🎵~Anne Marie & James Arthur~ Rewrite...the...stars
Teşekkür ederim...
İyi okumalar çöreklerim...
Dudaklarıma şeftali renginde ki ruju sürdükten sonra masaya bırakıp kendime son bir kez baktım. Saçlarım dağınık bir topuz, yüzümde sade bir makyaj ve üstümde de beyaz bir elbise vardı.
Bugün fazla özenle hazırlandım. Çünkü bugün dostumun nişanı var, kardeşimi mutlu görmek bu hayatta sahip olabileceğim en büyük huzurlardan biriydi benim için. Unuttuğum parfümü sıkacakken elimin üstünde bir el şişeyi tekrar bırakmamı sağladı. Ayna da göz göze geldiğim zifirilerle yutkunup güzel güzel baktım. Burnunu boynuma sürtüp derince soluklandı, gözlerini kapatmış kokuma sarılır gibiydi.
"Kokun eşsizken neden onu gölgeliyorsun?"
Boğuk ama erkeksi sesi hormonlarım yüzünden aptal aptal ona gülümsememi sağladı. Ayna da ona aşk dolu gözlerle bakarken bu rezilliğimi görmüyor olması içimi bir nebze olsun rahatlatmıştı. Gözlerini açıp bana baktığında hala cevap vermediğimi hatırladım, gözleri dudaklarımdaydı. Nedensizce alt dudağımı dişledim. Yani anlıyorum, bütün duyular birleşiktir ama canım dilim neden gözlerime uyup tepki vermiyorsun?
Sizin yüzünüzden rezil olan benim!
"Parfüm benden güzel kokuyor ama.."
Gözleriyle gözlerim sonunda buluşmuştu. Beni kendisine çevirdiğinde vücuduyla bir bütün hale gelmiştim. Etkilendiğim için gözlerim gözlerinden bir an olsun ayrılmıyor, hayran bakışlarımı üstünden çekemiyordum.
Çekmek isteyen kim...?
Çeneme parmağını koyup başımın kalkmasını sağladı. Topukluları hala giymediğim için yanında kısa kalıyordum. Beni ayaklarının üzerine çıkarıp boynuma başını gömdü. Boynumdan aldığı nefesi kalbimi tekletmişti. Titrerken bırakırsa düşeceğimden emindim ama bırakmayacağından da emindim. Ellerim saçlarının içerisinde yerlerini almıştı bile.
"Bu koku eşsiz güzelim, senin varlığın gibi eşsiz ve mükemmel. Kokunla birsin, ikinizde var olan hiçbir şeyle benzemiyorsunuz ve bu eşsiz güzellikler yalnızca bana ait."
Her kelimesinden sonra öptüğü boynum da kalbim atıyordu. Kalbim dudaklarının olduğu yerde kendini buluyordu. Dudaklarından, kendimi duymak muhteşemdi. Bu adam beni bile bu kadar eşsiz görüyorken acaba kendisi hakkında hiç fikri var mıydı? Asıl güzel olan buydu, o bana aitti. Onun gibi bu muhteşem varlığına sadece ben dokunuyor, ben var oluyordum. Dudaklarımı öpmeye başladığı zaman ellerimi ensesinde birleştirerek karşılık vermeye başladım.
Dudaklarımdan ayrıldığı zaman dilini dudaklarımın üzerinde gezdirip bir buse daha kondurdu. Onun aksine ben hızlı nefes alıp verdiğim için şaşırıyordum. Oda beni öpmüştü ama hiçbir şey olmamış gibi rahat nefes alıp veriyordu. Buna ters tepki vermek isteyen kalbim duraksadı, çünkü kalbinin atışını göğsümde çok net hissediyordum. Bir elim oraya giderken Ateş yine dudağımı öptü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESİR
ChickLit"Canını yakmak istemiyorum ama beni zorluyorsun." Yanaklarımdan bir yaş süzüldü. "Senden nefret ediyorum." Kolumdan tutmayı bırakıp bedenimi hızla bedenine hapsetti. Kollarının arasında küçücük kalmıştım. "Biliyorum ve senin de bilmen gerek." Gö...