48.BÖLÜM

61.5K 2.3K 1.5K
                                        

Düşündüm de ben sizi bu aralar hiç düşürmüyorum. Düşürmeye geldim jsjdjrjrj.

Medya:Ateş

Düştüğümüze göre iyi okumalar...

Serin ve rüzgarlı bir hava yüzüme vuruyor rahat bir nefes almamı sağlıyordu. Etrafa hayran hayran bakarken burayı ne kadar çok sevdiğimi bir kez daha anladım. Ben maviye, denize aşıktım. Deniz benim için huzuru, rahat bir nefesi temsil ediyordu. Belime sarılan kollarla bende ellerimi kaslı kollarının üzerine sardım. Başımı göğsüne yasladım ve içime hem denizin tuzlu kokusunu hem de sevdiğim adamın sert kokusunu çektim.

Antalya ayaklarımın altında her zamankinden daha güzel gözüktü gözüme. Çünkü huzur bulduklarım hemen yanımda ve gözümün önündeydi.

Antalyaya bu sabah Ateşin özel uçaklarından biriyle gelmiştik. Babamın evinde birlikte iki gün geçirmiştik, Ateş ne kadar onlarla uzak olsa da benim için bu kadar şey yapması yeterliydi. Arabayla kalacağımız yere giderken denize hayran bakışlarımı gören Ateş arabayı durdurmuş beni yine mest etti. Dudaklarını boynuma bastırıp kokumu içine çekti.

"Mutlu musun?"

Sesiyle ona döndüm. Burada fazla durmamıştık ama daha sonra çoğu zamanımı denizde geçireceğim için şimdilik yeterli gelmişti.

"Fazla mutluyum ve bu beni korkutuyor."

Arabaya gitmek istediğimi gösterdiğim için arabaya ilerledik. Koltuğa oturup başımı Ateşe çevirdim. Gözleri saniyelikte olsa bana dönüyordu ama dinlediğini biliyordum.

"Mutlu olduğumda kötü bir şeyler olacağını düşünüyorum."

Elimi ellerinin arasına alarak dudaklarına yaklaştırdı ve içimin sıcacık olmasını sağlayarak öptü.

"Mutsuz olsak bile beraber olacağız."

Kocaman gülümsedim ve yerimde dikleşerek ona yaklaştım. Kirli sakalının kapladığı yanağına dudaklarımı bastırdım, geriye çekilmeme izin vermeyerek saçlarımdan öptü. Cevabını bildiğim bir soruyu da ben sordum.

"Peki sen mutlu musun?"

Sorumla yüzünde küçük bir tebessüm oluştu.

"Senin varlığın mutlu olmama yeter yavrum."

Kıkırdadım. Beni aşırı mutlu ediyordu.

"Yiyeceğim seni Ateş!"

Etkileyici bir gülüşle göz kırptı.

"Olur."

Gözlerimi onda sabitleyip hiçbir yere bakmadığım için durduğunu bile farkedemedim. Rezil olduğumu arabada yankılanan kahkaha sesiyle de bir kez daha farkettim. Elimi elinden çekmeye çalışınca izin vermedi hatta beni kendisine çekip dudaklarıma çok yakın durdu. Zorlukla dudaklarından gözlerimi çekip siyahlarına baktım. Dudağımı kısa bir süre izleyip ardından öptü ama o da kısa sürmüştü. Kapımın açılma sesiyle anında Ateşten ayrılmış etrafıma bakmıştım.

Ateşe rezil olduğum yetmiyormuş gibi başkalarına da rezil olacaktım ama Ateş her zamanki gibi yine aklını kullanıp kapıları kilitlemiş sonra beni öpmüştü. Camlar da filmli olduğu için hiç gözükmemiştik. Ateşe bakıp ardından arabadan çıktım. Ateşle eş zamanlı çıkmıştık. Beni beklediğin de yanına gidip belimi tutmasını bekledim. Ateş benim belimi benden daha çok seviyordu, ona mı versem acaba?

Ateşle otele girdiğimiz zaman önümüze bir sürü takım elbiseli adam önünü ilikleyerek yanımıza geliyorlardı. Ateş beni kendisine daha çok çekerken bende etrafa bakınıyordum. Sonuçta yanımda ultra yakışıklı bir koca vardı. Çoğu kişinin bakışlarının zaten üstümüzde olduğunu gördüğüm de özellikle kadınların bakışları dişlerimi sıkmama neden oldu. Ateşe bu sefer sokulan ben oldum ve burdayım 'bu adam bana ait' bakışları attım.

ESİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin