Maske | boy×boy

{90}

Doğan

Her şey ne çabuk değişiyordu. Lisede Mert için ağladığım, önyargılı insanlardan korktuğum günleri dün gibi hatırlıyordum.

Bugün ise beraber düğün hazırlığı yapıyorduk. Bursa'da güzel bir mekan seçmeye çalışıyorduk ama önyargılar insanın yakasına yapışıp bırakmıyordu.

Her şeye, herkese rağmen mutluydum. Her zamankinden daha mutlu hem de. Ayaklarım yere basmıyordu sanki. Çakılmaktan korkmam gerekirdi ama Mert dizlerimde yatmış, kucağındaki kaseden cips yiyerek Friends izlerken onunla olan bu dünyamdan çıkamıyordum.

Ona evlenme teklifi etmeyi düşündüğüm çok an vardı-daha çok hayal gibiydi- ama bir anda kararımı vermiştim.

Mert karşıdan bana baktı.
"Yanında ne içiyoruz?"

"İtalyan sodası,"dedim gözlerim alkollerdeyken.

"Ben de İtalyan sodası alacağım."

"Karşımda alkol içebilirsin, güzel şaraplar var,"dedim menüde göz gezdirip. "Benim için şey yapma yani-"

Masada elimi tuttu. "Sen dışında umurumda olan bir şey yok."

Gülümsedim.

Elimi sıkıp o da gülümsedi. Yavaşça parmaklarımı parmaklarından çektim.

Mert garsona siparişleri verdikten sonra her zamanki dedikoducu çift halimize döndük.

"Amerikan dublajı nasıl?"diye sordum.

"Hala mal."

Güldüm. "Kötü birisine benzemiyor, yaptığım yemekleri çok beğenmişti ve kibardı bence."

"Mal olduğu konusunda fikrim değişmedi." Çocuğun sinirle taklidini yapmaya başladı. "Geçen gelmiş dostuum Cavlı seni Instagram'dan takip ediyorum diye. Et dedik sanki anasını satayım. Gaymişsin, evindeki çocukla çıkıyorsun, dedi. Dostuum belliydi, o hava sende var, havalısın! Mal amına koyayım."

Gülmeye başladım.

"Ne?"

"İyi davransana çocuğa, lisede beni savdığın gibi savma. Seni sinemaya götürene kadar canım çıkmıştı be."

"Geri zekalı, bu ayrı. Senden utanıyordum çünkü, illa söyleteceksin."

"Seni sinemaya çağıracağım gün sana yetişeceğim diye merdivenlerden düşmüştüm Mert. Başlarda böyle şeyler olabilir yani."

"Alp utanıyor muydu Evran'dan? Çıktıkları ikinci hafta köpek gibi seviştiler."

"Ne? Alp, Evranla konuşmuyordu bile be. Evran yurtdışı gezisine o gelecek mi diye sorunca eli ayağı birbirine girmişti. Sınavda onunla denk gelince benimle yer değişti, güya sevmiyormuş. Aynı taktik, iki salak. Tabii Alp homofobik gibi davranmıyorduu,"dedim sırıtıp.

O sırada yemekler gelmişti ve yiyip sohbete devam ettik.

"Uzak durmanı istiyordum çünkü korkuyordum. Sana her geçen gün aşık olmaktan korkuyordum fakat bu en güzel şeymiş."