Maske | boy×boy

{95}

Doğan

"Dostuum! Ne içiyoruz?"

Mert menünün üzerinden Uğur'a bıkkın bir bakış gönderdi. Menüyü elimize daha yeni almıştık.

"Doğan, sen?"

Göz gezdirdim.
"Hmm... Ben karadut suyu alacağım."

"Ben de!"dedi neşeyle. Gülünce Mert ters ters bana baktı.

Yumak kucağımdan masaya uzanarak tırnaklarını bastırıyordu. "Yumak da süt içsin,"dedi Uğur. Tekrar güldüm.

"Ee Doğan?"dedi siparişleri verdikten sonra bana dönerek. "Sen ne okuyorsun bakalım?"

"Gastronomi okumak için hazırlanacağım tekrar,"diye cevap verdim. "Düğünden sonra tabii."

"Sen aktör değil miydin? Adamım, her konuda yeteneklisin."

Gülümsedim.
"Ya teşekkür ederim."

"Size dostuum olmayanların saldırdığı oyunu internette izlemiştim. Baya iyiydi!"

Gülümsemeyi keserken başımı salladım. Hatırlamak canımı acıtıyordu.

Mert "Uğur,"diye çıkıştı.

"Ama şu an layıklarını bulmuşlar! İki köpek başarını gölgeleyemez."

"Teşekkür ederim,"dedim utanarak.

Mert göz devirdi. "Sen Doğanla konuşmak için mi buradasın anlamadım."

"Hayır Merto. Size içecek ısmarlamak için varım."

"Mert'i takma sen,"dedim gülerek. "Her zamanki halleri."

"Merto mu? Ben bunu boğarım."

"Oo,"dedi Uğur. "Hiç öyle durmuyordu. Çok sinirli görünüyor tamam da..."

"Sinirli görünmüyor, direkt agresif."

"Ben de buradayım yalnız!"

"Ben de yemek yapmaya bayılıyorum!"dedi Uğur neşeyle. "En sevdiğin tatlı hangisi?"

"Mal mal sorular sorma Uğur,"diye kızdı. Kalkıp Mert'in yanına oturdum. İçeceklerimiz gelmişti.

Uğur sırıttı.
"Çilekli puding benimkisi."

Güldüm.
"Mert'inki de."

"Artık değil,"dedi Mert.

Mert'in pipetini ağzıma götürüp elmalı smoothinesinden içtim. "Doğan! Senin içeceğin var!"

"Ama bu kadar güzel değil."

O sırada Uğur "Dostuum tuvalet beni bekler,"deyip tuvalete gitti.

İçeceğine uzandı.
"Bundan söyleseydin bana ne."

Üzgün üzgün ona baktım. Numara. Şimdi yiyecek.

Bardağı önüme itti.
"Al. Boğazında kalsın."

"Yaa Mert! Öyle demesene!"

Umursamaz bakışlar atarken kucağımdaki Yumağı aldı. Onun başını okşamaya başladı. Yumak mırlayıp Mert'e sürtündü.

"Azıcık içtim bak,"deyip bardağı gösterdim.

"Bitirseydin,"diye çıkıştı. Pipeti dudaklarına götürüp içeceğinden birkaç yudum aldı. "İnsanı çıldırtıyorsun ya."

Dudaklarım kıvrıldı.
"Sen başka şeylere sinirlisin, bahane atıyorsun sadece. Her zaman içeceğinden içerim ben senin."

"Neye sinirliymişim ben?"diye bağırdı. "Sinirli değilim."