Madem Cehenneme geri dönemiyordum, bu dünyada yaşamak zorundaydım.
Üzerimdeki bu gizemi çözene kadar...
Lakin sorun şu ki artık gerçekten bir insan olduğuma göre, bu dünyada cidden güçsüz bir canlıydım. Öldürülmem an meselesiydi ve üstüne bir de ölürsem tahminen şeytan halime hiç dönemeyecektim.
Çenemi kaşıdım ve iyice düşündüm.
Ardından Aurum ve Li Shi'ye bakarak verdiğim kararları açıkladım.
"Burada kalacak ve atalarımızın gizemlerini çözeceğim. Geri şeytan olduğumda ve gizemi çözdüğümde döneceğim"
Aurum başını salladı "Shurin lakin unuttuğun bir şey var. Her ne kadar cehennem halkı bir lider olmadan uzun süre dayanabilse de, bu sonsuza kadar dayanabilecekleri anlamına gelmiyor. İsyanların başlayabileceği gibi Urmalin'e katılımlar da artabilir"
Shi La başını salladı ve aniden sırıttı.
"Onlara burada yaşadıklarımı anlatın" dedi sinsi bir gülümsemeyle.
Aurum kaşlarını çattı ve "Ne planlıyorsun Shurin?" demeden edemedi.
Güldü Shi La.
"Sadece dediğimi yap"
Li Shi ise "ben seninle kalacağım. Güçün gittiğine göre savunmasızsın abl- "
Bir an duraksadı ve devam etti "abi..."
Shi La başını salladı ve reddetmedi. Bunu reddedecek durumda değildi şuan.
Shi La Aurum'a döndü ve "Nerede olduğumu bildirme sadece" dedi sinsice sırıtarak.
Ardından gözündeki bezi çıkardı. Artık şeytan olmadığına göre gözleri renk değiştirmeyecekti. Bu nedenle gözlerini bağlamasına ve saklamasına gerek kalmadı.
Gözleri önceki haline, saf siyaha döndü. Lakin bir süre sonra geri saf altına döndü.
Ama hayır, değişik bir şey vardı.
Aurum ve Li Shi titredi. Titreyen bedenleri aniden yere diz çöktü.
Shi La şaşırdı ve kaşlarını çatarak "Ne yapıyorsunuz?" dedi. Ses tonundan bu hallerinden hoşlanmadığı beliydi.
Aniden gök karardı, hayvanların ulumaları duyuldu dört bir yandan.
Gökyüzünde milyonlarca kuş, Shi La'nın çevresinde uçarken bulunduğu yere binlerce hayvan akın etti.
Bütün hayvanlar başını eğip yere diz çökerken, Shi La'nın siyah gözleri parıldadı.
Bilinç Gölü uzakta dahi olsa dalgalandı ve yerçekimini hiçe sayarak harekete geçti. Shi La'nın yanına gelerek bedenini sardı ve hızla hareket etti.
Şu yavaşça küçüldü ve sadece bir çift saf altından mavi mücevherli küpe kaldı. Küpeler kulağındaydı Shi La'nın.
Bedeni aniden sarsıldı ve binlerce anı hafızasına akın etti.
Atalarından yadigar olan her şey, sahibine geri döndü.
Shurin her şeyi anladı.
Şeytanlığın gerçek gücünü, gerçek gizemini...
Asıl şeytanlar ruh değildi. Şeytanlar lanetlenmiş ve bedenleri yok edilmişti.
Şimdi Shi La gerçek şeytan bedenine döndü!
Ruh olmayan, insansı asil bir beden.
Sağ gözünün altında siyah bir yıldız bulunmaktaydı.
Bu, onun nişanıydı...
Binlerce yıl önce bahsedilen efsanelerde bulunan nişan...
Şeytanların lideri olduğunu kanıtlayan bir işaret.
Safkan şeytanların işareti.
Mo Chen'in göz bebekleri bu işareti görünce küçüldü.
Onlarca canlı arasında tek diz çökmeyen oydu.
Bunun yanı sıra Shurin bir şeyi fark etti.
Kendisi hakkındaki asıl gerçeği...
-Devam Edecek-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🔹️❕Hayalet❕🔹️
Romance1️⃣ Tamamlandı. ___ Başlangıç Tarihi: 10.01.2020 Tamamlanma Tarihi: 03.06.2020 ___ Shi La. Asıl adıyla Shura kaçık, manyak, deli bir kızdı. "Hakkımda saçmalama alırım kelleni!" Shura yazara çakısını doğrultarak konuştu. Ardından yazara tepiği basıp...