87《Gelinim bir damat ¿¡》

284 50 2
                                    

Sarian ayıktırıldığında salondaki diğer büyükler çoktan ayrılmıştı.

Sonuçta olan olmuşa ve olana çare yoktu.

Eşinin verdiği suyu içerken rahatlayıp kendine gelen Sarian "Nerede o it ?" dedi sinirli bir şekilde.

Helian "Baba odasında" diye cevaplarken annesi Kija "çağır da konuşalım" dedi iç çekerek.

Helian başını sallayıp hızla Yifan'ı getirdi.

Herkes oturduğunda uzun bir süre sessizlik oldu.

Sonunda Kija sessizliği kırmaya karar vermiş olacak ki "Eh, olan oldu artık. Elimizden gelen sadece ilerlemek"

Anlamı açıktı, o bu durumu kabul ediyordu.

Sarian homurdandı.

Yifan biraz rahatladı. En azından annesi kabul etmişti.

"Nasıl oldu olay?"

Babasına şaşkınlıkla "Ha ?" diyerek sorduğunda Sarian biraz daha sinirle tekrar etti.

"Nasıl oldu olay diyorum!"

"Ah" 

Yifan ilk tanıştığı olayı anlattı. Ardından da bu kişinin onu baştan çıkarıp kaçmasını.

Bu kısmı dinlerken Sarian öfkeyle ayağa kalkıp bağırdı "Kovalamakta iyi yapmışsın! Ne o öyle, benim oğlum kullanılıp atılacak bir don parçası mı!"

Helian öksürerek ortamın dikkatini çekti.

"Lakin şimdi önemli olan geçmiş değil gelecek" diyerek asıl noktaya parmak bastı.

Sarian'ın kafasına aniden dank edince hızla ayağa kalkıp Yifan'ın kulağını çekerek "Piç kurusu! Kendini hep yalnız hissettiğini mi söyledin sen daha demin ?! Biz burada ot muyuz lan!!" bağırırken eşi Kija onu tekrar sakinleştirdi.

Burnunu kaşıdı utançla Yifan.

O evlatlık çocuktu.

Lakin ailesinin bilmediği bir şey daha vardı ki, kesinlikle annesiyle babasından kat kat yaşlı olduğu, hatta onların ataları olduğuydu.

Gerçi kendisi hala bakır de olsa, şuan devam eden soy akrabalarının soyuydu açıkça.

Bunu açıklayabilir mi?

İnanmazlar ki.

Nice yıllar geçti yaşamından. Pek çok imparator gördü, çeşitli ırkların yok oluşunu gördü.

Görünümü genç olabilirdi lakin görünümü gerçek yaşını silip atamazdı.

Kija tekrar konuşu.

"Ye Qin, gelinimin, yanii...damadımın senden kaçtığını söyledin. Onunla aranı ne zaman düzelteceksin ? Ona durumu ne zaman açıklayacaksın ? Bir de onu bizimle ne zaman tanıştıracaksın ?"

Zorla konuşan Kija nefes alarak sakinleşmeye çalıştı.

Hâlâ...

Bir gün asla gelinin bir damat olacağı fikrini düşünmezdi. Hâlâ da öyle.

Lakin şimdi olay aniden patlak vermiş, mevcut durum onları zorlamıştı.

Boşanma ?

Bu ırk için bu geçerli değildi. İşte bu nedenle bu kadar abartılıyordu. Bu mühür meselesi kadim bir anlaşmaydı.

Normal bir evlilik sözleşmesi değil, iki ruhu komple birbirine bağlayan bir sözleşme.

Geri dönüşü olmayan bir yol.

Ortama yine sessizlik çöktü.

Bu gariplik uzun süre devam ederken Shi La hapşırdı.

"Üşüttüm galiba..."

"Ya da hangi hıyar arkamdan konuşuyorsa..."

Burnunu ovalayarak okula gitti.

Sınıfa girer girmez tüm keskin bakışları çekti.

Evet...

Biliyorum...

Seviliyorum.

-Devam Edecek-

🔹️❕Hayalet❕🔹️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin