Mutlu yıllar canlarım...
İyi okumalar...
Denizin karanlık sularına dalmışken, belime bir kol sarıldı. Bakışlarımı denizden çekerek yanıma döndüm, denizin karanlığına benzeyen irisleri yüzümden bir saniye olsun ayrılmıyordu. Evde olanları unutmuş gibi bir hali yoktu ama ikimizde etrafımızda ki insanlara ithafen yeni evli çift rolümüze devam ediyorduk. Yüzü yine duvardan farksızdı, duygusuzluğu tenimi yakıyordu. Ondan uzaklaşmamak zordu benim için. Derin bir nefes alarak bakışmayı kestim, müzik yüzünden beni duyamayacağı için kulağının hizasına yükseldim. Çenemin boynuna değiyor olması tamamen benim isteyerek yaptığım bir şeydi.
Geri çekilmemeye çalışır gibi bir hali vardı.
"Ne zaman döneceğiz?"
Huylandığından adem elmasının yavaşça hareketlendiğini ve kulağımın dibinde derin bir nefes aldığını işittim. Yakınlığımızdan rahatsız olarak geriye çekildiğimde gözlerini kapattığını gördüm, siyah irislerini açarak gözlerini yüzüme dikti.
"Sıkıldın mı?"
Sesini nasıl olur da bu kadar sert tutmayı başarıyordu bilmiyorum, rahatlamak adına küçük bir nefes aldım. Yaklaşık bir buçuk saattir buradaydık ve ben neredeyse her dilin konuşulduğu bu partiden fena sıkılmıştım. Bu gibi yerler bana göre değildi, aşırı kalabalıktı ve bir o kadar da samimiyetsiz sohbetler vardı. Burada tek tanıdığım kişinin Ateş olması da en kötü olanıydı, geldiğimizden birkaç kelime tek konuşmuştuk.
"Sıkıldım, zorla geldiğim bir yerde daha fazla kalmakta istemiyorum."
Ateş gözlerini çevremizde gezdirdi, bana özenle baktığı gibi bakmıyordu. Sadece öylesine bakıyordu.
"Ben de evde sıkıldığın için böyle bir yere gelmek sana iyi gelir diye kabul ettim."
Benim için iyi olan şeyi bana sormaması ne kadar da mantıklıydı?
"Bana sormayı deneyebilirdin."
İlgisiz bakışları bana döndüğünde ilgiyle izledi irislerimi, bakışlarımı kaçırmadım.
"Umrunda olur muydu?"
Küçük bir nefes daha aldim ve ona bakmayı bırakarak bize doğru yaklaşan Eric ve Teressa'ya baktım.
"Haklısın, olmazdı."
Eric Teressa'nın kolunu bırakarak Ateş'in koluna dokundu ve bir yerleri işaret etti.
"Seninle tanışmak isteyenler var dostum."
İngilizcesi akıcıydı, sesinden asalet akıyordu. Ateş gözlerini bana çevirdiği zaman ona öylesine baktım, bana niye bakıyordu ki şimdi?
"Teressa ile bekle, birkaç dakikaya geleceğim."
Kaşlarımı çattım, yanımdan ayrılma demişti bir de? Başımı sallayarak onu onayladım, konuşmadığım için bıkkın bir nefes almış ve gitmişti. Peşinden onu izlerken bir çift gözün beni izlediğini fark ettim, Teressa tatlı tatlı beni izliyordu. Gülümsemesine karşılık samimi bir tebessüm ettim. Benim gibi bizden uzaklaşan ikiliye baktı.
"Herkesin dikkatini çekiyorlar, normal de kıskanç değilimdir ama-"
Avucunu giydiği elbisenin üstünden karnına bastırdı, gözlerimi açtım sevinçle.
"O var olduğundan beri kendimi tanıyamadığım hareketler yaparken buluyorum."
Eric'e bakmayı kesip bana baktığında hala karnına bakıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESİR
ChickLit"Canını yakmak istemiyorum ama beni zorluyorsun." Yanaklarımdan bir yaş süzüldü. "Senden nefret ediyorum." Kolumdan tutmayı bırakıp bedenimi hızla bedenine hapsetti. Kollarının arasında küçücük kalmıştım. "Biliyorum ve senin de bilmen gerek." Gö...