Sesini zar zor duymama rağmen cevap vermişti. Bu bir fırsat öyle değil mi?
"O adamlar gene seni bulup peşinden gelecekler. Yani efendin olmana izin ver?"
Benim ani teklifim üzerine gözleri parlarken şaşırmıştım.
"Bir efendi?"
Onun kendi efendisi kim olursa olsun sadık olacaktır. Normal modda Yvona ne isterse onu yapmıştı ama buna rağmen Penelope' ye bir zarar vermemişti. Çünkü Penelope' nin güzelliğine kapılmıştı. Yvona ise bunu öğrendiğinde çıldırmıştı. Kısacası aynı hileyi şimdi kullanmaktan zarar gelmez.
"Sana zarar vermelerini istemiyorsan benimle gelebilirsin?"
İsterse gelemeyeceği de bir seçenek ama genede evet diyeceksin. Çünkü senin için bir efendin olması oldukça kutsal öyle değil mi? Bana doğru yaklaşması ile önümde eğildi. Bir dizi yere değdi. Kafasını aşağıya doğru eğdi. Bende olan yüzüğü aldı ve konuşmaya başladı.
"Ben sizin gibi iyi biriyle beraber gelebilir miyim?"
Bilmem gelebilir misin?
"Elbette bu asla sıkıntı olmaz."
"ECLİPSE."
Ani ses tonunun yükselişi ile şaşırmıştım. Elinde olan yüzüğü yavaşça sol taraftaki elimin yüzük parmağına taktı. Önümde eğilirken yüzünü yukarıya doğru bakarak bana seslendi.
"Lütfen bana Eclipse diyin Efendim."
Kafasının üstünde ki göstergenin yeşilimsi bir şekilde parlaması ile irkildim.
[İlgi %13]
>SİSTEM< Yer Altı Satıcılarından Kaçan Eclipse [Eski Soylu Köleyi] Kurtar!
>SİSTEM< Görevi Tamamladınız!
[İlgi %23]
Ben seçim yaparken doğru kişiyi seçmiştim ne de olsa öyle değil mi? Bu kadar büyük bir yükselme gerçekten inanılmaz. Belki de toplasak bir saat bile olmadı. Elimi öpmesi ile şaşırmıştım. Bana bakan gözleri ile benden bir izin beklediğini anladım. Bana efendi diye seslenebilir mi merak ediyordu.
"Tabii kide bana 'Efendi' diye seslenebilirsin. Her hangi bir sıkıntısı yok Eclipse."
Ayağa kalkarken elimi bıraktı. Bıçağını yerine kaldırdı. Elimi tuttu ve beraber malikanenin yolunu tuttuk.
* * *
Kapıdan içeriye girdiğimizde bize bakan gözler hiç durmadı. Bana doğru yaklaşan uşak sordu.
"Leydim bu adamda kim?"
İlk başta Eclipse' ye bakmamla bu sorunun sorulması oldukça mantıklı gelmişti. Üstü başı kan olmuş bir adam Eckart Düklüğünde ne yapıyor olabilir ki? Eclipse kafasını öne eğerken benden onu savunmamı beklemişti.
"Bundan sonra bu kişi benim korumam olacak. Tek bilmen gereken onun iyi bir çocuk olduğu."
Eclipse' ye dönmem ile ona seslendim.
"Ben gelene kadar üstünü değiştirmiş ol lütfen."
Kafasını aşağı yukarı sallarken uşağa bir bakış atmıştım ne de olsa Eclipse için yeni kıyafet getirecek kişi oydu. Uşak ayrılıp yeni bir kıyafet getirmeye giderken bende babamın yanına doğru yol almıştım. Ne de olsa Eclipse' yi korumam yapmak istiyorsam babamın izni gerekliydi.
