{68}

1.8K 167 192
                                    

DININI TAKE ME TO CHURCH 

Doğan

Gözlerimi kapatıp inlememek için dayanmaya çalıştım tekrar. Acı dayanılmazdı. Her darbeleri öldürecek gibiydi.

Derken siren sesleri duyuldu.

"Siktir ya!"dedi yanındaki çocuk. "Kaybolalım haydi!"

Ele başları levyeyi çeneme doğru savurdu. "Bir dahakine gebereceksin."

Ve gözümü açtığımda kaybolmuşlardı.

"Doğan!"

Yerden destek alıp kalkmaya çalıştım ama sadece ellerim titredi. Acıdan nefesim kesildiğinde tekrar yere yapıştım. Bu daha çok acıya sebep oldu.

"Burada! Mert burada bak!"

Buğulu bakışlarla gelen Mert'i gördüm. Sanki ışınlanmış gibi bir anda beni kolları arasına aldığında acıyla haykırdım.

"Orospu çocukları!"dedi Evran arkadan, ses tonu ağlayacak gibiydi.

"Sikeyim... Nereye gittiler?"

Ceren burnunu çekti.
"Alp peşlerinden koştu! Evran levye var hepsinde!"

"Ne?"dedim nefes nefese. Alp'e bir şey olursa ne yapardım ben? Ve benim yüzümden...

"Evran peşinden git!"

"Evran ne yapabilir? Onu da mahvederler! Yirmi kişiler!"

Mert hızla ona "Al şu anahtarı,"dedi. "Torpidoda silah var. Çıkar ve onları gördüğün an havaya ateş et."

"Ya birisine gelirse?"diye bağırdı Fatih. "Mantıklı düşünün!"

"Ambulans nerede kaldı?"

Kıvanç volta atıyordu.
"Alp telefonunu açmıyor."

Mert bir Evran'a bir bana baktı. Kollarımı boynuna sardım. "Mert..."

O da refleksmiş gibi hızla bana sarıldı.

"Sikmişim ambulansı. Getirin şu arabayı." Saçlarımı okşadığını hissettim. "Doğan uyanık kalmaya çalış, nolur güzelim."

Dokunuşuyla acımın birkaç saniyeliğine hafiflediğine yemin edebilirdim. Tabii, sadece birkaç saniye.

"Çok...Çok acıyor....Ben ne yaptım o insanlara?"

"Bir şey yapmadın,"dedi titrek bir sesle. "Sen parlıyorsun. Sen hiçbir şey yapmadın. Onlar farklı bir ışık gördüklerinde söndürmeye çalışıyorlar. Yapamayacaklar, güzelim. Söz veriyorum. Onlar senin güzel ışığını söndüremezler, tamam mı? Güçleri bile yetmez."

Evran ağlamaya başlamıştı. "Ben gidiyorum. Fatih bırak beni lütfen. Siz hastaneye gidin."

"Evran sakin olmazsan daha kötü şeyler olacak."

Ceren, Evran'a sarılıp hıçkıra hıçkıra ağlayan Evran'ı sakinleştirmeye çalıştı. Yüzümü buruşturup doğrulmaya çalıştım. Mert ellerini belimde birleştirdi. "Dur."

Maske | boy×boyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin