Finaller bir bitmedi ya jsmdmdmdm.
İyi okumalar kalpciklerim...
Yarenden...
Qué calor (Qué ca'), qué ca' (Qué ca')
En la discoteca
Qué calor (Qué ca'), yesca (Qué ca')
Para las muñeca'
Por favor, qué ca' (Qué ca')
En la discoteca
Qué calor (Qué ca'), yesca (Qué ca')
Para las muñeca', por favorÇaldıkça çalan şarkıyı duymamak için yaptığım bütün hareketlerim başarısız olmuştu. Tabii ki şarkıyı söyleyen J Balvincim olunca otomatikman ikinci çalmaya başlamasıyla başımı yastıktan kaldırıp ritmik bir şekilde sallamaya başladım, daha sonra doğrulup diğerlerinin saçma bulacağı ama bence mükemmel olan dansı yapmaya başladım. Bu adama bayılmayan da ne bilim yani. En güzel kısımları zaten J Balvinime aitti, harikaydı yaa. İki kez konserine gitmiştim ama her zaman gitmek isteyen tarafımı tutmakta istemiyordum. Adam çok farklı ve tam benim kafamda, kendi kafam gibileri zor buluyorum be.
Beynimin işlevleri aşkımın sesiyle son bulunca yerine gelmişti. Gözlerimi açıp kapatarak tekrar çalmaya başlayan telefonun kapatmasına çok kısa bir süre kala açmıştım. Sonuçta ben bu zil sesini dinlemek için koymuştum, beni arayan için değil.
-Sabahın köründe, ölmüyorsan ve bunun için beni uyandırıyorsan: sevinebilirsin. Çünkü seni ben öldüreceğim.
-Yaren?
Şaşkın gözlerle telefonu kulağımdan çekip Ateş abi yazan arayan kısmıyla göz göze geldim. Yutkundum ve telefonu tekrar kulağıma getirip ilk birkaç saniye ne söyleyeceğimi düşündüm.
-Abicim, sen üstüne alınma. Beni istediğin zaman rahatsız edebilirsin. Ki rahatsızlık duymam yani.
-Tamam Yaren, şimdi sana göndereceğim adrese gel. Hemen.
Telefonunun kapandığını anladığımda şaşkınca etrafa bakmakla meşguldüm. Ateş abi beni aramıştı, beni ya beniii!
-Gelmez miyim bee!
Yataktan fırlayıp yirmi dakika kadar sonra kapının önünde aynada kendime bakıyordum. Ateş abicim çağırdıysa kesin çok önemli bir şey olmuştu. Ayakkabılarımı da ayağıma geçirdikten sonra kapıyı kapatıp arabaya yöneldim. Ayrıca konumu çoktan ikinci adım gibi ezberlemiştim ama ikinci adım falan yok. Yani niye öyle söylediğimi bende bilmiyorum.
Hep Yazonun işi bunlar.
Tövbe tövbe, kızım sen niye sürekli reklam arası yapıyorsun?
Herkeste gergin!
Ve evet benim işim tabii, beğenmiyorsan kendin yaz.
Aşk olsun be Yazo, iyiki bir şey dedik. Harbi sen niye sinirlisin kank?
Yirmi dört eylülden nefret ediyorum da ondan.
Haa, tamam. Tamam da bundan bize ne yaa! Yazsana kurguyu, seni mi bekleyecek benim fanlarım?
Pardon? Fanlarım?
Sırıttığımı biliyorsun Yazo, okuyucular en çok beni sevdi.
Şeytan diyor bütün bölümlerden sil şunu, Devranı da biriyle evlendir gitsin!?
Vur dedik öldürdün ama haa! Bi git, bir daha seninle konuşursam sekiz olsun!
Sekiz ne alaka be, iki olmayacak mıydı o?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESİR
ChickLit"Canını yakmak istemiyorum ama beni zorluyorsun." Yanaklarımdan bir yaş süzüldü. "Senden nefret ediyorum." Kolumdan tutmayı bırakıp bedenimi hızla bedenine hapsetti. Kollarının arasında küçücük kalmıştım. "Biliyorum ve senin de bilmen gerek." Gö...