Bu bölüm Doan👆🏻
Doğan
Sıcaktan daha sıcağa kendimi attım. Hava öyle berbat bir sıcaktı ki bir an gözlüğümü bulamayınca ağlayacaktım. Neyse ki çantanın ön gözünden çıktı.
Etrafı pembe pembe gördüğümde durdum.
Pembeydi bu.
Hızla çantayı tekrar karıştırdım ama mavi olanı bulamadım. "Sikeyim, sikeyim..."
Yoktu. Annemi koyarken gördüğümü hatırlıyordum oysa.
Şimdi arasam yolda kaldım sanıp buraya gelmeye çalışırdı. Teknik olarak Gümüşhane'ye. Yutkunurken boğazım acıdı, ne de kolay yalan söylüyordum ona.
Telefonumun ekranından kendime baktım. O gözlüktü işte. Mert'in aldığı.
Çantamı omzuma çıkarıp hızla yürümeye başladım. Kendimi magazinden kaçan ünlüler gibi hissediyordum.
Kadıköy'e otobüsle on saatte geldim. İnemeyeceğim diye de dehşete düştüm. Neyse ki birine dirsek atıp indim. Kısa olmaktan nefret ediyordum.
Kalabalığa karıştım. Ne alacağımı unuttuğum için telefonumu çıkardım. Liste yapmıştım. Listenin başında Marlboro vardı. Yanına ünlem koymuştum, göz devirdim kendime.
Küpen paslandı, düzgün bir tane al artık. Unutup durma geri zekalı.
Bu da ikinci sırada yazıyordu.
Baykuş'un önünden geçtim. "Bugün değil,"diye fısıldadım.
"Hey!"
Etrafa göz atmaya devam ettim.
"Hey bakar mısın?"
Bana mı sesleniyorlardı?
Gözlüğümü düzeltip sesin geldiği yöne baktım. Dört tane genç kız beni görünce şaşırdı bir an, sanki cevap vermemi beklemiyorlardı, sonra hemen yanıma geldiler.
"Sen Mert Cavlı'nın eski sevgilisi değil misin?"
"Evet, nasıl yardımcı olabilirim?"dedim.
Ortadaki kız öne çıktı. "İnternetten sallamak kolay değil mi?"
"Pardon?"deyip kaşımı kaldırdım. Ne diyordu bu be?
"Mertle sevgilisine bok atmak internetten çok kolay değil mi klavye delikanlısı?"
Yanındaki esmer de lafa girdi. "Ne ezik birisiymişsin, o çocuğun aşkına böyle alçakça karşılık veriyorsun. Her fotoğrafı silip Mert diyenlere cırlayarak..."
Gözlerimi kırpıştırdım.
"Sana aldığı gözlüğü takıyorsun ama ha?"
"Ben açıklama yaptım zaten,"dedim kelimeleri zorlukla toparlayıp. "İyi günler."
Kız kolumdan tuttu. "Şşh nereye? Senin gibi ilgi manyağı sikik feminenleri ortalıkta bırakacak mıyız?"
Kolumdaki eline baktım. "Laflarına dikkat et."
"Mert'ten iyi prim topladın. O çocuk sömürülmeyi hak etmiyor."
Kolumu sertçe çektim. "Sen kim olduğunu sanıyorsun?"
"Sen kimsin de bana hesap soruyorsun? Hayatıma neden burnunu sokuyorsun? Siktiğimin Mert'ini tanıyor musun da bana ahkam kesiyorsun? Liseli ama iki gram beyni olmayan küçük bir kızsın sadece."
En sağdaki gözlüklü kız arkadaşını geriye çekti. "Sakin olalım."
"Sakin mi? Koluma asıldı az önce, sikik feminen dedi bana. Başkası olsa seni burada gebertirdi. Sen eşcinseliz diye bizi pısırık sanıyorsun. Ben ne olursam olayım mutluyum, sikik olan şey senin iğrenç zihniyetin."
Sesim yükseldiğinden yoldan geçe birkaç kişi bana bakmaya başlamıştı.
Kızın burnunun dibine girdim. Cebimden çıkardığım çakmağa baktı, uzun kirpiklerini kırpıştırdı.
Çantamdan çıkardığım bileklikleri yere attım.
Üzerine renkli tişörtü.
Ayağımla tişörtü ezerken gözlerine bakmaya devam ettim. Sinirden ellerim titriyordu.
"Bunlar...Mert...Almış..."
Çantamdaki tüm fotoğrafları bir elimde topladım ve gözümü kırpmadan yaktım.
Ardından yerdeki yığına attım. Alev yığını yerdekilerle karıştı. Kızlar yere öylece bakarken gülümsedim. "Mert zaten beni erkeğin teki için aşkıma saygı duymadan telefonda terk edince bu olmuştu. Şimdi eksikliği tamamlıyorum, sayenizde."
"Ben..."
"Sen hiçbir şey bilmiyorsun. Sen kalpsizin tekinin fanısın ve tıpkı onun gibisin."
Kızların ortasından geçip duraksadım. "Neredeyse bir şey unutuyordum."
Gözlüğü yere atıp ayağımla kırdım.
Vücudum öyle bir rahatlamayla doldu ki güldüm. Gülerek Kadıköy'deki alışverişime devam ettim.
Bunu daha önce yapmalıydım.
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maske | boy×boy
Truyện Ngắn"Deli sevgilini başından sav. Unutma ama sen hala bir korkaksın, ben ise burada daha rahatım ve homoseksüelim diye bağırıyorum." BxB (Önce Kamyon'u okumanızı öneririm.)