Ayrıca eğer Kallisto odaya gelirse ve onunla karşılaşırsam şu an onunla nasıl mücadele edeceğim hakkında en ufak bir fikrim yok. Kısacası Kraliçe' nin teklifini kabul etmem en mantıklı seçim. Hizmetçiler bana yardım etmek için yaklaşıp yavaşça kollarımdan tutarak beni kaldırdılar. Yavaşça yürümeme yardım ederken konuşmayı ihmal etmediler.
"Leydim, iyi misiniz?" [2. Hizmetçi]
"Canınız acıyor mu?" [1. Hizmetçi]
"Hayır, acımıyor. Yardımınız için teşekkürler."
Beni odadan çıkarana kadar yanımda kalan Kraliçe koridorun sonuna kadar bana eşlik etti. Sonra ise gitmesi gerektiğini söyleyerek ortadan kayboldu. Yeni yerleştiğim oda Kallisto' nun odasının bir alt katıydı. Hizmetçilerle uzun bir konuşmanın ardından tüyler ürpertici bir şey daha öğrendim. İmparatorlukta en üst katı sadece ve sadece İmparatorluk ailesi kullanır yani ben şu an izinsiz olarak çok büyük bir hata yaptım.
Günün sonunda odamda kimse kalmamıştı. İyice kafamı dinlemem gerekiyordu. İlk başta ilgiler ne kadar kolay bir yükselme gösterse de sırf bu yüzden ilgi yüzdesinin düşebileceğini unutmuştum. Belkide Reynold' da ciddi bir düşüş olmasaydı farkında bile olmayacaktım. Bu 5 ay şu lanet oyunu bitirmenin bir yolunu bulmalı ve beş erkek ana karakterden birinin aşkını kabul etmeliyim. Yoksa oyunun içinde ki kötü kadın rolüne bürünüp mecburen öldürüleceğim. Kimi hedeflemem gerektiğini kafamda iyice oturtmam gerek.
Kafamda aniden yanıp sönen ışıklar ile oldukça önemli bir detayı kaçırdığını unuttum. Eclipse oyuna çok geç girişini yapacak bu doğru ama bunun nedeni babamın onu fark etmemiş olmasıydı. Eclipse savaşı kaybeden bir ülkeden hayatta kalmış bir soylu. Şu anda bir köle yani eğer gidip Dük'den önce Eclipse' yi bulursam ve onunla yakınlaşırsam oyun biter!
Acilen köle pazarlarını ciddi bir şekilde araştırmam gerekecek ama Dük, Eclipse' yi bir müzadiyeden almıştı. Yer Altı satıcılarından... İyileştikten sonra oldukça meşgul olacağım gibi duruyor. Önce buradan nasıl çıkmam gerektiğini bulup eve döneceğim sonrada hangi rotada ilerleyeceğimi karar vereceğim! Odamda sıkışıp kaldığım iki gün boyunca beni ziyaret etmesini beklediğim kişi hala gelmemişti. Kallisto beni görmek istemiyor muydu? Ya da bunun altında başka bir neden mi vardı?
Hizmetçiler benim iyileşmeme oldukça sevinmişti. Kraliçe ise büyük ihtimalle benden kurtulduğu için mutlu olacaktı. Pek bir eşyam olmasa da elim boş bir şekilde dönmemem için bana bir hediye verilmişti. Özel olarak elmaslar ile süslenmiş bir taç. Benim gibi birinin (Dük' ün kızı olmasından bahsediyor) böyle bir taç alması bir nevi teklif gibiydi?
İmparatorluktan Düklük ailesine gönderilen bir taç sanki evlilik teklifi gibiydi? Bunu babam bilirse oldukça tehlikeli bir durum olacağından söylememeye karar verdim. Nihayet İmparatorluk sarayının sınırlarından dışarı çıkarken mutluluktan ağlamak üzereydim. Malikanenin kapısında Reynold tarafından karşılanmak oldukça tuhaftı. Ne de olsa son günlerde benim için olan ilgisi oldukça düşmüştü.
