🔹️❕Hayalet❕🔹️

26 《Li Shi vs Aurum》

Aurum düşündü.

"Şu Li Shi'nin tanıdık gelmesine şaşmamalı. Yapay Zeka ırkının lideri değil mi ?"

Gökyüzünün sessizliği durumu doğruladı.

"Peki, Shi La'yı yakalamamı istiyorsun. Onu yakaladıktan sonra ne yapacağım ?"

Gökyüzündeki ses bir süre suskun kaldı.

Ardından konuştu.

"Öldür onu"

Aurum gözlerini kıstı.

"Vahşi ırkının lideri olabilirim lakin buna rağmen gücüm onunkine denk mi emin değilim. Ayrıca..."

"Onu öldürürsem tüm Cehennem ayaklanacak. Bunu biliyorsun değil mi ?"

Gökyüzünden kahkahalar yükseldi.

"Aurum, Cehennem sakinlerinin o kıza ne kadar sadık olduğunu ben de biliyorum. Lakin..."

"O ölmek zorunda"

Daha sonra alayla konuştu.

"Ne o ? Herkese 'Azrail' adıyla ün salan kadın şimdi korkuyor mu ?"

Aurum sinirlenmedi.

"İyi, bunu yapacağım. Başka bir şey var mı ?"

Gökyüzündeki ses "Hayır. Şimdilik Li Shi ile bu konuyu tartışmanı öneririm." dedi ve ses kayboldu.

Aurum iç çekerek öğrencilerine ilerledi. Yanındaki Li Shi'ye baktı ve "Konuşalım bi" dedi.

Li Shi başını sallayıp ilerledi.

Kimsenin olmadığı bir yere geldiklerinde Aurum hemen arkasını dönüp ani bir saldırı başlattı.

Li Shi de boş durmadı, hızla geriye çekildi.

Sağ elini havaya kaldırmasıyla tüm taşlar kalkıp Aurum'a uçtu. Ardından sol elini kaldırdı ve ağaçlar sökülüp Aurum'a uçtu.

Aurum'un neon mavisi gözleri parlarken, dalgalalanan siyah saçlarından kırmızı duman çıktı.

Kırmızı duman ona doğru gelen ağaç ve taşları parçaladı ve sırıtarak Li Shi'ye baktı.

Kırmızı dumanı gören Li Shi duraksadı ve "Sen..." dedi.

Ardından Li Shi'nin gözlerinden sarı dumanlar çıkmaya başladı.

Dumanlar...

Koruyucuların simgesi.

Kırmızı duman, Azrail lakaplı bir meleğin simgesiydi önce. Lakin bu kişi en başından beri bir melek değildi, ejderhaydı. Sadece hep melek sanıldı.

Sarı duman...

Yapay zeka ırkının liderinin simgesi. Li Shi...

Gri ya da gümüş duman...

Şeytan Lordu, Shi La'nın simgesi.

10 kurucudan 3'ü bu dünyaya gelmişti.

Ve şimdi ikisi buluştu.

Li Shi Aurum'a baktı ve "Kimleri görüyorum burada ?" diye gülumsemeden edemedi. "Buraya mı sürüldün Aurum, ya da Azrail ?"

Aurum sırıttı ve "Sana ne demeli ? Birinin peşinden buraya gelmişe benziyorsun ? O kişiyi öldürürsem üzerimdeki cezanın kalkacağını biliyor musun he he ?"

Li Shi kahkaha attı ve "Rüyanda görürsün!" diyerek ona hızla uçtu.

Aurum, Li Shi'nin tekmesini sol koluyla engellerken, sağ ayağıyla ona bir tekme attı.

Li Shi hızla geri çekilip ona doğru gelen tekmeyi 90° eğilerek atlattı.

Aynı anda hızla geri çekildiler.

Birbirine bakıp gülmeye başladılar.

"Cidden, Li Shi. Her zamanki gibisin. Hiç değişmemişsin"

Li Shi Aurum'a baktı ve "Sen de" diyerek bir ağacın köşesine oturdu.

Aurum da yere yüzüstü uzanıp gökyüzünü seyretmeye başladı.

"Li Shi, Shi La neden kaçtı ?"

Aurum sormadan edemedi.

Li Shi iç çekti ve "O..."

"Suç işledi" dedi.

Aurum ilgiyle kaşlarını kaldırdı ve "Ne oldu ?" demeden edemedi.

Bir şeytan için bile suç sayılacak bir olay...

Li Shi gülmesini tutmaya çalıştı ve "Kurucu başkanını biliyorsun değil mi ?"

10 Kurucu, hepsi kendi ırkının başı.

Ve adaletsizliğin engellenmesi adına, 10 ırktan daha yaşlı bir adam bu ırkların lideri oldu.

Bu adam, yaratılan ilk canlı.

"Bilmeyen mi var" dedi Aurum yüzüne gelen saça üflerken.

"Ya bir ara söylenti yayılmıştı ya, bu adamın sakalı çok değerliymiş"

"Kesilen sakalı altına falan dönüşüyormuş"

Aurum Li Shi'ye baktı ve "Deme..." dedikten sonra gülmeye başladı.

"Pfffttahahahhaha..."

Shi La, açgözlü birisiydi.

Ve gitti, patronunu uykudayken tıraş etti...

"Hahahaha! karnıma gülmekten ağrı girecek!"

Aurum gözünden yaş gelene kadar gülerken Li Shi'nin gözlerinde hafif hüzün belirdi. Sessizce mırıldandı "Lakin ikinci günahı hepsinden daha ağırdı..."

-Devam Edecek-