53.BÖLÜM

44.7K 2K 3.1K
                                    

SPOİ YASAK BEBEKLERIM..

İyi okumalar Aryacıklarım... jejdkkjejj

Tik...tak
Tik...tak
Tik...tak

Gözlerini odada yankılanan saatin rahatsız edici sesiyle açtı. Baygın bakışlarla beyaz tavana gözlerini açıp kapayarak baktı, vücudunda eşsiz bir duygusuzluk vardı. Kaşları çatıldı bu duruma, kendisini hiç olmadığı kadar eksik hissediyordu.

İçinde kocaman bir boşluk vardı sanki, hissedemiyordu. İçine aldığı nefesi, odanın loş havasını hissedemiyordu. Boğazında ateş yutmuş gibi bir yanma vardı, yutkundu. Üst üste yutkundu ama ne boğazında ki acı ne de içinde ki boşluk hissi geçmedi. Geçmeyecekti...

Vücudunun her zerresi sızlıyordu, aylardır yerinden kalkmamış gibi bütün kemikleri o nefes aldığında sızlıyor canını acıtıyordu. Ne olduğunu anlayamıyordu, doğru düzgün hatırlamıyordu. Başını zorlukla her şeyi gibi beyaz olan yastıkta hareket ettirmeye çalıştı. Canı bu küçücük harekete bile oldukça acımıştı ama pes etmeyip tekrar hareket ettirdi. Odaya bu sefer daha dikkatli baktı. Odada pek bir eşya yoktu, duvara dayanmış iki kapaklı beyaz bir dolap, tek kişilik beyaz yatağın yanında da bir tane komidin vardı, oda her şeyiyle beyazdı. Haddinden fazla beyaz...

Yatağın bir metre ilerisinde ise tekli bir koltuk ve üstünde de saçları biraz dağılmış uyuyan Azra vardı. Ayrıca oda çok küçüktü, iki kişilik yatağı alamayacak kadar küçüktü. Azraya bakıp gülümsemişti, fakat yanağının ağrıması onu garip hissettirmişti. Sanki uzun zamandır gülmediği için yanak kasları ağrımıştı. Azrayı izledi bir süre, bir değişiklik vardı, sanki değişmişti. Azra zayıflamış ve yanağında ki elmacık kemikleri daha görünür hale gelmişti. Ayrıca göz altında ki mor halkaları pek uyumadığını gösteriyordu.

Arya farkına varmadan yutkunduğu zaman boğazına bir şey takılmış gibi kuru kuru öksürmeye başladı. Elini dudaklarının üzerine götürünce eli görüş acısına girmiş hareketi donmuştu. Şaşkınca bir yandan öksürürken bir yandan da bileğine bakıyordu. Bileği incecik olmuş, elinin üstünde ki deri çatlamıştı. Diğer elini de kaldırdığında öksürüğü durmuş korkulu gözlerle ellerine bakıyordu. Elleri bembeyaz pamuk gibiyken ne olmuştu da şimdi bu hale gelmişti.

Aryanın sesiyle yerinden sıçrayarak daldığı uykusundan uyandı Azra, telaşla kalktığında ise Aryayı garip bir şekilde ellerine bakarken bulmuştu. Hızlıca yanına ulaşıp çenesine dokunup kendisine bakmasını sağladı. Azranın gözlerinde saf endişe vardı ama Arya korkuluydu. Gözleri ellerinden dostuna gitti.

-Aryam iyi misin?

Sesi mi değişmişti, yoksa hasta falan mıydı? Fakat buna takılmadı.

-Azra Aryam deme, Ateşin sana kızmasını istemiyorum.

Sesi kendisine yabancı hissettirmişti. Azranın yüz ifadesi tamamıyla değişti. Elini Aryanın yüzünden çekti.

-Ateş mi?

Azranın titreyen sesinin nedenini anlamamıştı Arya. Yutkunup ellerine tekrar bakmamaya çalıştı, birkaç gün uyumuştu belki de. Neden bu kadar zayıfladığını anlamamıştı.

-Evet Ateş, biliyorsun sana kızacağını söylemiştin. Hatırlamıyor musun ben ameliyat edildiğim zaman bunu dediğini söylemiştin.

Azra şüpheyle gözlerini yumup açtı, fazlasıyla şaşkındı. Yutkundu ve şaşkınlığını sesine yansıtmamaya çalıştı.

-Aryam Ateş yok.

Arya güldü.

-Sana Aryam deme-

ESİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin