Maske | boy×boy

{91}

Doğan

"Sima'nın maması bitmiş."

Mert cevap vermeden sürücü koltuğuna geçti. Dudak büktüm, dönüşte ben kullanacaktım, öyle söylemişti.

"Cezalısın,"dedi yola bakarak.

Sürücü koltuğunun kapısını açıp kucağına oturdum, beklemediği için irkildi. Kollarımı boynuna sarıp "Neden?"dedim usulca.

"Sen bugün çok şımardın."

Şımarmaktan kastı Koçtaş'ta ona aradığım şeyi bulmak için sadece altı tur attırmamdı.

"Ya birkaç tur attık sadece."

"Alışveriş arabasına oturup koşarak seni sürmemi istedin, boyun yetmediği için raflara tırmandın ve ben tutmasam düşüyordun, mal bir oyuncak aldın, telefonda Evran ile yanımda seks dedikodusu yaptın."

Aldığım mavi pengueni onun yüzüne bastırdım. "Ama çok tatlı değil mii?"

Mert penguene bakıp "Bunu çocuklar bile almıyor,"diye homurdandı.

"Of tamam şımardım. Ne olacak ki? Cezalandıracak mısın beni?"

Yüzüme bakmadan konuşuyordu.
"Cezalandırıyorum bile. Yana geç."

"Yüzüme bakıp cezalısın dersen geçerim."

"Öyle dünya yok,"dedi belimi tutup.

Boynundan kendime çekip ağzımı burnuna getirdim.

Önüne bakıyordu.
"Doğan...Dışarıdayız..."

"Dokun bana,"diye fısıldadım. Belimdeki elini tutup sertliğime bastırdım. Bedenini arkaya atıp inledi. Elini hareket ettirirken eş zamanlı ben de hareket ettim.

"Lan var ya zorla elletiyorsun kendini,"diye sızlandı.

Burnumu burnuna sürttüm. "Sanırım ben çok çikolata yedim."

"Sanırım,"dedi gülerek. "Beş paket yedin."

O kadar çok değildi.

Beni yan koltuğa oyuncak bebekmişim gibi kaldırıp koydu. Kemerimi de takınca göz devirdim.

Anayola çıktı.
"Neydi şu pandan? Adı neydi?"

"Pan Pan."

"Onu ve kalan eşyalarını alalım, oradan markete uğrarız ve yiyecek bir şeyler alırız."

Başımı sallayıp radyoya uzandım, bir yandan ceplerimi yokluyordum. "Ya benim çakmağım sende mi yine?"

"Torpidoya bak,"dedi kornaya basıp. "Yürü lan amına koyduğum!"

Mert ve trafik... Beraberken dehşet veren ikili.

Sigaramı yakıp eş zamanlı camı açtım ve camdan sarkar gibi içmeye başladım, arabaya kül gelirse Mert o insana külü yalatarak temizletiyordu. Bunu cidden yaşamıştık, Evran yurtdışından gelmiş, onunla çok eğlendiğimiz harika bir geceydi. Alp tabii ki yemek yiyip onun dizlerinde uyumuştu, yol yorgunuyken hiç çekilmiyordu zaten.

Biz de arka koltukta Evranla dedikodu yaparken ön koltuktaki Ceren ve Mert gündem tartışıyordu.

Sonra Evran sigara yaktı ama içerken gözle görülmeyecek kadar az bir kül döktü. Mert de arabayı durdurup koltuğu ona yalattı.

Başka birisi olsa normal olmadığını düşünürdü ama biz çevremizde çok fazla anormallik olduğundan buna hassasiyet diyorduk.

Mert'in öf diye bağırışıyla kendime geldim.
"Doğan geç şu şarkıyı."