ARKADAŞLAR İKİ BÖLÜM FALAN YAZDIM SIRASI KARIŞMIŞ BEN AYARLICAM O DOĞANIN YEMEK YAPTIĞI BÖLÜM SONRA GELECEK OF NE MALIM YA
Gece olduğu için deniz daha çok hoşuma gidiyordu. Gökyüzüyle birleşmiş gibi gözüküyordu, durgun bir görüntüsü vardı. Mudanya denizini sevmezdim ama manzarayı, burada özgürce dolaşan insanları, sevgi dolu sohbetleri severdim.
Arabayı büfelerden birisinin yakınına park ettim. Mert radyoya uzanıp radyoyu kapattı.
Gülümseyip kemerimi çıkardım. "Gel hadi."
Aldığımız şaraplarla insanlardan uzak bir köşeye oturduk. Kanlı aya uzansak yakalayabilecek gibiydik. Kırmızı şarabı ona doldururken beni izledi.
"Canın istemez mi?"dedi masumca.
Güldüm. "Yok. İyiyim böyle."
Aslında baktıkça elim ayağım titriyordu.
Kadehini elime alıp karşısına oturdum. Ona uzattım.
"Kırmızı aldım,"dedim gerilirken. Gülüp zaten kırmızıyı tercih ettiğini söyledi.
Ellerimle oynarken sustum. Kasılmaktan omuzlarım acımaya başlamıştı. Gerginlikten ellerim katılmıştı resmen.
Mavilerini bana dikip gülümsediğinde her şey on kat daha zor hale geldi. Teşekkürler Mert.
"Okulun nasıl?"diye saçma bir soru sordum.
"İyi, seneye bir dersi alttan alacağım gibi ama iyi."
"Harika."
Yanımıza yaklaşan gri kediye ilgisi yönelince yavaşça tuttuğum nefesimi bıraktım. Eğilip kediyi sevdi. Kedi ona sürtününce güldüğünü duydum. Ben de gülümsedim.
Bir kadeh daha doldurdum ona.
Mert hala kediyle oynuyordu.
"Biz de böyle kedi alalım mı?"diye sordum.
Boş olan kadehi -alışkanlık- eline aldı. "İstiyorsan yarım kadeh doldurayım."
"Ya ben iyiyim böyle,"dedim şaraba bakmadan.
Güldüm.
"Sima var güzelim ve dur sana da çay söyleyeyim."
Off güzelim diyordu yine ya. Daha da heyecanlanıyordum.
"Onu çok seviyorsun."
Güldü.
"Evet, çocuğum gibi."Tamam buradan girerdim konuya.
"Çocuk sahibi olmak nasıl olurdu sence?"
Kediyi okşamayı keserken bir an sessiz kaldı. "Bilmiyorum. Çocuklarla aram senin kadar iyi değil."
"Kendi çocuğunsa iyi olur,"dedim gülümseyip.
Kirpikleri titrerken sessiz kaldı. Yüzündeki ifade hoşuma gitmişti, düşündüğü belliydi.
"Gelsene,"dedim ayağa kalkıp.
"Şaraplar?"diye sordu.
"Onları da al,"deyip sahilde yürüdüm. Bana yetiştiğinde yürümeye devam ettik, yürüdük, yürüdük ve denizle karanlığın birleştiği kör bir noktaya geldik. "Taşa bırakabilirsin,"diye mırıldandım.
"Yüzecek miyiz?"dedi sırıtarak.
"Hayır!"
Güldü. "Hala denizden korktuğunu söyleme. Alışmıştın."
![](https://img.wattpad.com/cover/184495129-288-k313325.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maske | boy×boy
Cerita Pendek"Deli sevgilini başından sav. Unutma ama sen hala bir korkaksın, ben ise burada daha rahatım ve homoseksüelim diye bağırıyorum." BxB (Önce Kamyon'u okumanızı öneririm.)