[İlgi %50]
Ne yükselen ne de düşen ilgisi beni etkilemiyordu. Artık alışmıştım sanırım? Oyunda devamlı olarak ilgi düşmesi ve yükselmesi yaşamak normal geliyordu. Ne kadar %50' ye ulaşmış olsam bile elinde sonunda her hangi bir şekilde ilgi tekrardan düşüyordu. Kendimi garantilemek için Derrick' i kullanmak istesem de o bile kendi ilgisinin düşebileceğini bana kanıtlamıştı. Odama doğru acele ederek çıkarken arkamdan bana seslenen kişiye yada kişilere en ufak bir şekilde bakmadım. Beni rahat bırakmalılardı. Yeni iyileşmiş bir insan için oldukça kaba bir hareketti.
''Penelope buraya gelsene?''
''Penelope?''
Arkamdan istediğiniz kadar bağırın çünkü artık önemsemiyorum.
"Leydim!"
Hayatım oldukça önemli ve benim sadece 5 aydan daha az bir sürem kaldı. Odamda beni bekleyen Emily ile karşılaştığım anda istemsiz bir şekilde gülümsemiştim. Ne de olsa tek değişmeyen oydu?
''Leydim! Sizi tekrardan görmek, güzel!''
Yüzümde ilk defa mutluluk ile oluşan bu gülümseme daha önceki surat ifadelerime kıyasla gerçekti.
''Seni de görmek güzel, Emily. beni biraz yalnız bırakabilir misin? Dinlenmek istiyorum.''
Yavaşça eğilip siyahtan elbisesini hafifçe kaldırdı. Yavaşça yüzünü kaldırırken bununla birlikte her zaman aklımda kalacak bir gülümsemeyi bana verdi.
''Elbette, Leydim."
Bunu duymak bir yerde oldukça hoştu. Odamın kapısı kapanırken nihayet yalnız kalmanın verdiği mutluluk gerçekten güzeldi. Vücudumu yavaşça yatağa doğru bırakırken İmparatorluk sarayında ki bütün yorgunluğum ile kendimi gözlerimi istemsiz olarak kapatırken buldum.
* * *
Ah, zaman gerçekten su gibi akıp geçiyor. Camdan dışarı bakarken yaprakların sararmaya başladığını ve mevsimin artık yazdan sonbahara doğru gittiğini söylemek kolaydı. Benim bu uzun süreç için de tek yaptığım ilgi göstergeleri ile ileri geri oyunu oynamaktı. Bu lanet oyun ise bu durumdan oldukça memnun gibiydi. Toplam 4 ayım kalmasına rağmen artık bazı şeyleri kabullendim. Ben ne kadar istemesem de Ririe bana ulaşmaya çalışıyordu. İlk başta amacının beni öldürmek olduğunu düşünmemiştim. Çünkü 'İstese zaten yapardı' fikri zihnimde uyanmıştı. Güçlü bir cadı olmasına rağmen beni öldürememesi onun için oldukça büyük bir sorun olmuştur.
Esas amacı zaten beni öldürmekmiş. Ama bir türlü başaramıyor. Ne kadar kimseye belli etmemeye çalışsam da evde ki hizmetçiler devamlı olarak değişiyor. Daha da komiği kimsenin bunu fark etmemesi ve geçen hafta yanımda çalışan Emily' nin işini düzgün yapmadığından kaynaklı kovulması... Aslında benim yanımda oldukça iyi olan Emily ortadan kayboldu ve tek güvendiğim kişi Rezene işinden istifa etti. Bunların hepsi bir tesadüf olamazdı. Oyun resmen benim sonumu gözümün önünde beni yavaş yavaş bitirerek ve bana belli ederek hazırlıyordu. Bense oda yasağım yüzünden odamda kalmaya devam ediyorum.
Sözde Veliaht Prens ile gizli bir görüşme yaptığım düşünüldüğü için benim odamda kalmama karar veridi. Ne kadar komik?! Kahvaltım önüme gelirken korkunç bir olayla karşı karşıya kalacağımı ben bile beklemezdim. Bir Dük' ün kızı gerçekten bunları yiyebilir miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Villains Are Destined To Die
FanfictionKüçük yaşta çok güçlü bir büyücünün kızı olan Penelope genç yaşta annesi Priscilla'yı kaybetti. 12 yaşına kadar yanlız bir şekilde sokaklarda büyüdü. Bir gün İnka İmparatorluğunun tek Dük ailesinin başı ile karşılaştı. Eckart Ailesinin Dük'ü kendi k...