🔹️❕Hayalet❕🔹️

54 《Garip His》

Sıradan günlerden biriydi. Okulun açılmasına daha birkaç gün olduğundan odada kaytarıyordum.

Uzun süre Rui'nin annesine nasıl ulaşacağımı düşündüm.

Gizlice girmek ?

Kadını kaçırmak ?

Doktor kılığına girmek ?

Ama şimdi ciddi olmam gerekirse...

Annesine ulaşmak için özel yöntemler denemek konusunda aşırı tembeldim. Bu nedenle direk babasına gidip durumu açıklayacaktım galiba.

Eh...

İnanmazsa ?

Boşver, direk döverim inanır olur biter.

Ama ille de ısrarcıysa, 'neden eşimi durduk yere iyileştiresin ? Melek mi kesilsin başımıza ? Kesin arkasında bir iş vardır' vs düşüncelerine sahipse ona da tamam, adamı soyarım gizli dileği yerine gelir, amenna.

Ama şu kadının işi çok fazla uzatılmamalı...

Akşam olduğunda işi halledecektim ve şimdi sabahın körü. Haliyle de yatakta debelenip durmak dışında bir şey yapmıyordum.

Sonra bir an şeytancıklarım kıkırdayarak fısıldadı bana.

Hızla ve heyecanla yerimden kalkıp Rui'nin yanına fırladım!

Şeytancıklarım, harikasınız!

Her can sıkıntıma tam çözüm, tam destek yeminle!!!

Bugün Rui ile...

Ellerimi sinsice ovuşturarak sırıttım.

"Ehehehehhe..."

Öte yandan Rui bir anda bütün bedeninin titrediğini ve kendisini bir bir ürperti bastığını hissetti...

***

"N-ne yapıyorsun ?"

Rui kaşlarını çatarak önündeki gence baktı. Shi La görmezsen gelerek kolundan çekiştirip onu bir yere sürükledi.

"Bu gece anneni uyandıracağım lakin bunun da bir bedeli olmalı değil mi ?" sırıtarak çocuğa baktı.

Rui ürpererek "ne istiyorsun ?" dedi.

Shi La sırıttı "çok bir şey değil..."

Gözlerini kıstı ve devam etti "Sadece bana soygun yaparken eşlik et"

Ses tonu sanki hava durumundan bahsediyormuşcasına normaldi lakin konunun içeriği şok ediciydi.

"Ne?!?!??!"

Rui şokla yerinde donup kalınca Shi La onu kolundan sürükledi.

Rui bir sonraki an Shi La'dan kolunu sertçe çekerek bağırdı "reddediyorum!"

Shi La'nın yüzü düştü ve söylendi "aman be, hevesimi kaçırdın"

Sonra tekrar eve doğru yürüdü.

Rui karmaşık bakışlarla geride durup giden gencin ardına baktı.

***

"Ahh!"

Yatakta debelenerek söylenip durdum "Canım sı-kı-lı-yor!!!"

Masada oturan Chen'e baktım ve suratımı ekşilterek "Hadi birilerini soyalım" dedim.

Öte yandan Mo Chen masada oturmuş önündeki birkaç kâğıda ciddi bir şekilde bir şeyler yazıyordu.

Shi La'yı duyduktan sonra bir süre duraklayıp kendi yatağında yatan kişiye baktıktan sonra tekrar dikkatini elindeki kağıtlara yöneltti.

Shi La yatakta debelenip dururken seslice mırıldandı.

"Tamam! Soyguncuk yapmayacaksak da millete eşşek şakası yapabiliriz!"

Masadaki çocuğun kendine hala tepki vermediğini gören Shi La suratını asıp  homurdandı.

Bir süre sonra yataktaki genç hareketsizleşti.

Masada oturan Mo Chen bir süre sonra sessizliği fark etti.

Shi La gibi birinin bulunduğu ortamın sessiz olması normal değildi, hem de hiç!

Masadan kalkıp yatağa ilerledi. Sessizce bir süre yatakta uyuya kalan Shi La'ya baktı, ardından umursamadan geri dönüp masaya tekrar oturdu.

Lakin uyuyan kişiyi umursamamakta çalıştıkça içinde bir garip his oluştu.

Elindeki kağıtlarla ilgilenmeye çalışsa da içindeki garip his her saniye büyüdü.

Sonra iç çekip ayağa kalktı.

Bu rahatsız edici hissi görmezden gelemiyordu. Dolaba ilerledi ve bir yorgan alarak kabaca Shi La'nın üstüne attıktan sonra masaya tekrar oturdu.

Hareketleri özensiz olsa da en azından içindeki o garip rahatsız edici  his gitmişti.

-Devam Edecek-