Hey nbr
Elimle boş şişeleri saymaya çalıştım. On. Yok, altı.
Gözlerimi kıstım. "Bir, iki..."
Evet.
Üzerime montumu giyip dışarı çıktım. Birkaç gündür Mertle kalıyordum çünkü geceleri uyumakta zorluk çekiyordum. O bana uyku hapı verip benimle uyuyordu.
İstanbul'un insan kaynayan sokaklarına attım kendimi ve Şişli'ye doğru yola çıktım.
Şişli'nin benim için minik bir yeri vardı. Gay bar. Ayrıca alkolleri çok iyiydi. Otobüse bindim ve kapıya doğru bir yere yaslandım. Bir durak sonra kapı açılınca sendeledim ama birisi beni tutmuştu.
"İyi misin?"
"Evet..."dedim yeşil saçlı kıza bakarak.
Yüzünde buruk bir ifade vardı.
"Doğan, değil mi? Lgbt oyununuzu izlemiştim.""Evet, homofobik piçler yüzünde hastanede olduğumuz oyun."
"Yardıma ihtiyacınız varsa hiç çekinmeyin. Numaramı vereyim,"deyip bir kağıt tıkıştırdı elime. "Daha güçlü ayağa kalkacaksın."
Buna inanmıyordum. Artık kimseye inanmıyordum.
Durağım gelince başımı sallayıp indim ve kağıdı yere attım. Biraz daha yürüdüm. Mekana gelmem uzun sürmemişti, çok yürümem gerekmiyordu zaten.
Kimlik gösterip mekana girdim.
Barmene yakın bir yere oturdum.
"Doğan?"dedi barmen şaşkınlıkla. Yanımdaki çocuğa kokteylini bırakıp bana yaklaştı. "Sen misin?"
"Evet, ölmedim,"dedim göz devirip. "Kafana göre bir şeyler versene."
Bana bir şeyler hazırlarken "Arkadaşlarının durumu kritikmiş,"diye cevap verdi.
"İrem uyanmış ama gitmeye yüzüm yok,"diye itiraf ettim.
"Senin suçun yok."
"Doğmak benim suçum,"dedim gülerek. Bir shot attım.
"Öyle düşünme."
"Nefret ediyorum her şeyden, keşke ben yatıyor olsaydım. Şu acıya maruz kalmak nasıl biliyor musun?"
Bardağı önüne ittirdim.
Biraz daha koydu.
"Arkandakiler yıkılırdı, ben de çok üzülürdüm."
Dudak büktüm. "Sarılabilir miyim sana?"
Gülüp gözüyle yolu işaret etti, gelirken sendeledim ama sonunda ona sarıldım. Kollarını bana doladı, ardından telefonundan birisini aradı. "Berke? Ben mola veriyorum biraz. Doğanla ilgileneceğim. Aynen az önce geldi. Yok, iyi değil. Çok içti yine. Gelmeden de...Ne? Çocuğu böyle mi bırakayım anasını sattığım? Kim? Tamam yakınlarından birisini ararım. Tamam lan uzatma. Lan tamam."
Beni yürütüp arka taraflarda, sesin uzak olduğu yerlere götürdü.
"Gel bakalım. Daha içersen iki yüz lira alırım."
"Off, çok kötüsün ama ya!"
Sırıtıp beni kolunun altına aldı, başımı göğsüne yaslayıp alkol kokusunu içime çektim. "Buradan tek başına gidemezsin."
"Gitmek istemiyorum ki!"
"Sızarsan seni çöp evime götürürüm,"diye tehdit etti. "Evim bok kokuyor. Ona göre."
"Bu arsız bir teklif falan mı?"dedim kıkırdayarak.
"Değil, sen sarhoşsun."
Başımı ona doğru ittirip kıpraştım, bir türlü rahat edemiyordum ve burası cehennem gibiydi. Üzerimdeki montu çıkarıp masaya fırlattım.
"Iı...Bence bana düşüyorsun."Montumu alıp yanına koydu. "Arkadaşlarını ziyarete gitmen gerek, farkında mısın?"
"Gidemem. Canım çok acıyor, benim yüzümden-"
Alnıma dökülen saçları ittirdi.
"Senin suçun yok Doğan.""Oynasana saçlarımla."
İç çekip saçlarımla oynarken "Alkol seni mutlu edemez,"dedi.
"Sen edersin amaa..."
"Alkol sorunlarınla baş etmeni sağlamaz. Seni sen farkında olmadan daha derine çeker. Hepsi bu."
"Yoo,"dedim gülerek. Ne saçmalıyordu bu?
Burnumu sıktı. "Daha küçüksün ve aptalca konuştuğumu düşünüyorsun."
"Değilim,"diye sızlandım. Burnuma dokundum.
"Eve gitmen gerek. Seni tanıyorum. Olay çıkarırsın. O yüzden eve git. Telefonunu ver, kimi arayayım?"
Telefonumu alınca eline vurdum. "Daha takılacaktık ama! Saat erken bir kere!"
"Aşkım mı? Vay, bu kim?"deyip numarayı aradı.
Telefon çaldı, çaldı...
"Dans edelim hadi! Aramasana!"
"Söyle yavrum?"
"Ben Doğan'ın yakın bir arkadaşıyım. Kiminle... Doğan gel şuraya. Görüşüyorum?"
"Erkek arkadaşıyım ben, hayırdır?"
Ya! Mert!
Heyecanla telefonu elime aldım. "Bul beni!"
"Doğan?"
"Çok sarhoş ve onu eve götürecek birisine ihtiyacı var."
"Yalan söylüyoor!"dedim gülerek. Sarhoş falan değildim ben. O sarhoştu. Sadece başım dönüyordu o kadar.
"Ah be güzelim,"dedi Mert. "Yine mi içtin?"
"Azıcıık!"
"Tamam, konum at sen kardeşim. Geliyorum hemen."
Buğra ağzımı kapattı.
"Gel de üçümüz dans edelim ber-"Sonra uykum geldi.
Uyudum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maske | boy×boy
Cerita Pendek"Deli sevgilini başından sav. Unutma ama sen hala bir korkaksın, ben ise burada daha rahatım ve homoseksüelim diye bağırıyorum." BxB (Önce Kamyon'u okumanızı öneririm.)