Maske | boy×boy

{75}

Doğan

"Hep böyle yatacak mı?"

İrem'in sorusu havada kalırken yoğun bakımdaki Teoman'ı izlemeye devam ettim. Elimiz kolumuz bağlı onu izlemekten başka bir şey yapamıyorduk. Göğsüm o kadar ağrıyordu ki...

Hiçbir iz olmaması da canımı daha çok yakıyordu. Öylece dışarıda dolaşmalarını hazmedemiyordum.

Mert arkamdan kollarını bana sarıp şakağımı öptü. "Sen ne yersin?"

"Ben mi?"dedim irkilerek.

"İrem kumru yiyecekmiş de. Sen?"

"Kendine ne alırsan bana da ondan al,"dediğimde geriye çekilerek başını salladı.

O uzaklaşırken Can hoca bana gülümsedi. "Çok şanslısın."

Gülümsedim ben de.

On dakika kadar Teo'yu izledikten sonra İrem biraz oturmamı söyledi. Yanına oturup kafamı dağıtmasına izin verdim. Telefonundan How I Met Your Mother açtı, nasıl olsa tüm gece buradaydık.

Artık kaçmıyordum. Arkadaşlarımın yanındaydım.

Sonuna kadar.

Bu yüzden bir bölüm bitirdik.

"Ne oluyor hanımefendi?"

Koridorun sonundan gelen sesle başımı kaldırıp İrem'in kulaklığını çıkardım.

Bir hemşire Banu'ya seslenmişti. Buraya yürürken yüzünde güler gibi bir ifade vardı.

Bana doğru yürüdü.
"Bravo Doğan, bir geceni ayırmaya karar verdin ha?"

Arkasından gelen Mert kaşlarını çattı hafifçe.

Can hoca ayağa kalkıp onu kolundan nazikçe tuttu.
"Banu, yorgunsun."

"Artık susmayacağım. Sen gelene kadar... Hepimiz iyiydik! Sen geldiğinden beri Teo sana kafayı taktı ve hepimiz ölümün eşiğinden döndük tamam mı? Nasıl hissediyorsun? Aa tabii erkek arkadaşınla sevişip koklaşarak rahatlıyorsundur! Benimkini öldürdün zaten!"

"Hey! Onun suçu yok!"dedi İrem sinirle ayağa fırlayıp.

"Gayet de var! Sürekli buraya geldiğinde Teo iyileşmeyecek."

"Teo onun da arkadaşı, Banu! Onu burada görmek ister, buna sen karar veremezsin."

Banu onun üstüne yürüdü.
"İrem, İrem, İrem... O kadar safsın ki... Hala nasıl yaşadığını düşünüyorum."

"İyi birisi olduğum için yaşıyorum. Senin gibi olmadığım için yaşıyorum."

İrem'i sertçe kolundan yakaladı.
"Laflarına dikkat et."

"Etmezsem ne olur? Bize patronluk taslamandan bıktım artık, züppenin tekisin tamam mı?"

"Bak sen. Büyüdün mü de bana karşı geliyorsun İrem'cik?"

"Siktir git, sürtük,"deyip ittirdi İrem onu üzerinden.

"Kızlar,"dedi Can hoca araya girip. "Lütfen..."