{66}

1.7K 156 253
                                    

Doğan

Ayaklarımı vura vura kaçmak istiyordum. On beş dakika önce sahne korkusu edinmiştim sanki. Bu yüzden durmadan aynadan kendime bakıyor, dikkatimi başka şeylere odaklamaya çalışıyordum.

En sonunda İrem mantıklı bir öneri sundu. "Başlamadan arkadaşlarına sarılmak ister misin? Ne bileyim belki moral olur, gerginliğini azaltır. Ne dersin?"

Gülümseyip önce ona sarıldım.

Ellerimin titrediğini hissediyordum. Herkes gerginlikten sanıyordu ama alkol almadan önce bir şeyim yoktu. Bir şişe daha içsem dizginlerdim belki. Evet, mantıklıydı.

İrem'e gülümsedim ve kimseye belli etmeden biraz daha alkol aldım. Şu an polemik çıkması, en son istediğim şey bile değildi.

Ellerimi öne uzatıp baktım, daha iyiydi. Titremiyordu. Gerginlikten olmadığını biliyordum zaten.

Seyircilerin arasına karıştım.

Alp'e koşup sarıldım. Sendelerken gülerek o da bana sarıldı. "Yapacaksın, kendini sıkma."

"Teşekkür ederim."

"Ben de ben de!"deyip bize yapıştı Ceren de. "Seninle gurur duyuyorum kuzum benim!"

Gülümsedim. "İyi ki varsınız."

Geriye çekilirken bana inanan yüzlerini görmek beni mutlu etmişti.

"Bera kuşun da geliyor,"dedi Mert.

"Beraa!"

"Heey!"dedi seke seke buraya gelirken. Kollarımı açıp ona sımsıkı sarıldım. İkimiz de gülmeye başladık.

Mert o arada duymuyorum sanıp Tuncay'ı omzuyla dürttü. "Ben mi yoksa o mu daha yakışıklı?"

"Düzüm ben amına koyayım."

Homurdandı.
"İyi, siktir git. Evran sence?"

Evran, Bera'ya birkaç saniye baktı.
"Ah... Bera."

"Evran, nasıl ölmek istersin?"

"Ah Bera mı?"dedi Alp sinirle. "Akşam sevişmek istersin Evran."

"Mert, siktir git ya!"dedi Evran da sızlanarak. "Alp benimle sevişmeyecek, of hep senin yüzünden."

"Ağlama lan, bir günden ölmezsin."

"Sen artık düzgün bir şekilde Doğan ile sevişmiyorsun. Beni anlayamazsın!"

Mert bir şey diyecek gibi dursa da susup bakışlarını onlardan çekti.

Şu an o kadar seksiydi ki...

"Harika görünüyorsun,"dedi Bera beni süzüp. Evet, dünyaya dönmeliyim.

Gülümsedim. "Ee... Seni arkadaşlarımla tanıştı-"

Mert yerinden kalkmadan elini uzattı. "Mert, erkek arkadaşıyım."

Çocuğu öldürecek gibi bakıyordu.

Dudaklarımı ısırıp gülmemek için kendimi tutmaya çalıştım.

Bera gülümseyerek elini sıktı. "Bera. Demek meşhur Mert sensin. Çok memnun oldum."

Mert kaşını kaldırdı, bana kısa bir bakış attı.
"Benim."

"Doğan sana ne kadar aşık olduğunu anlatıyordu. Barışmanıza sevindim, Doğan daha mutlu gözüküyor."

"Bensiz mutlu değildi yani..."

"Evet. Onu kimse mutlu edemiyordu."

"Buradayım ben de, bilginize,"dedim dudak büzüp.

"Umarım böyle birbirinize iyi gelmeye devam edersiniz,"dedi Bera şirin bir bakışla. "Çok da yakışıyorsunuz."

Maske | boy×boyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin