🔹️❕Hayalet❕🔹️

67 《Geçmiş (1)》

Uzun bir süre önce...

Uzun siyah saçlı, alnından çıkmış iki boynuzlu ve nefes kesecek derecede seksi bir kadın koyu kırmızı bir koltuğa oturmuş, hafif depresyon ile alnına masaj yapıyordu.

Kapı çalındı, bu saray gibi lüks, zengin odaya hizmetçi girdi yavaşça.

Koltuktaki kadına diz çöküp sakince konuşu "Lordum, kriz başlamak üzere. Durum kötüye gidiyor, ekonomik denge altüst olmaya başladı. Eğer herhangi bir adım atmazsak-"

"Biliyorum Xusa"

Koltuktaki kadın olgun bir sesle hizmetçinin sözünü kesti.

Ortam bir an sessiz oldu, ikisi de bir süre konuşmadı.

Diz çöken kadın devam etti "Lordum peki ne önerirsiniz ?"

"Bilmiyorum" kadın tekrar konuştu.

Elindeki bardağa baktı.

İçinde beyaz şarap bulunmakta, altın rengi dışarıdan gelen güneş ışığıyla göz alıcı güzellikte parlamaktaydı.

Masada beyaz şarabın şişesi, şişede italik ve süslü harflerle 'Chardonnay' yazmaktaydı.

Bardağı yüzüne yaklaştırdığında yoğun üzüm kokusu burnunu istila etmişti.

Şarabı yudumlarken çatık kaşları hafifledi.

Tek seferde kafaya diktiği bardağı masaya yerleştirdi.

O sırada kapı çalındı, içeriye bir başka hizmetçi girdi.

Diz çökerek saygıyla konuştu "Lordum, Meleklerin Lordu Anastasia burada. Sizi görmek istediğini söyledi"

Hiç düşünmeden cevap verdi "Kabul et"

Hizmetçi başını sallayarak yerden kalkıp odadan hafif ama hızlı adımlarla çıktı.

Her hareketleri özenle eğitilmiş bu hizmetçilerde herhangi bir hata bulunamıyordu.

Uzun sürmeden alaycı bir gülümsemeyle girdi içeriye Anastasia.

Her zaman yaptığı gibi yatağa yatıp gülümsemeyle kanepedeki kadına baktı.

Kadın iç çekip söylendi "senin benim yatağımla derdin ne be..."

Her geldiğinde yatağıma göz dikiyorsun.

Tabi ikinci cümleyi söylemedi.

Anastasia kıkırdadı ve komuyu değiştirerek başka bir konu hakkında konuştu.

"Urmalin yüzünden sorun çıktığını duydum ? Halkın yönetiminden şüphe ediyormuş ?"

Kadın 'halkın yönetiminden şüphe ediyormuş' sözünü duyunca önce hafifçe kaşlarını çattı, ardından alayla gülümsedi ve "Ne yaparsın, şeytan halkı en başından beri nankördü" dedi.

Evet, kanepedeki seksi kadın Shura'dan başkası değildi.

Anastasia sessiz kaldı ve bir süre gülümsemeyle Shura'nın suratına baktı. Bir sonraki an gözleri alaycılıkla parıldadı ve daha da sırıttı.

"Diyorum ki Shura..."

"Seninle bir kumar oynasak?"

İlgiyle kaşlarını kaldırdı Shura, hafif çılgın bir gülümsemeyle "Devam et" dedi.

Anastasia gülümseyerek devam etti.

"Benimle bugünki eğlenceme katıl..."

Anastasia'nın tuhaf bir hobisi vardı.

Kız kılığına girip kızlarla, erkek kılığına girip erkeklerle flört etmeyi çok seviyordu. Özellikle homofobilerle.

Onları çıldırtmak hobisi haline gelmişti.

Yani bahsetti eğlencesi buydu ve onu yakından tanıyan Shura bunu hemen anladı.

Anastasia ona eşlik etmesini istiyordu.

Devam etti.

"Orada benim seçtiğim birini benim yöntemimle baştan çıkarabilirsen cennetin yarısını sana vereceğim"

Anastasia pencereden dışarı bakarak, sanki hava durumu gibi basit bir şeyden konuşuyormuşcasına hareket etti.

Shura hafifçe şaşırdı.

Cennetin yarısını hiç düşünmeden böyle bir şekilde ortaya attı, ya kendisine çok güveniyordu ya da cennetin yarısını başkasına öyledir verecek kadar varlıklıydı.

Ama Shura bunun arkasındaki gizli anlamı hemen keşfetmişti.

Zor durumdaydı şuan.

Ve eğer cennetin yarısına sahip olursa bu zor durumdan kurtulmakla kalmayacak, bir daha asla bu durumla da karşılaşmayacaktı.

Yani bu zor durumunda açıktan olmasa da gizliden gizliye ona destek veriyordu.

Ger ne kadar kumar kısmını saymasak da.

Tıpkı onun çocukluğunda olduğu gibi, sessizce yanında durup ona yardımcı oluyor lakin ona asla direk el uzatmıyordu.

Lafın değişiyle aç olunca balığı vermiyor, balık tutmayı öğretiyordu.

Kalbi ısındı biraz.

"Kumarı kaybedersen de, eh o zaman da benim senden bir istek bir um olur"

Hiç düşünmeden "Kabul" dedi Shura. Zaten bu Urmalin'in çıkardığı karışıklık nedeniyle batabileceği kadar batmıştı, bu olay ona verilen son şanstı.

Kışın zor anında gelen kömür gibi sevindi. Bu fırsata sıkıca tutunmalıydı.

- Devam Edecek-

Shura