Rui yatıştıktan bir süre sonra kendine geldi. Daha demin ne yaptığı, kollarımda harıl harıl ağlayıp korktuğu aklına gelince utançtan yüzü hızla kızardı.
Domates gibi kızarmış suratına bakınca kahkaha ata ata gülmeden edemedim.
Tabi ben kahkaha attıkça o daha da kızardı. Sonradan bana o minik sevimli yumruklarıyla vurup "Gülme! Gülme!" dedi utançla.
Ya abi kalbim yazın güneş görmüş dondurma gibi eriyor, lânet olsun çok tatlı.
Aklıma hemen Moyan geldi, ehehehe onu da utançtan kızartmak hoş olurdu be.
Neyse o sonraki avım. Önce şu miniğin kalbini çalayım bi.
Bu minik düzeldikten sonra sıra gelir abisine.
Açıkca bu minik daha değerli olmuştu gözümde.
Kedi gibi lan.
Evet evet, aynı kedi gibi.
Tatlı olmasına şaşmamak gerek, aslında daha 5 yaşlarında yetişkin olmaya zorlanmış bir çocuktu.
Hay o sıpa Moyan, nasıl böyle bir şirini görmezden gelebilir akıl sır erdiremiyorum ya!
Yerdeki bedenini kucaklayıp kaldırdım.
Ne yaptığımı anlayınca gözleri genişledi ve korku-heyecan karışık bir ruh haliyle "Ne yapıyorsun ? İndir beni hemen" dedi titrek sesiyle.
Başımı reddedercesine salladım ve alnına çentik atarak "Seni önce gezmeye götüreceğim" dedim.
Bu şekilde odadan dışarı çıktık. Tabi yol boyunca söylenip durdu şu minik haylaz. Tabi ne derse desin indirmedim kucağımdan.
Malikaneden dışarı çıktığımızda bütün hizmetçilerin gözü bize odaklandı. Kısık ve tiksinç, dedikoducu, kısır bakışlar atıyorlardı.
Bunu hisseden Rui'nın minik bedeni büzüştü ve kendini küçülttü.
"Dik dur!"
Bana şaşkınca baktı.
Alnına çentik atarak onu azarladım "Ne olursa olsun dik dur! Ki sen onların efendisisin, onlarsa senin çalışanın."
Sesimi yükselttim "Sana böyle kibirle bakanların gözlerini oy!"
Lafımı duyanlar telaşla işlerine gedi dönüp bakışlarını kaçırdı.
Aldığım sonuçtan tatmin olmuş bir şekilde gülümsedim ve Rui'nin şaşkın suratına baktım.
Ona yüzümü yaklaşırdım ve sırıtarak "Gördün mü ? Rahatsız oluyorsan kaçmak bir çözüm değil."
Yürürken konuşmaya devam ettim.
"Sana bizim yaşadığımız yerdeki kurallardan bahsedeyim"
Rui sözümü kesti "Yaşadığınız yerdeki?"
Başını salladım ve biraz düşündüm. Şimdi ben söylesem bir şey olur mu ?
Hayır, bunun gibi terk edilmiş gezegenler harici herkes beni tanıyor, yani benim için sorun olmaz ama çocuk korkar mı ki ?
Aman be söyleyeyim, olmadı kitabın 2. Sayfasını "illüzyon" u açar açmaz silerim hafızasını.
Tekrar dikkatimi çocuğa yönelttiğimde hemen yakınımdaki suratını gördüm.
O kadar yakından bakınca ayrı bir sevimli oluyordu!!
Marshmellow gibi yumuşak yuvarlak yanakları tam sıkılmalıktı. İri mavi gözlerine yüzüm yansıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🔹️❕Hayalet❕🔹️
Romance1️⃣ Tamamlandı. ___ Başlangıç Tarihi: 10.01.2020 Tamamlanma Tarihi: 03.06.2020 ___ Shi La. Asıl adıyla Shura kaçık, manyak, deli bir kızdı. "Hakkımda saçmalama alırım kelleni!" Shura yazara çakısını doğrultarak konuştu. Ardından yazara tepiği basıp...