Sokakta yayılan leziz yemeğin kokusu beni daha da acıktırıyordu. Daha fazla adama vakit ayırmak istemediğimden kafasını duvara vurup bayıltmaya çalıştım.
"Bam"
Kafasını resmen çivi çakar gibi duvara çakmama rağmen adamın bilinci yerindeydi.
"Tuhaf, niye bayılmıyor?" Diyerek başını tekrar duvara çaktım.
"Bam"
Yine bilici yerindeydi.
"Bam"
Oha. Adam bayılmıyor lan !
Benim de ara sıra inat olabileceğimi unutmamak gerekti. Adamın başını tüm gücümle sert bir şekilde duvara geçirdiğimde adamın başı resmen karpuz gibi elimde patlamıştı.
"Yav iğrenç ya, midem kalktı. Yemek yiyemem ki şimdi ben"
"Öff ya, elbiseleri yeniydi. Hem daha yeni yıkanmıştım. Of ya, işte bu yüzden kan akıtmak istemiyordum!"
Söylene söylene elimdeki beyin parçacıklarını elimi silkeleyerek fırlattım.
"Abi bu ne şanssızlık ya!"
O sokaktan çıktığımda dükkândaki insanların bazıları akibetimi merak edip buraya geldiğinden beni kanlı bir şekilde görmüştü. Resmen nefes almayı unutmuşlardı bir süre şoktan.
Eyvah be, şehirde adam öldürmek yasaktı. Sen gel de şimdi bunu polislere anlat!
Tilki "Tuhaf bir şekilde rahatsın ha. Şeytan olmak seni bir tuhaf etkilemiş" dediğinde omzumu silkeleyerek cevap verdim "Napim , ben de böyleyim. Merak ediyorum da, ailem beni bulsa ne yaparlar?"
Bir an ürperdim. Tekrar eve tıkılı korumalı bir hayat istemiyordum!
Elbiselerin satıldığı rastgele tuhaf bir dükkana girdim. Adam üstümdeki kanı görünce ne küçümsemeyle bakabilmeye, ne de bir şey demeye cesaret toplayabilmişti.
Aslında şeytan olduğum zamanlarda epey bir ünüm vardı, epey korkulan biriydim lakin yine de her an korkmuyorlardı benden.
Neden ?
Bana dokunmayan bin yaşasın tarzı bir hayat sürüyordum da ondan.
Ama korkulmamın sebebi ise damarıma basanları öldürmekten bin beter etmemdi.
Sakin bir insan görünümlü şeytan diyebilirsiniz bana.
Tabi ara sıra şeytanlıklar yapasım gelmiyor da değildi.
Bunlar basit şeytanklıklardı ya.
Lakin bir kere, birisi bana ana avrat sövmüştü. Ben de o kişinin aklını çelip ona bütün sülalesini öldürtmüştüm. Adam sevdiklerini kendi elleriyle öldürdüğünü fark edince kafayı yemişti.
Ah ne günlerdi be!
Bir de çocuklara sataşmak vardı. Sümükleri akana kadar ağlıyorlardı veletler. Hoşuma gidiyordu kerataları ağlatmak.
Ara sıra da insan kılığına girer, kızları baştan çıkarırdım. Sonra da kızlar bütün mallarını bana sunardı. Ben de zengin hayatı yaşardım. Bedava para gelirdi, oh mis mis.
Bekle ya, o şeyi niye şimdi yapmim ki ?
Ehuehuehu beni bekleyin paracıklar, ablanız sizi almaya geliyor.
"Şuan öyle bir sırıtıyorsun ki dükkan sahibi altına yaptı Shi La! Kendine gel!" Tilkinin sesi beni hayallerinden çekip çıkarmıştı.
Dükkân sahibine baktığımda gülmeden edememiştim "Pfft abi siz insanlarda ne korkaksınız ha"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🔹️❕Hayalet❕🔹️
Romance1️⃣ Tamamlandı. ___ Başlangıç Tarihi: 10.01.2020 Tamamlanma Tarihi: 03.06.2020 ___ Shi La. Asıl adıyla Shura kaçık, manyak, deli bir kızdı. "Hakkımda saçmalama alırım kelleni!" Shura yazara çakısını doğrultarak konuştu. Ardından yazara tepiği basıp...