Villains Are Destined To Die

- 83. BÖLÜM: "Ririe'nin Gerçek Kimliği" -

Vinter ve Derrick dikkat kesildi. Bunun nedeni kimlerle konuşurlarsa konuşsunlar kimsenin en ufak bir fikri olmamasıydı. Ne yaptıklarını söylüyorlardı ve hepside dürüsttü. En ufak bir gerginlikleri yoktu. Ama bu gelen uşak kendinden emindi. Dahası Derrick evde ki dinamitleri az çok biliyordu. Rezene Penelope'nin adamıydı. Bu yüzden onun herkese kıyasla ekstra bir dikkate sahip olması gerekir.

"Kim?" Vinter konuyla ayrıca ilgileniyordu ki, hızlıca İmparator'a ulaşabilsin.

"Dün işlerim bittiğinde Leydi Penelope için çalıştığım için özel olarak elbiselerini ve ayakkabılarını düzenliyordum. Odama dönmek için bahçeye çıktığım da Mia ile karşılaştım. Kendisi Leydi Yvona için kişisel hizmetçi olarak seçilen kişiydi."

O an iki kişinin de soluğu kesildi. Derrick hızlıca diğer herkesin gitmesini ve gerek kalmadığını duyurdu. Sırf Yvona rahatlasın diyede yalan uydurdu: "Suçlu bulundu."

Böylece 1 saat boyunca Rezene'yi dinlediklerinde hızlıca şövalyelerle ayrılıp Mia'yı her yerde aradılar. Evet onu buldular. Ama bir terslik vardı. Ölü biri onların ne işine yarardı. Kendi odasında kendini asan kıza baktılar. Beklenildiği gibi suçu işlediğini anladığında kendini ortadan kaldırdı. Bu durumda tek suçlu o Yvona denen kadındı.

Arlond ise Penelope'nin yanında onun elini tutarak uyuya kaldı. Gözleri kıpkırmızıydı. Akşam saatleri olduğunu bildiğinden içinden en okkalı küfürleri savurdu. Dahası Penelope'nin camının önünde onu bekleyen başka bir sürpriz vardı.

Perde arkasından azda olsa görünen adamın, siyah saçları göze çarpıyordu. Chris, Penelope'nin camından tıklayarak içeri girdi. Önce sessizce uzanan Penelope'ye sonra da Veliaht Prens'inin halini süzdü.

"Kendinizi bırakmamalısınız. Şu anda güçlü olun. Ayrıca tahmin edildiği gibi bir isyan çıktı."

Aslında isyanın kasıtlı olarak çıkarıldığı da söylenebilirdi.

"Bu lanet olası İmparatorlukta benden başka neden Prens yok?! Babama acilen kardeş istediğimi belirtmeliyim!"

İsyanlar içerisinde olan Arlond neredeyse kendini öldürecekti. "Peki ya Penelope?"

"Onun için büyü ile bir bakmayı tavsiye ediyorum. Yararım dokunabilir."

İkisininde ortak kararıyla Penelope'yi incelemeye başlayan Chris kara büyüyü hızlıca sezdi. Vücudunun özellikle de kalbinin etrafında biriken siyah bir hava vardı. "Neden bayıldı demiştin?"

"Zehir."

"Emin misin?"

"Evet."

"O zaman neden kara büyü var?" Chris emindi. Penelope'nin etrafında sırf hastalığı daha da kötüleşsin diye özellikle okunmuş bir kara büyü vardı. Bu onu kızdırdı. Cidden bunu kim yaptı?!

"Ne?" Arlond sarsıldı. Kim ne hakla... Benim sevdiğim kadına! Onu bulup kendi ellerimle öldüreceğim!

O esnada ise Chris bambaşka bir evrende, evde ki bu kara gücün nereden geldiğini anlamaya çalışıyordu.

"Bu eve ne oldu? Her yer tanıdığım ama tehlikeli birinin aurası ile dolu. Hayır, bu Ririe'nin aurası." Dikkatle bakmasına gerek bile yoktu. Hatta bakmasa ve bu malikanenin önünden geçse bile anında bu kara büyüye benzeyen aurayı görürdü.

"Ne diyorsun?!"

Arlond malikaneye ilk geldiğinde huzursuzlanmıştı. Ama altında bu kadar büyük bir neden beklemiyordu.