Yemekten sonra ne yapmam gerektiğineyse çoktan karar vermiştim.
Bara gidecek ve oradaki kızlarla samimiyet kurarak onlardaki ay ruhsal enerjisini emecek ve daha da güçlenecektim!
Bara ilk girdiğim anda tüm dikkatleri toplamıştım yine.
"Hadi ama, yalnız bir çocuk tabii ki de dikkat çekecek Shi La" diye söylendi Tilki.
"Off işsiz gibi suratıma bön bön bakmasalar yine iyiydi" diye söylenerek iyi bir masaya geçtim.
Bugün kızların bedenlerinden ay ışığı özü ememesem bile en azından şu eski favori içeceğim alkollüler grubunu özlemiştim.
Adından da anlaşılacağı gibi sarhoş eden her şeyi seviyordum.
Ne ? Bakmayın öyle bön bön. Ben şeytanım ve bu normaldi.
Kaba saba adamlardan biri sonunda giydiğim koruyucu üniformasını işaret edip gülerek "Velet oyun mu oynuyorsun ?" diye sormuştu. Saf ruhuna ve saf gülümsemesine bakarsam bu adam kesinlikle kötü niyetli değildi. Hatta o kadar saftı ki muhtemelen gülüşünün bir parça da olsa dalga içerdiğini bile fark edemiyordu.
Onu görmezden geldim ve "Menüyü verin" dedim. İlk bir şarap, marap ne varsa bakıp seçeyim, ardından içeyim. Valla içmeyi bir özlemiştim ki...
Melek iken içmem falan hep yasaktı.
Neymiş, içince şeytancıklarım çıldırıyormuş? Hadi len ordan!
Basbaya aklım yerinde oluyor benim!
Önüme konan menüyü tam açtığım sırada o saf dediğim adam menüyü elimden hızla çekerek "Hop, dur bakalım kerata. Çocuklar içmemeli" demişti.
Lanet olsun, çocuk olmaktan cidden nefret ediyordum tamam mı?!
İyi tamam, iyiliğimi düşündüğünü biliyorum da, sana ne be adam !
"Ben çocuk değilim"
Adam donduktan sonra yalan söylediğimi düşünerek gülümseyip "Tabii ki de çocuk değilsin. Sadece bunu içme yaşın gelmedi" demişti.
Kafamda sinirden damarlarım çıktığını hissediyordum. Dudaklarım seğiriyordu ve ciddi manada kanım kaynarken ellerim kaşınıyordu. En son böyle olduğunda birisini öldürmüştüm.
Bu adamı ise ciddi manada öldürmek istemiyordum.
Lakin sinirlerimi zorluyordu.
"Ayrıca veled, bu kılıçlar senin için zararlı. Kendini sakatlayabilirsin" diyerek elini Hayaletin Çığlıklarına uzattığında elini endişeyle tutarak "Bu kılıç lanetli, dokunma ona. Dokunursan ruhunu yutar" dedim.
Kılıcı daha "adam" etmemiştim bu nedenle asiydi ve benim dışımda herkesin ruhunu yutuyordu. Tabii benim ruh kontrolüm iyi olduğundan bana dokunamadığından çıldırıyordu da.
Adamın geldiği masada oturan adamlardan biri gülerek "Rance, adamım bu çocuk cidden iyi hayaller kuruyor" demişti.
"Öff öff" sinirle öfleyerek sinirimi yutmaya çalıştım.
Abi bir düzgünce içemeyecek miyim ya ?
Bir yere gidince de adam yerine konulamayacak mıyım ya ?
Yemin ediyorum bıkmaya başladım!
Hem ben bu çocuk bedenimle kız nasıl tavlayıp da içindeki ay ruhu özlerini çekeyim ?
Bu sırada sırtımda yani arkamdan ani bir ürperti hissetmiş, hızla başımı eğmiştim.
Başımı eğmemle bir adamın eli kafama çarpamamış ve boşluğa ulaşmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🔹️❕Hayalet❕🔹️
Romance1️⃣ Tamamlandı. ___ Başlangıç Tarihi: 10.01.2020 Tamamlanma Tarihi: 03.06.2020 ___ Shi La. Asıl adıyla Shura kaçık, manyak, deli bir kızdı. "Hakkımda saçmalama alırım kelleni!" Shura yazara çakısını doğrultarak konuştu. Ardından yazara tepiği basıp...