Artık akşam yemeği zamanı geldiğinde yavaşça aşağıya doğru yol almaya başlamıştım. Pekala, uzun zamandır toplanıp yemek yemedik. Dahası bu yemekte Dük koltuğuna Derrick ve Düşes' in oturması gereken yere ben oturacağım. Kanım donmuştu. Evelyn' in yeri...
Başından beri aşırı derecede benzetildiğim kadın. Çocukken Yvona' ya benzediğim oyunda açık ve net bir şekilde belli edilmişti. Ama oyunun ana hattında kötü ana karakter olan Penelope tanıtılırken kimse onun büyüdükçe ölmüş Düşes' e benzediğini söylemedi. Bunu bilmemin nedeni her şeyin bir oyundan ibaret olduğunu öğrenmeden önce Düşes' in tablosunu görmemden kaynaklıydı. Oyunda ki Penelope asla babasının odasına girmedi.
Ama ben girdim ve gördüm. -Dük hikayenin başında zehirlenmişti- Düşes' in saç renginin her zaman Reynold gibi açık pembe olduğunu sanırdım. Ama aslında gerçek Düşes' in saçları bir kaç ton daha koyuydu. Dahası göz rengi yeşildi. Saçlarının ise düz olmadığını biliyorum. Dalgalı hafif koyu renkli pembe saçlar.. buna eşlik eden yeşil gözler.
Reynold ve Yvona oyunda tanıtılırken sadece annesinin saç rengini aldığı söylenmişti. Şimdi nedenini anlıyorum. Eğer annesinin saçı ile aynı olsaydı, büyük ihtimalle saçlarının benim ki gibi dalgalı olması gerekirdi. Yani oyunun kolay modunda Dük' ün Penelope' yi her gördüğü zaman yüzünün düşmesinin asıl nedeni korkunç derecede Düşes Evelyn ile arasında ki benzerlikten kaynaklıydı. Ama Penelope hiç bir şey bilmediği için bunu çok daha farklı yorumladı.
Ana yemek odasının kapısı açıldığında ilk gördüğüm kafasını elleri ile ovuşturan Derrick oldu. İkimizde oldukça yorucu bir gün geçirdik, hmm? Yemek masasına doğru ilerledim ve oturmam gereken yere oturdum. Derrick kafasını kaldırıp bana bakmıştı. Sessizce yemekler servis edilirken kapının açılması ilr Reynold içeri girdi.
"Ne kadarda sessizsiniz."
"Öyle olması gerekti."
Pekala, istediğiniz gibi abi kardeş konuşması yapın artık yalnızsınız. En azından bu gün sakin bir şekilde yemek yeyip hemen sonra kalkacağım.
"Penelope?"
Yemeğine o kadar odaklamıştım ki yorgunluğunu çok fazla belli etmiştim. Tek yaptığım mecburi bir gülümseme ile cevap vermek olmuştu.
"Evet?"
"İyi değilsen iyi gözükmeye çalışma."
Derrick..
"Abim haklı şu an kimse iyi değil. Bir birimize rol yapmamıza gerek yok."
"Bu gün bana şövalye atadın?"
Konu aniden Derrick' ın konuşması ile değişti.
"Evet, güvende olman şu an benim önceliğim."
"Başka bilmediğim bir şey var mı?"
"İmparator' a mektup yazdım. Babamı ve Leydi Estelle' yı görmek için, görüşme talebi..."
"Anlıyorum."
Ana yemekler alınıp tatlılar servis edilirken Reynold bizi izlemeye başlamıştı. Sadece ufak bir nasihat konuşması yapıp devamın da asla konuşmamak onluk bir hareket değildi.
"Pekala, bu gün oldukça sessiziz."
"Evet öyleyiz."
"Babam Leydi Estelle ile evlenecek mi?"
Reynold ' un sorusu ile tatlı boğazımda kalmıştı. Evet?
"Bütün bu olaylar bittikten sonra..."
Derrick bile her hangi bir şey demeden sessizce kabul etmişti. Babasının evlenmesi gerektiğini mi düşünüyordu? Reynold, bile bu kadar sakin miydi? Babasının 2. Kere evlenmesi bir sorun değil miydi?
"Bu bir sorun değil mi?"
"Artık Dük benim yani, hayır. Kesinlikle bir sorun değil."
Derrick babasına eski makamını bir daha geri vermeyecek yani?
"Penelope, sence de babam annemin arkasından 20 yıl yas tuttuktan sonra artık rahatlamamalı mı?"
Reynold sanırım haklı. Babam bile başka bir kadına aşık olup hayatına devam edebilir. Bu oldukça normal karşılandı. Ama evleneceği kadın bir Barones olsaydı elbette ki gelen tepki böyle olmazdı. Her şey statüler ve makamlara bağlı, bunu düşünmek ise oldukça mide bulandırıcı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Villains Are Destined To Die
FanfictionKüçük yaşta çok güçlü bir büyücünün kızı olan Penelope genç yaşta annesi Priscilla'yı kaybetti. 12 yaşına kadar yanlız bir şekilde sokaklarda büyüdü. Bir gün İnka İmparatorluğunun tek Dük ailesinin başı ile karşılaştı. Eckart Ailesinin Dük'ü kendi k...