Yüzüm aşırı derecede bıkkın bir ifadeye bürünürken elim istemsiz bir şekilde oyunun kontrolünde Markiz'in elini tutmuştu. Markiz memnun bir şekilde gülümserken aklıma daha önemli bir şey takıldı. Ben dans etmeyi bilmiyorum?! İşte şimdi yanmıştım! Ben Markiz'in elini tutarak dans pistinin ortasına gelirken bir sürü sözde beraberinde gelmişti. Şu çevredeki dedikoducu insanlar.. hiç bir zaman bıkmayacaklar!
"Ah, o Markiz değil mi?", "Markiz ve Prenses dans mı edecek!!??", "Çok yakışmıyorlar mı?"
Bütün bu sözleri ben mi duyuyorum? Vinter' da en ufak bir mimik oynamamıştı hatta oldukça memnundu. Benim ona baktığımı fark ettiğinde ise bana nazik bir şekilde gülümsedi. Pistin tam ortasında durduğumuz an titredim. Şimdi ne yapacaktım? Vinter elini tekrardan bana uzattı. Bende elini tuttum. Ardından beni kendisine çekti. Çok hızlı bir şekilde gerçekleşen bu olaylar kafamı karıştırmıştı. Eli nazik bir şekilde belimi sararken bende kendi elimi onun omzuna getirmiştim. Vinter yavaşça kafasını bana doğru getirdi.
"Dans edemediğinizi biliyorum. Derrick bana anlattı ve hatta seninle dans edip edemeyeceğimi sordu."
"Ne abim böyle bir şey mi yaptı?"
Vinter bana bakarken gözlerinin içinin güldüğünü fark ettim. Dans melodisi devam ederken onunla çoktan dans etmeye başladığımı ve yavaşça sağa sola savrulduğumu fark ettim.
[İlgi %9]
"Ben dans ediyorum?"
"Evet, Prenses. Dans ediyorsunuz. Eğer dikkatinizi başka bir yere çevirirsem rahat bir şekilde dans edebilirsiniz diye düşündüm."
Ani bir gülümseme ile elim onun elinin üzerindeyken omzuna doğru götürmüş ve elimi oraya bırakmıştı. İki elimde Vinter'ın omzundayken o da kendi ellerini benim belime yerleştirip beni sıkıca sarmıştı. Vinter hep böyle miydi? Oyunda Penelope ile hiçbir mücadeleye girmeyen tek erkek ana karakterdi. Onun hareketlerini kestirememiştim. Çünkü hiç normal modda onun bölümünü oynamamıştım. Bu yüzdende ilk ilgisi düştüğünde panik olmuştum.
Ama şimdi düşünürsek henüz bir erkek ana karakter hedeflemedim yani eğer bir karakter hedefleyecek isem sanırım bu Vinter Berdandi olacak. Erkek ana karakterler arasında şu anda bana en uygun olan... Henüz Veliaht Prens ve Eclipse ile tanışmadım kısacası duruma göre her şey değişe bilir. Benim için şu anda tek önemli olan hayatta kalmak! Müziğin sesiyle dans ederken sanki her şey durmuş bir şekilde sadece ikimiz kalmıştık. Bu büyük ihtimalle oyunun bir hipnozuydu. Vinter ise benden gözlerini alamamaya devam ediyordu. Dans nihayet bittiğinde ikimizde birbirimizin önünde eğildik. Ben henüz gitmeden önce elimi nazikçe öpen Vinter, bana nazikçe baktı. Benim ise tek ilgi odağım onun ilgi yüzdesinin göstergesiydi.
[İlgi %12]
Artık ondan uzaklaşma zamanım gelmişti. Daha fazla yanında kalamazdım. Ne de olsa yakında 1. Kraliçe ve Prensler gelirdi?
"Size iyi bir akşam diliyorum, Markiz."
"İyi akşamlar, Leydi Penelope."
Dans pistinin ortasında ikimizde farklı yerlere doğru giderken işte o rahatsız edici ani bildirim sesi geldi.
>SİSTEM< Ana Görev: 1. Kraliçe'nin doğum gününün 'Yıldızı' ol! [2. Aşama] Berdandi Markiz'i Vinter Berdandi ile dans et!
>SİSTEM< Ana Görev tamamlandı!
[Ödül: Vinter İlgi +%10 ve Toplam Şöhrette +40]
[Toplam Şöhret 1320]
Benimle aynı anda arkasına göz gezdiren Vinter'a baktım. Kafasının üzerinde ki ilgi göstergesinin doluluğu oldukça memnun ediciydi.
[İlgi %24]
Anlamadığım şey ise ne ara +%2 almış olmasıydı? Bu gün oldukça iyi bir gün olmuştu. Erkek ana karakterlerin ilgi yüzdelerinin yükselmesi oldukça karlı bir durumdu. Baloya yavaşça göz gezdirirken babam ve Derrick'i buldum. Onlara doğru ilerlemeye başladım. Şimdiye kadar yaşadığım o kadar şeye rağmen balo hala sıkıcıydı. Ta ki bir kez daha durduruluncaya dek! Ah, hadi ama. Arkamı o kadar sinirli bir şekilde dönmüştüm ki beni neyin beklediğinin farkında değildim. Bu oyunda bile olmayan kadın bir karakterdi. Kumral saçları, yem yeşil gözleri ve açık buğday teni ile etrafına ışık saçan bu kadın bir yerden ne kadar çok tanıdık gelse de çıkaramamıştım.
