Maske | boy×boy

{45}

Karnım ağrıyor ama baktım çook az kalmış bitirdim👌🏻

Çook uzun yorumlar da öyle olsa mı ):

Jolly mekan işte böyle konser falan oluyor, kapalı falan öyle bilmeyenler için öyle hayal edin ışıklı mışıklı. Ne biçim betimleme bu aw

İyi okumalarrhsbfnfdns

Doğan

Üzerimdeki pantolonu düzeltirken gözlerim takacağımı planladığım cap'imi aradı. Dad jeanimle aynı renkti ve onu bulamazsam oturur gitmezdim.

Odalar arası kısa bir tur attım.

"Anne yardım et!"

Derken annem aradığım cap'i avuçlarıma attı.

Koşup yanağını öptüm. "Bir tanesin sen!"

"Öyleyim,"dedi sırıtarak.

Asansöre uçarken ona el salladım. Saçma sapan bir heyecana girmiştim. Belki de Mertle ilk defa konsere gideceğim içindi. Kalan merdivenleri hoplaya hoplaya indim. Yüzümdeki salak gülümsemeyi silemiyordum.

Mert korna çaldı. "Hadi lan ağaç oldum!"

Yanına binip hızlıca bir öpücük verdim ona. "Geldimm."

"Görüyoruum,"diye taklit etti sesimi.

Beni şöyle bir süzdü. Baş sallayıp gülümsedim.

"Hoşuma gittin,"dedi arabayı çalıştırırken.

O, siyahlar içindeydi. Güneş gözlüğü bile siyahtı, sadece ceketinin içindeki tişört beyazdı. Ben de beyaz tişört giymiştim. Sırıtıp arkama yaslandım. Bileğinde simsiyah bir saat vardı, onun haricinde çok klas bir havadaydı.

Düşmüştüm iyice.

Birden kucağına atladım. Beklemediğinden ağırlığımla koltuğa sırtını dayadı, dizlerim üzerinde yükselip ellerimi arkasındaki koltuğa yasladım.

Onu hapsettiğimden birkaç saniye gözlerime baktı.

Parmaklarımla beyaz boynunu kavrayıp ağırlığımı ona verdim.

"Aptal,"dedi gülercesine bir ses çıkarıp.

Koltuğunu arkaya yatırdı ve dengemi kaybettim.

Belimden kavradı ve altına aldı bedenimi. Çenemi sertçe tutup başımı koltuğa bastırdı. İnce parmakları elmacık kemiklerime baskı uyguluyordu, tam gözlerimin içine baktı. "Asla dayak yemezsin."

Burnundan alaylı bir ses çıkarıp güldü.

Dizimi karnına geçirdim. İrkildiğinde arka taraftaki camda kıstırdım onu.

"Yemem."

İki elimle de bileklerini tutuyordum.

Kıpraştı ama kurtulamadı. Kaşımı kaldırıp gülümsedim.

Bedenimi karşı taraftaki cama yasladı, öyle sert çarpmıştım ki sırtım acımıştı. Yüzümü buruşturdum.

"Kim haklıymış?"

Gözlerinin içine baktım. Şimdi onun elleri benim bileklerimi sıkıca kavramış, kapıya bastırıyordu.

Mavilerinde oyunbaz bir ifade vardı, gözlerinin altına gizlediği meydan okumayı hissediyordum. Dudaklarımı onunkilere bastırdım.

Bileklerimdeki elleri gevşerken sızlandı. "Hile yapıyorsun."

"Kurallara göre oynamam,"dedim aletini avuçlayıp. İnleyip geri çekildi. Otuz iki diş sırıttım.