İyi okumalar...
Gözlerimi yavaşça açtığım da uyku sersemi olduğum için birkaç saniye nerede olduğuma karar verememiştim. Tabii, balayındaydım. Esneyerek doğrulduğum da hareketim başarısız olmuştu, çünkü Ateş'in kaslı kolu belimi sarmış beni bırakmamıştı. Başımı biraz daha kaldırarak düzgün bir şekilde nefes alışverişiyle şişen göğsünü ve yüzünü inceledim.
Kolları arasında 'esir' düşmüştüm.
Kollarının arasında sıkıca kavramıştı beni, hemen önümde durduğu için yüzünü kolayca görüyordum. Uyurken bile insanı korkutan bir ifadesi vardı, ona bakarken duygularından arındığını hissediyordum. Gördüğüm gibi miydi yoksa duygularını saklamakta çok mu iyiydi? Bunu bir gün çözeceğime emindim, derin bir nefes alarak bakışlarımı siyah gözlerini örttüğü gözlerine çevirdim. Bazen bir bakışı beni yerime sabitliyor, nefes almamı bile etkiliyordu. Üstümde ki bu hükmü beni çoğu zaman korkutuyordu, ona karşı gücüm neredeyse yoktu. Bu durumdan nefret ediyordum. Ona bakmayı daha fazla kaldıramadığım için telefonuma uzanarak onu avucuma aldım. Sosyal medyayı kullanırdım ama çok fazla değil, özel günleri paylaşırdım genellikle. Bildirimler o kadar çoktu ki hemen sessize aldım, ailem ve çoğu medya ekibi beni ve Ateşi etiketlemişti.
Ana sayfamda gördüğüm ilk fotoğrafı Duman atmıştı, Ateş ile dans ederken birbirimize bakarken çekilmişti. Azra'nın paylaştığı fotoğrafta ben ve Ateş bakışırken bizi kıstığı gözlerle izleyen Azra fotoğrafın altına 'aldatıldım Arya_yanki, gözüm üstünde Ates_Yakar ' yazmıştı. Kıkırdadım, bakışı o kadar komikti ki kahkaha atmamak için uğraş vermiştim. Bu fotoğrafı ne ara çektiği ise aşikardı. Babam, amcam Ateş ile evlenirken çektirdiğimiz fotoğrafı paylaşmış altına iyi dileklerini yazmışlardı. Cengiz ise denizi izlerken yalnız olduğum fotoğrafı paylaşmıştı. Bir süre öylece izledim onu yani kendimi. Garip duruyordu, sanki güçlü gibiydi. Çünkü gülümsüyordu, onca şeye rağmen gülümsüyor olmam güçlü olduğum anlamına geliyordu değil mi?
Telefonu bırakıp Ateşin uyanmayacağını anladığım için kollarının arasından zor da olsa çıkmayı başarmıştım. Yataktan tamamen kalktığım da nefes nefese kalmıştım, hiçbir şeyin farkında olmayan Ateş ise yüz üstü uyumaya devam etmişti.
Ona bakmayı keserek başımı iki yöne salladım, fazlasıyla sıcak bastığı için kendimi duşa attım. Üstümde ki pijamayı çıkarıp küvetin içerisine girdim, ılık su vücudumu rahatlatmıştı. Bir süre öylece suyun içerisinde dinlendikten sonra yıkanmaya başladım. Fazla oyalandığımı anlayınca bornozumu üstüme geçirerek banyodan çıktım. Ateş'in hala uyuduğunu gördüğüm de ofladım ama beni böyle görmemiş olması daha mantıklıydı. Denize gireceğim için siyah bir bikini giydim önce. Daha sonra dizlerimin üstünde biten mor, bol bir tişört, altına da kot bir şort giymiştim. Saçlarımı kurutmaya gerek duymadım, çünkü birazdan kendi kendine zaten kuruyacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESİR
ChickLit"Canını yakmak istemiyorum ama beni zorluyorsun." Yanaklarımdan bir yaş süzüldü. "Senden nefret ediyorum." Kolumdan tutmayı bırakıp bedenimi hızla bedenine hapsetti. Kollarının arasında küçücük kalmıştım. "Biliyorum ve senin de bilmen gerek." Gö...