Birinci Mektup

26.05.2017

Perşembe

Takvime baktım ve seninle ilk kez birbirimizi görmek için anlaştığımız o tarihin on beşinci yıl dönümüne ne kadar az kaldığını fark ettim. Bu tarih beni her yıl rahatsız eder, çünkü hatamı yüzüme vuruyormuş, benimle alay ediyormuş gibi hissederim. Ama bu yıl her şey değişti, değil mi? Önceki yıllara benzemiyor.

Beni uykusuz bıraktı.

Şu an saat sabaha karşı 4 ve ben sana bu mektubu yazıyorum. Başta utanç verici olacağını düşündüm, yıllar sonra sana bu şekilde yazmanın. Ama bir yanım her şey böyle başladığı için en doğrusunun bu olduğunu söyledi.

25 Haziran, on beşinci kez kapımıza dayandı. Bu sefer onu nasıl karşılamalıyız?

Aslında bunları seninle asla paylaşmamayı düşünüyordum, o zaman bile sana asla göndermeyeceğimi bilerek yazmıştım bu mektupları. Ama sanırım geçmişteki beni dinlemen en iyisi olacak, çünkü şu an sana ne söylersem söyleyeyim hayata o zaman nasıl baktığımı, ne düşündüğümü ve hissettiğimi tam olarak ifade edemeyeceğim. Oğuz olarak konuştuğum her şey Uzaylı'yı anlatmaya yetmeyecek. Bu yüzden geçmişten gelen bu sesi dinleyeceğini umuyorum.

Senden bir cevap beklemeli miyim? Ne şekilde olacağı sana kalmış ama lütfen beni cevapsız bırakma. Uykusuz kaldığımda berbat birine dönüşüyorum. Çalışanlarımın acı çekmesini istemezsin, değil mi?

***

İlk kağıdı gülümsememi tutamayarak bıraktım. Kalbim çok hızlı atıyordu, çünkü Oğuz'dan böyle bir şey çıkacağını gerçekten düşünmezdim. Bana mektup yazmaya devam etmişti. Beni öylece unutmamıştı.

Diğer zarfı açtığımda yıpranmış, eski bir kağıt çıktı, rengi geçen yıllar sonucunda solmuştu ve Oğuz'un yazdıklarının kanıtıydı. Yatağımın üzerinde kıpırdandım, sırtımı yatak başlığına yasladım ve bana yıllar öncesinden seslenen Oğuz'un, o zaman tanıdığım haliyle Uzaylı2Nın sözcüklerini okumaya başladım.

***

İkinci Mektup

22.06.2002

Cumartesi

Şu anda aklım çok karışık, çok fazla düşüncem var. Bu mektubu sana ulaştırma şansım olmayacak ama yine de yazıyorum, belki bu şekilde düşüncelerimi bir yoluna koyabilirim.

Buluşmaya karar verdiğimizde gerçekten çok heyecanlandım, bunu çok istiyorum ama bu duygular bana çok saçma gelmeye başladı. Seni tanımıyorum bile, adını bilmiyorum, nasıl göründüğüne dair hiçbir fikrim yok ama o halde seni görecek olmak beni heyecanlandırıyor ve bu yüzden kendimi savunmasız hissediyorum.

BOL KÖPÜKLÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin