Maske | boy×boy

{25}

Doğan

"Ya elimi kolumu bağlayın benim. Sıfır şaka, cidden yapın bunu."

"Kanka hayır demek çok mu zordu amına koyayım? Saklana saklana geziyoruz. Bir gecede ajan olmayı öğrendim."

Oflayıp başımı Ceren'in omzuna yasladığımda kırmızı ışık yandı. Ceren saçlarımı okşadı. "Bana bak o birileri Araz olmasın? Ben dün gece sorunca var birileri demiştin ya."

"Evet o,"dedim kısık sesle.

Ceren birden geri çekildi ve haykırdı. "Nee?"

"Yavrular ne oluyor ya?"

"Oha Doğan! Ben şakasına söylemiştim! Benimle dalga mı geçiyorsun? İnanamıyorum. Nasıl ya? Dalga geçiyorsun değil mi?"dedi tek nefeste.

"Ya hoşlanıyorum işte biraz..."

"Araz mı?"diye bağırdı Demir de. Yanımızdaki kadınlar bize dönüp tuhaf tuhaf baktı.

"Off birden oldu!"diye kendimi savunmaya çalıştım.

"Kardeşsiniz siz!"

"Aman değilmişiz işte!"

"Seviştiniz mi?"diye sordu Ceren. Ellerimle yedi yaptım. "İnanamıyorum Doğan."

"Bir de saydın mı?"

"Çünkü profesyonel tamam mı?"diye çemkirdim Demir'e.

"Ben sana bir şey diyemiyorum. Psikolojimi bozdunuz."

"Aa şuna bak sanki Uzayla kanka değildin hiç."

"Haklı,"dedi Uzay.

"Beni savunman gerek, çünkü erkek arkadaşımsın, ayıp oluyor."

Ceren bana sırıttı. "Kızardın."

"Işıktandır o."

Oysaki kızardığımı hissetmiştim.

"Araz geliyor,"dedi Demir.

Yolun karşı tarafında Araz'ı gördüm. El salladı, göz devirip bakışlarımı kaçırdım.

"Ben açım,"dedi sonra da.

"Az önce yedik."

"Yine yiyelim, yetmedi."

"Selamm,"dedi Araz kaldırımda yanımıza ulaştığında.

Demir gözlerini kıstı. "Selam olsun bakalım."

Ceren ona göz devirdi. Topukluları üzerinde hafif bir sesle Araz'a yaklaştı. "Hoş geldin Araz. Görmeyeli nasılsın?"

"Seni görünce daha iyi oldum,"deyip gülümsedi Araz. "Çok güzel görünüyorsun."

"Teşekkür ederim,"dedi Ceren tatlı tatlı gülümseyip. Gerçekten de öyle gözüküyordu. Turuncu bir tulumla saman rengi sandaletlerden giymişti, sarı saçlarındaki dalgalar ışıltılı gibiydi. Benimki gibi mavi renkli olan güneş gözlüklerini başının üzerine ittirmişti.

Güneş gözlüğümün üstünden ikisine baktım.

"Demo'ya geçiyorduk, bize katılman çok hoş."

"Hayır değil,"diye mırıldandı Demir. "Shiplemiyorum o kadar."

Araz "Tabii, bayılırım,"dedi neşeyle.

"Eksik partnerlerini bulur,"diye iğneledim.

Gülümsedi bana.

Göz devirip önden içeri girdim.

Bu gece de rahat yoktu.

Araz kolunu belime sarınca elektrik çarpmış gibi oldum. "Küs müyüz?"dedi kulağıma.

Dokunuşu beni bitiriyordu. Sesim kesildi, adım bile atamadan öylece durdum. Gözlerimi kapatacaktım neredeyse.

"Özür dilerim,"dedi kısık sesle. "Sen Mert'i hak etmiyorsun, daha iyilerine layıksın. Sadece o ara canım sıkkındı."

Ama o Araz değildi.

"Çok kırıldım Araz,"dedim gözlerine bakarak.

Araz iç çekti. "Biliyorum."

Bakışlarımı masaya yerleşmiş Cerenlere diktim. Araz çenemden kendisine çevirdi beni. Dudaklarını dudaklarıma bastırdı, titredim. Vücudum uyuştu, geri çekilmek istiyordum ama dokunduğu yer öyle hoşuma gidiyordu ki durduramıyordum onu.

O da bunu fark etmiş gibi elini saçlarıma daldırıp parmaklarını ileri geri hareket ettirdi. Saçlarım arasındaki parmakları dayanağıma bir darbe daha indirdi.

Yakasına yapıştım ve inleyerek karşılık verdim.

Hissettiğim bu tutku beni esir almıştı artık. Kaçınılmazdı.

Araz dilini dudaklarıma sürttü, ağzımı aralayarak içeri girmesine izin verdim. Bir yandan ellerimle yakasını sıkıca tutuyordum.

"Şşt,"dedi dudaklarım üzerinde. İnledim. Ona bitiyordum.

"Araz..."

"Dudaklarına bayılıyorum,"diye fısıldadı. Gözlerimi aralayıp ona baktım, başımı döndürüyordu. Parmağıyla alt dudağımı okşadı. "Burası benim anlaştık mı?"

"Senin,"dedim gözlerine bakarak.

Tekrar dudaklarıma eğildi. "Özrümü kabul ediyor musun?"

Minik bir öpücük bıraktı.

Ardından kollarımı kaldırıp boynuna sarmama izin verdi. Beni kendisine çekti ve o baş döndürücü hissi hissederken bir kez daha öptü beni.

"Sana bayılıyorum,"dedi dudaklarım üzerinde.

"Mm...Ben...Ben de."

Gözlerime baktığında daha sıkı sarıldım ona. Alt dudağımı dişledi. Başımı arkaya attım.

"Araz..."

Duraksadı.
"Siktir, seni istiyorum."

"Araz ben de..."

Araz güldü. "Bana geçelim mi?"

"Evet...Geçelim evet..."

Masaya yürüdük çünkü telefonumu almam gerekiyordu.

"Prezervatif lazım mı?"dedi Ceren alayla.

Ters ters ona bakınca şirince sırıttı.

Telefonumu alıp cebime sıkıştırdım. "Sabah size börekler, pastalar ve ne isterseniz yapacağım. Şimdi beklemeyin ama tamam mı?"

"İyi sevişmeler amına koyayım."

Dil çıkardım Demir'e.

Ardından Araz'ın yakasından çektim. "Hadi gidelim."

Ceren ve Uzay arkamızdan gülümsedi.

Telefonumu cebime tıkıştırmadan titredi. "Aman kim arıyor be?"diye sızlandım. Sevişmeden önce aranmak beni deli ediyordu. Bir rahat bırakmıyorlardı.

Kesin annemdi ya. Şimdi yalan zamanı.

Oysa sadece mesaj gelmişti.

"Bir sorun mu var?"

Ekrana ağzım açık baktım.

"Var, hayal görmeye başladım."

Ekranı Araz'a çevirdim.

Kaşlarını kaldırdı. "Hayır, hayal görmüyorsun. Hesabına on bin tl yüklenmiş."

Mert.

Haydaa

Doğan sen de hep bir öpücüğe ah Araz bitiyorum Araz oluyorsun ama olmuyor öyle.