- 80. BÖLÜM: "Ağır Suçlama" -

857 82 166
                                    

Kimsenin Anlatımıyla:

Penelope Eckart, gerçek Eckart Prenses'i ortaya çıksa bile sessiz kaldı. Kaotik bir atmosferin ardından olgunlukla karşılaması herkesi büyüledi. Kalabalık sessizce güzelliğine vuruldukları Penelope Eckart'ı izledi. Uçları mor olan elbisesine kan kırmızı topuklu stilettolar büyük bir uyum ile hareket ediyordu.

Yvona ise gülümseyerek Penelope'nin ona bağırması için fırsat kolluyordu. Ama hiç bir şey beklediği gibi olmadı. "Neden, neden bana bağırmıyor?!" cadı düşünmeden edemedi. Önceki hayatında hem bağırmıştı hem de bir kaç sefer saçından tutup onu platformdan aşağı atmıştı. Bu aslında başından beri belliydi. Soğuk ve çekici güzellikte olan kadın sessizce seslendi.

"Lütfen iyi geçinelim kardeşim."

Sanki bir sihir gibiydi. Bu sırada aralarında geçen ufak mütevazı konuşmanın ardından şarabını içti. Yvona onun içişini yavaşça gülümseyerek izledi. Anında öksürmeye ve elleri ile kendine bir destek aramaya başladı. Ardından da kan kustu. Kırmızıya yakın koyu pembe saçlar, sanki solan bir çiçek gibi yere doğru eğildi.

Derrick yanında öksüren Penelope'nin neden öksürdüğünü anlamak için ona soramadan edemedi.

"Penelope sorun ne?"

"İyiyim."

Endişelenmişti. Normalde belkide şarabın acı olmasından kaynaklıdır diye düşündü. Gittikçe ufalanan genç kadın masaya zar zor tutundu. Ama bir kez daha Penelope öksürdü. O andı genç kadın ellerine baktı ve bakmaya da devam etti. Derrick o anda anladı. Bir şeyler ters gidiyordu. Reynold ise uzaktan neler olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Bir kaç saniye içerisinde ayaklanan Arlond Arlanta görmüştü. Sevdiği ve aşık olduğu kadının nasıl zorluk çektiğini anladığı anda, kanı da gördü. Penelope'nin ellerinde kan, dudaklarından aşağı kan ve elbisesinin üstünde kan vardı. Gözleri ne gördüğüne inanamadı. Kalbi, kalbi hiç bu kadar acımamıştı. İşte o an Veliaht Prens Arlond Arlanta, etrafa bağırmaya başladı.

"BİRİSİ DOKTOR ÇAĞIRSIN!!"

Yanda bekleyen uşaklar hızlıca doktor çağırmak için uzaklaştı. Fennel baş uşak olarak hızlıca baş hizmetçi Serintia ile iletişime geçtiği anda çoktan dört bir yanda dedikodular yayılmaya başlamıştı. Yandan yandan konuşan soyluların dilinde Yvona Eckart vardı.

"Ne olduğunu gördün mü?"

"Evet! Kesin o kadın yapmıştır!"

"Şşt, öyle deme. Belkide her şey başından beri dikkat çekmek için Penelope Eckart'ın planıydı!"

"Ah, öyle mi dersin?"

"Bana kalırsa öyle!"

"Ben aynı fikirde değilim şekerim. Kim bile isteye bu kadar tehlikeli bir zehir içer?!"

"Hmm, aslında bu da doğru."

Soylular dedikodu yaparken diğer tarafta salon tam bir karmaşa içerisindeydi. Hemen ayaklanıp ileriye doğru gelmeye çalışan Marki Berdandi ise sevdiği kadının bileziğini ve o açık ve net rengi görmüştü. "Ona verdiğim bilezik sarıydı." Marki kendi kendine mırıldandı.

Reynold ise Penelope'nin elinde ki kanı gördüğünde aklına ilk ve tek tehdit olan o kadın geldi.

"Bu kadını zindana atın!"

"Ağabey! Bunu nasıl dersin?!"

Aniden ellerini tutan kadın her zaman olacağı gibi ikna olacağını düşündü. Ama Reynold çoktan Penelope'ye aşık olmuştu. Kim sevdiği kadının ellerinden öylece akıp gitmesini isterdi?

Villains Are Destined To DieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin