İyi okumalar...
"Tamam Azra geliyorum."
Ayakkabılarımı da ayağıma geçirdiğim de rahat bir nefes aldım. Üstüme kül rengi bir jean ve mor renginin kapalı tonunda bir kazak giydim. Saçlarım her zaman ki gibi açık ve kendi halinde dalgalıydı. Taradıktan sonra elimle düzeltmem yetmişti. Evden çıktığımda karşımda duran arkadaşıma baktım. Üstüme atlar gibi sarıldığında geriye düşmemek ve sarılmasına karşılık vermeye çalıştım. Ona bakarken ayrıca etrafına da bakıyordum, arabası ortalıkta yoktu.
"Arabama bakıyorsan onu tamire gönderdim. Yani bu demek oluyor ki seninkiyle gideceğiz."
Başımı tamam anlamında salladığımda aklıma gelen küçük detayla Ateş'e içimde bir sövme seansı daha yaptım. Aptal arabamı eve göndermişti.
"İyi de benim arabam babamlarda."
Azra bir şey olmaz dercesine omuz silkti.
"Taksiyle gideriz."
Aklım da yanan ampulle sırıttım. Başımı ayrıca Azra için hayır anlamında salladım. Etrafıma bakarken Azra da söyleniyordu.
"Otobüsle mi gideceğiz, iyi de nerede bineceğiz ki?"
"Hayır bekle biraz."
Bizim tarafa doğru gelen korumayla bakışlarımı ona yönelttim. Diğer korumalar gibi olduğum tarafa gözü hiç değmiyordu. Yanımıza gelince avucunu bana doğru uzatarak içinde ki siyah anahtarı gösterdi.
"Efendim, arabanızın anahtarı."
Azra'nın başının bana doğru çevirdiğini anladığımda ona bakmadan konuştum. Tabii ki o kadar söylenmişken o arabayı kullanmayacaktım.
"Bana garajı gösterir misiniz?"
Yutkunduğunu anladığım da nedenini merak ettim. Yanımıza iki kişi daha gelmişti.
"Tamam efendim."
Yürümeye başladığında onu Azra'nın kolunu tutarak takip ettim. Azra konuştuğunda kumral renginde ki saçlarına bakarak yüzüne baktım sonradan.
"Hani araban babanlardaydı?"
Güldüm.
"Biliyorsun seni arabama değil bindirmek yaklaştırmak istemiyorum, o benim en kıymetlim."
Azra'nın yüzü sinirli bir ifadeye dönüşürken sırıtmaya devam ettim.
"Parçalarım o arabayı, senin en değerlin benim!"
Sesli bir şekilde güldüm, ifademe dikkatle bakması gözümden kaçmamıştı. Muhtemelen güldüğümü uzun zaman sonra görmek onu şaşırtmıştı.
"Azra saçmalama tabiki öyle."
Gülmemin solmasına neden olan soruyu sordu.
"Ee peki neden arabanla gitmiyoruz?"
Yüzüme bakınca sorduğuna pişman olduğunu anlamıştım.
"Çünkü o benim arabam değil, Ateş aldı."
Gözleri şaşkınlıkla açıldı, yüzümün nedenini anlamış oldu. Ağzını açtığı anda geldiğimizi belirten korumaya baktım. Önüne geldiğimiz kapıyı elinde tuttuğu küçük kumandayla açtı. Yukarı doğru yönelen garaj kapısının ardından görünen arabalara gözlerimi kısarak baktım. Geldiğimiz yer garaj değilde galerideymiş gibi hissettirmişti. Azraya baktığımda şaşkınlıkla karşısına bakıyordu. Aslında ben onu sürekli farklı farklı arabalarla gördüğüm için önümdeki manzaraya pek şaşırmamıştım. Garajın içinde çoğu siyah renginde olan arabaların arasında bir kaç tanesi koyu tonlarındaydı. Bana aldığı araba görüş açıma girdiğinde bakışlarımı ondan çektim. Korumalar ne yapacağımı merakla izliyorlardı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESİR
ChickLit"Canını yakmak istemiyorum ama beni zorluyorsun." Yanaklarımdan bir yaş süzüldü. "Senden nefret ediyorum." Kolumdan tutmayı bırakıp bedenimi hızla bedenine hapsetti. Kollarının arasında küçücük kalmıştım. "Biliyorum ve senin de bilmen gerek." Gö...