Babamın kapısının önünde dururken bu gün ikinci kez aklıma önceki hayatım gelmişti. Kendi babamın kapısının önünde de böyle beklerdim. Ama her defasında en ufak bir şekilde kapıyı açan olmazdı. Okulda her defasında yüksek notlar alsam ve sınıfın birincisi olsam da babamın gözüne giremezdim. Ne de olsa ben gayri meşhur çocuktum. Kapıyı yavaşça çalmam ile artık bu derin düşüncelerden çıkma vaktimin geldiğinin farkına varmıştım.
"Gel."
Onun soğuk sesi aynı babam gibiydi. *Önceki hayatında ki babasından bahsediyor* Tek fark bu seferki hayatımda ki babam beni seviyor ve beni koruyor. Kapıyı açmamla bana gülümsemesi ile birlikte bir kez daha emin olmuştum. En azından şimdi sevildiğim bir hayattayım. Abilerim beni pek sevmese de hayatımda ilk kez burada baba sevgisi gördüm.
"Penelope, canım seni ne buraya getirdi?"
"Baba ben kendime bir koruma istiyorum. En son şu yaşananlardan sonra."
Babam düşünceli bir şekilde bana bakarken oldukça üzgün gözüktü.
"Haklısın. En kısa sürede senin için birini ayarlayacağım."
"Ama baba! Ben kendi korumamı kendim seçmek istiyorum. Lütfen, izin ver?"
Bana bakarken oldukça üzgün gözükmek için uğraştım. İşin gerçeği oyunun sonunda Yvona yüzünden öleceğimi düşünmem ile anında ağlama derecesine gelmiştim. Babam ani değişimim üzerine titremişti. Masasından kalkıp yanıma gelirken oldukça şaşırmıştım. Hemen önümde biraz eğilmiş ve saçlarımı okşamıştı.
"Sen nasıl istersen öyle olsun."
Anlayamıyorum. Normal oyun modunda nasıl oldu da Dük Penelope' den bu denli nefret etti. Şu an da oldukça anlayışlı hatta onun gözlerindeki baba sevgisini net bir şekilde görebiliyorum.
"Sağol baba!"
Keyfim yerine gelirken mutlu bir şekilde odadan ayrılmıştım. Bu gün içerisinde gerçekten güzel haberler almıştım. Odama doğru ilerlerken kapının önünde beni bekleyen kişiyi gördüm. Eclipse, o üzerini değiştirmiş bir şekilde beni bekliyordu. Adım seslerimi duyması ile kafasını çevirmişti. Üzerimde ki büyük duran yelek artık olmadığından hafif önü açık duran mavi elbise net bir şekilde gözüküyordu. Tam da tahmin ettiğim gibi Eclipse ile bir sona ulaşmak kolay. Çünkü o Yvona' nın modunda bile Penelope' ye aşıktı.
"Eclipse, üzerini değişmişsin."
Bana bakan parlayan gözler onunla konuşmam ile daha da parlak bir hale gelmişti.
"Evet usta!"
[İlgi %27]
Hmm.
"Kılıç antrenmanı yapmak ister misin? Eğitim yerinde mutlaka senin içinde fazladan bir yer vardır."
"Elbette, usta!"
Kenarda duran uşaklardan birine baktım. Ne demek istediğimi anlayacak olmuş ki hemen öne atılmıştı. Eclipse için işaret vermiş ve onunla birlikte bahçeye çıkmıştı. Her şeyin bu kadar sakin gitmesi güzel ama bu oldukça endişe verici. Her an her şey olabilirmiş gibi hissediyorum. Aklıma gelen en son ki mesele ile irkilmiştim. Sakin mi? Daha av yarışması var..!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Villains Are Destined To Die
FanfictionKüçük yaşta çok güçlü bir büyücünün kızı olan Penelope genç yaşta annesi Priscilla'yı kaybetti. 12 yaşına kadar yanlız bir şekilde sokaklarda büyüdü. Bir gün İnka İmparatorluğunun tek Dük ailesinin başı ile karşılaştı. Eckart Ailesinin Dük'ü kendi k...