İyi okumalar...
#kupalaralayıksınsenşanlı GALATASARAY❤💛Evet hangi takımdan olduğum belli oldu. Sizi seviyorum sarı kırmızım.
İyi okumalar...
"Bir şey olursa ara."
Arabadan inmeden önce sözleri durmamı sağladı. Kısa bir bakış atarak siyah gözlerine baktım.
"Aramama gerek var mı?"
Ne demek istediğimi anladı. Başını yana eğerek dilini dudaklarında gezdirdi.
"Haklısın. Bir şey olursa haberim zaten olur."
Gülmekle ağlamak arasında gidip geldim ama dışarı çıkmanın daha iyi olacağını düşünerek sırtımı dönerek arabadan indim. İrislerinin varlığını üstümde hissetmeye devam ettim, arabadan uzaklaşmaya başladığımda arkama göz ucuyla baktım. Siyah gözleri hala bendeydi, hızla önüme dönerek indiğim arabaya ve bana bakan insanları görmezden geldim. Siyah Maserati'nin içinde ki o adamı kimse görmüyordu ama ben bakışlarını hala hissediyordum. Fakülteye girdiğimde arabanın uzaklaştığını düşünerek rahat bir nefes aldım.
"Neredesin?"
Kulağımda ki telefondan sesi yankılandı.
"Derslikteyiz, ders başlamak üzere. Çabuk ol!"
Daha fazla bir şey söylemeyerek Azra'nın yüzüne telefonu kapatarak hızlı adımlarla merdivenlere ulaştım. Sınıfa ulaştığımda hocayla aynı an da derse girmiştik, bana dönen bakışların arasında elini sallayan Azra'yı gördüm. Yanına oturur oturmaz sorularını ardı ardına sormaya başlamıştı, hocanın onu uyarmasıyla da susmuştu. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırıyordum.
"Düşmanı mı yani?"
Bana uzatılan kahveyi alarak karşıya parasını uzattım. Bakışlarım daha sonra Azra'ya gitti.
"Tuzağa düşürmüş beni."
Azra gözlerini kocaman açarak boş bulduğumuz masalardan birine oturdu.
"Ateş onu öldürür o zaman."
Aynı dehşeti bir kez daha yaşadım.
"O kadarını yapmaz."
Azra öylece baktı yüzüme, korku dolu bakışlarım geri döndü.
"Yapmaz değil mi?"
'Ben bilmem' dercesine ellerini kullandı. Yutkundum ve bakışlarımı masaya diktim.
"Yapmasın Azra, bu kadarını da yapmasın."
Üzgünce yüzüme baktı.
"Korkma lütfen."
"Korkuyorum, çok korkuyorum."
Yazar'dan..
Adımları güçlüydü. Yanından geçtiği adamları onun varlığını görerek saygıyla selam veriyorlardı. Ateş sıktığı dişlerinin arasından küçük bir nefes aldı, Arya'yı bıraktığından beri öfkesi bir alev misali tüm bedenimde hakimiyetini sağlamıştı.
O Yiğit denen adamı bin pişman edecekti.
Arya'sına yaklaşmasının bedelini ödeyecekti.
"Hep aptaldın."
Yiğit gelişi güzel oturduğu sandalyede duyduğu bu sert sesin sahibine baktı ve inatmış gibi gülümsemişti. Ateş yumruklarını sıkarak o dişlerini şimdiden tek tek sökmemek için kendisine mani olmaya çalışıyordu, önce derdini anlamalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESİR
Romanzi rosa / ChickLit"Canını yakmak istemiyorum ama beni zorluyorsun." Yanaklarımdan bir yaş süzüldü. "Senden nefret ediyorum." Kolumdan tutmayı bırakıp bedenimi hızla bedenine hapsetti. Kollarının arasında küçücük kalmıştım. "Biliyorum ve senin de bilmen gerek." Gö...