"Buyurun?"
"Ben... sizinle özel olarak konuşmak istiyorum, Leydi Penelope."
Ne kadar o kadınla aynı ortama gidip konuşmak istemesem de diyeceği şeyi gerçekten merak etmiştim. İlgili olduğumu belirtmek için söze başladım.
"Ne zaman?"
Kadın aniden gülümsemiş ve yavaşça bana yaklaşmıştı.
"Leydi hangi aileden geldiğini biliyor mu?"
Aha, işte şimdi anladım. Bu oyunda henüz oynayamadığım o meşhur bilindik sondu.Zor moddayken, Kötü ana karakter yerine oynadığımız zaman gerçekte onun çok iyi bir karakter olduğunu görüyorduk. Bununla birlikte onun gerçek ailesini bulup, erkek karakterlerden biri ile birlikte mutlu bir sona ulaşıyorduk. Bu şu anda izlemem gereken yol, ailemi bulmak için izleyeceğim tek yol bu olacak. En azından şimdilik öyle gözüküyordu. Kadına istediği o cevabı verdim.
"Kim bilmek istemez ki?"
Ama şu bir gerçekti ki benim evlatlık bir leydi olduğumu bütün soylular biliyordu. Yani beni kandırmak için girişeceği bir yol olma olasılığını her zaman hatırlamalıyım.
"Kraliçe ve Prensler geldikten sonra bahçede bekliyor olacağım. Bu arada benim adım Lilian" [Lilian]
Arkasını dönüp giderken saçlarının kumral rengi değişik bir şekilde pembe parlamıştı. Tüylerim diken diken olurken istemsizce izlendiğimi hissettim. Gene aynı bakışlar balonun en başında hissettiğim o bakışla aynı bakıştı. Bu sefer boş verip hayatıma devam etmeyecektim. Baloda olan bütün her yere göz gezdirdim. Aniden gözlerim yukarı kaydı. Üst kat!
Altından yapılan özel tutanakların ardından bana bakan biri vardı. Karanlıktan kim olduğunu çıkaramasam da baloyu uzaktan izleyen biri olduğunu söyleyebilirim. Ya da daha henüz katılmamıştı.. Benim ona baktığımı fark ettiği anda benden kaçmadı. Aksine bana bakmaya devam etti. Ta ki bu durumun bir sonuca erişemeyeceğimizi o da bende anlayana dek. Arkasını dönüp gittiği anda anonsta beraberinden geldi. Henüz açılmayan o kırmızı ve altın rengi kapılar yavaşça açılırken duyuruyu yapan İmparatorluk uşağı konuşmaya başladı.
"1. Kraliçe Yleina Regulus ve 2. Prens Aiden Regulus teşrif ettiler!!"
Herkes oraya doğru bakarken bense babam ve ağabeyimin yanına doğru gitmiştim. Derrick"in yanına gittiğimde bana uzun uzun bakmıştı. Sonra ise önümüzden geçen Prens ve Kraliçe' nin önünde eğilmek zorunda kalmıştık. Prens Aiden ve Kraliçe Yleina gerçekten kusursuzdu. Masmavi açık renkli gözleri ve sarı saçları vardı. Baloda ne zaman söylenti başlar diye düşünürken tam vaktinde diye düşünmüştüm.
"Ah, şu altın sarısı saçlara bak!" , "Bu saçlar İmparatorluk ailesini temsil ediyor!" , "Ne kadarda kusursuzlar!"
Onlar bunları düşünürken ben daha önemli bir şeyin farkına varmıştım? İmparatorun koltuğu oyunda bile her zaman Kallisto' nun yeriydi. Ama şimdi 2. Prens Aiden rahat bir şekilde oturuyordu. O anda Derrick ile konuştuğum şey aklıma geldi.
-Penelope dengeler her an değişebilir. Veliaht Prens her ne kadar 1. Prens ilan edilse bile 1. Kraliçe 'den her şey beklenir. O yüzden henüz taraf tutmamak en mantıklısı.
Dengeler, bu kadar hızlı değişmiş olamazdı? Koltuğuna oturmuş olan Kraliçe ve Prens' ten ses gelmişti.
"Lütfen, kalkın. Annemin Doğum gününde hepinizi bir arada görmekten gerçekten çok memnunuz!" [1. Prens Aiden Regulus]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Villains Are Destined To Die
FanfictionKüçük yaşta çok güçlü bir büyücünün kızı olan Penelope genç yaşta annesi Priscilla'yı kaybetti. 12 yaşına kadar yanlız bir şekilde sokaklarda büyüdü. Bir gün İnka İmparatorluğunun tek Dük ailesinin başı ile karşılaştı. Eckart Ailesinin Dük'ü kendi k...