Aniden gözlerimi açmam ile etrafıma baktım. Odamdaydım. Etrafımda bir tek Emily vardı. O da zaten baş ucumda ağlamaktan kıpkırmızı olmuş gözleri ile uyuyordu. Kahverengi saçlarını ellerimle okşadım. Benim için çok çabaladın.
Aniden kafasını kaldıran Emily bana baktı. Bir dakika boyunca süren bakışmamızın ardından kendini cimdiklemesi ile kıkırdadım.
"Ne yapıyorsun?"
Emily göz yaşları içinde boğulmaya başlarken ayaklandı.
"B-Ben he-herkese s-söylemeliyim!!"
Koşar adımlarla odamdan çıktı. Bense etrafıma baktım. Odam aynıydı. Ama etrafımda duran bir sürü içinde su olan leğen vardı. Dahası suyun rengi kanla birebirdi. Son günlerde neler oldu böyle?
Kimsenin Anlatımıyla:
Penelope'nin zehirlenmesi hemen ardından 1 gün boyunca suçluyu arama, sonra da İmparator ile konuşmasının ardından iyice yoruldu. Malikanesine geldiğinde kendini hemen odasına attı. İyi bir rüya görmeyi umuyordu.
Penelope'nin hala baygın olduğu 4. güne gözlerini açarken göz yaşları kendi kendine akıyordu. Rüyasında gördüğü adam kendisiydi. Penelope'yi dirilti. Hemen ardından da dakikalarca onu dudağından öptü. Ama bu bir rüyadan çok yaşanmış bir şey gibiydi.
Eğer bir büyücü rüyasında yaşananları hissediyorsa ve uyandığında hala hatırlıyorsa, bu şey daha önce yaşanmıştır ya da yaşanacaktır. Vinter irkildi.
Tekrardan aynı anı hatırlaması ile kıpkırmızı oldu. Penelope'yi belinden çekip kucağına aldı. Ardından da onun dudaklarına ufak öpücükler kondurarak dilini ağzında gezdirdi. "Seni seviyorum." Kısa ve net cevap onun dudaklarına tekrardan yönelen Penelope'den geldi. "Evet, biliyorum." Aniden vücudu bir toz gibi havaya karışan Penelope'nin son sözleri Vinter'ın aklına geldi. "Bir sonra ki hayatımda görüşürüz, Vinter."
Bir ihtimal bu 2. hayatları mıydı?
Vinter suskunlaştı. Ayaklanıp hızlıca etrafında ki çalışanlara emir verdi.
"Hızlıca Eckart malikanesine Leydi Penelope'yi ziyarete gideceğiz."
Vinter'ın emri ile hazırlıklar malikanede başladı.
Penelope'nin Anlatımıyla:
Elbette, bunun yaşanabileceği ön gördüğüm bir şeydi. Ama bu kadar tepkili olaylar yaşanacağını ve Yvona'nın kimliğinin bulunacağını ben bile tahmin etmemiştim. Emily'den ben baygınken yaşananları anlatmasını iyi ki istedim.
"... hatta sizi suçlamaya bile kalktılar! Dahası herkes Prens Arlond ile aranızda ki ilişkiyi merak ediyor."
Bizim aramızda bir şey yoktu. Ya da ben öyle düşünüyorum? Kendisi şu an Yvona için yapılan duruşmada delil vermek ile meşgul.
Her şey bir kenara herkes bana her an ölebilirim gibi davranıyor.
"Penelope tatlım aç olmalısın!" (Estelle, Düşes Eckart)
"Onun üstüne çok gelme hayatım. Ama annene katılıyorum, dikkatli olmalısın!" (Edward, Dük Eckart)
"Hey eğer açsan ağabeyine söyle. Sana iyi bir şeyler hazırlatacak!" (Reynold)
"Penelope, seni dikleştirmemi ister misin?" (Derrick)
Aniden elimden tutup yastığımı düzelten Derrick beni ürkütüyordu. Sadece 4 gün baygındım. Lütfen... Emily yemekleri getirirken herkes benim nasıl yediğimi izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Villains Are Destined To Die
FanfictionKüçük yaşta çok güçlü bir büyücünün kızı olan Penelope genç yaşta annesi Priscilla'yı kaybetti. 12 yaşına kadar yanlız bir şekilde sokaklarda büyüdü. Bir gün İnka İmparatorluğunun tek Dük ailesinin başı ile karşılaştı. Eckart Ailesinin Dük'ü kendi k...