Final

53.8K 1.9K 1.6K
                                    

İyi okumalar'~'

Ellerim karnıma daha sıkı sarınmış gözlerimi ondan bir an olsun ayırmıyordum, korkuyor muydum evet. Bebeğimi daha önceden öldürmeye çalışması hala kabuslarıma giriyordu. İrisleri karnımı bulduktan sonra iğrenç bir şekilde gülümsedi. Dirseğini yukarı doğru kaldırıp parlayan bir metal çıkardı. Ucu keskin, uzun ama ince olan bir şişti. Gözlerim korkuyla açıldı ve derin derin nefes almaya başladım. Bu doğum benim için yeterince riskliyken birde şimdi böyle bir durumla karşı karşıyaydım. Dişlerimi sıkarak sakin kalmaya çalışan tarafıma sıkıca tutundum. Bebeğime bir zarar vermemesi için her şeyi yapardım, gerekirse öldürürdüm ama izin vermezdim.

-Neden buradasın, Ateşin seni öldüreceğini bile bile gelmek büyük bir aptallık değil mi?

Aslında büyük bir aptal olduğu için bunları yapıyordu ya. Söylediklerim onu sinirlendirmek yerine kocaman sırıtmasını sağlamıştı.

-Aptal olan ben değil, sensin! Çünkü o bebeği doğuracağını sanıyorsun. Büyük yanılgı Arya! Çünkü sana verdiğim, benim verdiğim zehir sayesinde vücudunda güç bırakmayacak hale geleceksin.

Gözlerimi kıstım.

-O yüzden mi geldin, yani işini sağlama almak gibi bir derdin mi var?

Yememiştim, beni kandırmaya çalıştığı gün gibi ortadaydı. Hem öyle bir şey olsa doktorlar bunu görecek kadar profesyoneldi.

-Sana zarar vermediği için seni de ortadan kaldırmak istedim.

Yutkundum, yüzünde ki ifade tüylerimi diken diken yapmıştı. Korkum ona değildi, sözlerineydi. Çünkü hamileliğimin riskli olması doktorların açıklayamadığı bir sebepten ötürüydü. Göz bebeklerimin titrediğini ve karnıma indiğini fark ettim, şaşkınlık dikkatsiz davranmamı sağlıyordu.

-Ne de...demek istiyorsun?

Gözlerim hala ne renk olduğunu çözemediğim gözlerini buldu, tepkilerimi beğenmişti.

-Demek istediğimi sen çok iyi anladın ama ben yine de sana yardımcı olacağım.

Bana doğru bir adım attığında sendeleyerek bir adım geri attım.

-Verdiğim zehir sana sadece bilinç altını kontrol etmiyor, bebeğinin de beynini çalışmaz duruma getiriyor ama kimse bunu doğana kadar fark edemeyecek.

Vücuduma büyük bir darbe almışım gibi sarsıldım, beynim çalışmayı bırakmış gibiydi o an. Sanki hayattan birkaç saniye kopmuştum, bebeğim ölecekti. Çünkü bebeğim tehlikedeydi, benim yüzümden...

-Ne oldu annesi, öleceği için üzüldün mü? Merak etme hemen ardından sende yanına gideceksin. Hatta belki de sen ondan önce bile gidersin.

Neşeli sesi kulaklarımda çınladı, gözlerimi açıp kapattım. Bana doğru gelmeye başladığında bu sefer geriye kaçmaya gücüm bile kalmamıştı, bu olamazdı. Bebeğime hiçbir şey olamaz, onu korurum ki ben. Cansuyla aramda iki adımdan daha kısa bir mesafe olduğunda donuk bakışlarımı ona çevirdim. Doğum riski her hamile kadın için geçerli demişti doktorum ama bende bu risk daha ön plândaymış. Elimin altında ki hareketlenmeler kendime gelmemi sağladı ve Cansunun karnıma doğru doğrulttuğu şişle geriye çekilip elini tuttum.

-Yalan söylüyorsun! Bebeğime bir şey olmayacak!

Gözleri açılmış bana kimsenin bakmadığı nefretle bakıyordu. Bütün neşesi gitmiş nefretini gözüme sokmak istercesine aramızda ki şişi çekiştirip duruyorduk.

-İkinizide geberteceğim, Ateş benim olacak!

Sırtımın ve vücudumun çok fazla hareketsizliği yüzünden benden kurtulması zor olmamıştı. Beni eliyle sertçe yere doğru ittiğinde boğuk bir çığlık atıp karnıma zarar gelmemesi için çabalıyordum. Geriye doğru sürünerek üzerime doğru gelen Cansudan kurtulmaya çalışıyordum. Nefretini nefretle karşılayan gözlerimi gözlerine diktim.

ESİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin