Hangisi daha kötüydü bilmiyorum. Bacağına bıçak geçirdiğim Jackson ve yanında duran Sehun'dan dayak yemiş Lay mi yoksa benden beni öldürerek intikam almak isteyen Jay mi? İki tarafında arasında koridorun tam ortasında kapana kısılmıştık.
"Ölmek için çok genç olduğumu düşünüyorum."
Baekhyun bir Jay'e bir de Jackson ve Lay tarafına bakıp söylenmeye devam ediyordu. Buradan eğer olur da canlı çıkarsak bu kesinlikle bir mucize olurdu. Kafamı onlardan çevirerek geniş koridorda etrafıma bakındım. Herhangi bir çıkış yolu olmalıydı.
Gözüm bizden beş altı adım uzakta olan yangın merdiveninin kapısına takıldı. İşimize yarayabilirdi ama iki tarafta kalabılıktı. Merdivenlerden inerken başka bir yoldan gelip önümüzü kesebilirlerdi ama oradan başka bir çıkış yolu da yoktu.
Minseok'un koluna parmaklarımın ucu ile dokundum. Omzunun üstünden bana baktığında çenem ile yangın merdivenini gösterdim. O tarafa baktığında çoktan Jackson ve Lay bize yaklaşmaya başlamıştı.
Minseok yangın merdiveninin kapısına baktıktan sonra bana döndü. "İşe yaramaz."
"Aklına başka bir şey geliyor mu?"
Jay asansörden çıkarak bize doğru bir adım attı. Vücudumu tamamen ona dönerek baktım. Sanırım hangisinin daha kötü olduğuna karar vermiştim.
Arkasındaki adamalara omzunun üstünden baktı. "Kıza zarar vermeyin. Onu canlı istiyorum."
Arkamdan gelen koşma seslerini duyduğumda Jay'de bana doğru koşmaya başlamıştı. Onun hareketi ile arkasındaki adamalar da üzerimize hücum etti. Karşılık vermekten başka yapabileceğimiz bir şey yoktu. Omzumun üstünden arkama baktım. Kimin kimden olduğu belli değildi. Herkes birbirine saldırıyordu.
Jay'e doğru bir adım attığımda anında elini uzatarak boğazımı kavramaya çalıştı. Refleks ile kafamı geri çekerek ayak bileğine tekme attım.
Yıllar önce Chaerin'in öğrettiği şeyler hâlâ işime yarıyordu. Bir an dengesini kaybecek gibi oldu. Toparlanmasına izin vermeden karnına tekme atmak için ayağımı kaldırdım ama geç kalmıştım. Havada olan ayağımı tutarak tekmeme engel oldu.
Yüzüne baktığımda sırıttı. "Şu tekmelerinden ne zaman vazgeçeceksin?"
Bu duraksamasını fırsat bilip sırtımı arkamdaki duvara yasladım. Yaptığım hiçbir hareketin mantığı olmadığı gibi bunun da yoktu ama buradan kurtulmak için her şeyi deneyebilirdim.
Duvardan destek alarak tuttuğu ayağımı kendime çekip ona iterek karnına vurdum. Topuğumun karnına gelmesi ile ayağımı bıraktı. İstediğim şey evet buydu ama ayağımı bırakması ile popo üstü yere düşmem canım acıtmıştı.
Jay geri çekilerek benden uzaklaştığında yerden destek alıp ayağa kalktım. "Sikerim böyle işi."
Jay beklemediğim bir şekilde üstüme gelirken karşılık vermeme izin vermeden yüzüme tokadı indirdi. İndirdiği tokat ile saniyeler önce kalktığım yerle tekrar buluştum. Dudağımın patladığı sızlamasından ve kenarında hissettiğim sıvıdan anlayabiliyordum.
Omuzlarımdan tutup beni ayağa kaldırarak sırtımı duvara yasladı. "O tekme bir kereydi. Buna bir daha izin vermem."
Kafamı sağa yatırdım. "Emin misin?"
Dizimi kaldırarak özel bölgesine bütün gücümle vurduğumda omuzlarımı bıraktı. Geriye doğru bir adım atarak benden uzaklaştı. Geri çekildiğinde bana attığı tokadın aynı hissi vermesini umarak yüzüne tokat attım. Yüzüne vurduğumda avuç içim yanmıştı. Umarım avuç içimin acıdığı kadar onunda yüzü acımıştır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
even if i die | namjen
Fanfiction"Bugün yaptığın şey savaş sebebi biliyorsun değil mi?" Cevap vermeden öylece durdum. Söyleyeceklerinin devamını bekledim. "Ve sen bu savaşı çoktan başlattın, küçük." Elini belimden çekerek son kez bile bakmadan benden uzaklaştığında bir an boşlukta...