XXX

676 55 25
                                        

"Hazırsan başlayalım mı artık?"

Arkamdan seslenen Minho'ya döndüm. Şaşkınlığımı hala üzerimden atamamıştım. Onew'un dediğini yanlış duymamıştım değil mi? Lee Chaerin geri dönmüştü.

Kafamı hızlıca salladım. Onew'a döndüm. Nefes alışverişlerim hızlanmıştı. Onu en son görmemin üzerinden on veya on bir sene geçmişti ve bir daha gördüğüm yerde kendime onu öldürme sözü vermiştim.

Bütün hayatımı mahvetmişti. Annemi uyuşturucuya bağımlı hale gelmesini sağlayan o'ydu. Jisoo ve bana zorla uyuşturucu sattıran o'ydu. Jisoo onun yüzünden hapishaneye girmişti. Kendini kurtarmak için Jisoo ve beni satmıştı. O zamanlar daha on üç, on dört yaşındaydık. Ona karşı gelebilecek güçte değildik.

O zamanları tekrar hatırlamaktan nefret ediyordum. Her şey o zamanlar başlamıştı. Jiyong ile tanışmamız da o zamanlara dayanıyordu.

"Jennie!"

Onew'ın bana seslenmesi ile kendime geldim. Etrafıma baktığımda Minho arabamın yanında durmuş bana bakıyordu. Minseok ve Kyungsoo yanımıza gelmişti. Biraz geride diğerleri duruyordu. Namjoon uzakta olsa da yine de buraya bakıyordu. Birçok kişinin bakışları buraya dönmüştü. "İyi misin?"

Onew'a döndüm. Kulağına eğildim. "Kimse bunu bilmeyecek. Duydun mu beni?"

Kafasını sallayarak beni onayladı. Lee Chaerin konusu elbette kapanmamıştı ama şu an düşünmem gereken bir yarış vardı. Arabama binmek için arkamı döndüm. Minho kaşlarını kaldırmış bana bakıyordu. "Başlayalım."

Minho memnun bir şekilde gülümsedi. "Antlaşmamızı bir daha hatırlatmama gerek var mı?"

"Sen kazanırsan liderliği bırakacağım," Ona bir adım atarak yaklaştım. "Ama ben kazanırsam bildiğin her şeyi anlatacaksın."

Sırıttı. "Bilmen gereken bir şey daha var?"

Kaşlarımı kaldırdım. O da bana bir adım yaklaşarak bana doğru hafif eğildi. "Sen kazandığında bildiklerimi anlattığım zaman liderliğini kendin bırakmak isteyeceksin."

Ondan bir adım uzaklaştım. "Bırak buna karar vereyim."

Ona son kez bakıp arabamın kapısını açarak bindim. Etraftakiler yarış çizgisine doğru giderken daha rahat hareket etmek için üstümdeki deri ceketi çıkardım. Minho da arkasını dönmüş kendi arabasına ilerliyordu.

Derin bir nefes alarak gözlerimi kapattım. Jiyong büyük ihtimalle hala Minho ile yarışacağımı bilmiyordu. Bilseydi şimdiye ortalığı ayağa kaldırmıştı.

Kafamı koltuğun başlığına yasladım. Bu yarışı kazanmalıydım. Minho'nun moralimi düşürmek için söyledikleri umrumda değildi.

Onew Lee Chaerin'in döndüğü haberini keşke yarış sonuna saklasaydı. Kafamın için zaten doluyken bir de onun dönüşünün haberi pek iyi gelmemişti.

Kafamı biraz olsun boşaltmaya çalıştım. Odaklanmalıydım, hiçbir şeyin dikkatimi dağıtmasına izin veremezdim. Yolcu koltuğunun kapısının bir an da açılması ile gözlerimi açarak o tarafa döndüm.

Yanımda oturan Namjoon'u görmem ile şaşkınca ona baktım. "Bırak yarışa önce o başlasın. Viraja kadar önde gitmesine izin ver. Virajdayken onu geç."

"Ne?"

"Bunu yapabilecek tecrübeye sahipsin. Dikkatinin dağınık olduğu çok belli oluyor küçük. Kendini topla. Bunu sana karşı kullanmaya çalışacak."

even if i die | namjenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin