13.Bölüm 🌙

5.2K 378 204
                                    

Umarım beğenirsiniz 🙏🏻

İyi okumalar 🌙

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Erdem
Yatağa girer girmez mesaj gelmesini beklemiyordum. Hele ki bu mesajın anonimden olmasını hiç beklemiyordum. Garip bir şekilde içimdeki ses anonimin aslında çok yakınlarımda olduğunu söylüyordu. Mesela salonda? Bana öğretmenim diyen sadece anonim vardı ve Meriç. Benimle konuşurken yüzü kızarıyordu ve gözlerini kaçırıyordu. En önemlisi de 12-F ye gidiyordu. Anonimle aynı sınıftaydı. Acaba cidden Meriç olabilir miydi? Ya oysa? Anonim gerçekten Meriç ise ne yapacaktım? Alıcı gözüyle bakacak olursam Meriç cidden çok yakışıklı bir çocuktu. Peki anonim kişisinin Meriç olmasını ister miydim? Bu sorunun cevabını biliyorum ve korkuyorum...

Beni okuldaki meslektaşımdan kıskandığı için mesaj yazmadığını söylemişti. Aslında aşkına saygı duyuyordum. Güzel seviyordu. Işin kötü tarafıysa, ona alışıyordum. Yazdığında çok sevinmiştim mesela. Mesajlarda her ne kadar yansıtmasam da, ağzım kulaklarımdaydı mesajlaşırken. Özlemiştim ulan işte. Ne diye saklamaya çalışıyorsam? Ondan kaçsam da kendimden kaçamıyordum ve birgün ona teslim olacağımı da biliyordum. Çünkü anonimle konuşmaya başladıktan sonra kadınlara eskisi gibi bakamıyordum.

Fazla konuşamadan bitmişti mesajlaşmamız. Bana, 'Karşına çıkacak cesaretim yok.' demişti. Benim onu bulmamı istemişti. Bende kendimde aynı cesareti bulamıyorum ki. Onu görünce ne yapacağım? Kim olduğunu öğrenince nasıl davranacağım? Ya ortaya çıkınca ondan hoşlanmazsam? Ya düşündüğüm gibi değilse? Ya Meriç değilse? Bu düşünceler içinde boğulmak üzereyken uykuya daldım.

Sabah kalktıgımda saat 9 a geliyordu. Erken kalkmaya alışmıştım bu yüzden haftasonlari öğleye kadar yatma gibi bir lüksüm yoktu. Aklıma gelen ayrıntıyla hızla yataktan kalktım. Meriç burada kalmıştı dün gece. Odamdan çıkıp banyoda elimi yüzümü yıkadım ve banyodan çıkınca burnuma güzel kokular gelmeye başladı. Adımlarım, kendiliğinden mutfaga gitti. Mutfağa yaklaştıkça hafif bir müzik sesi geliyordu kulağıma. Yavaş bir şekilde mutfağa geldim ve içeri girmeden kapısında kalakaldım. Meriç, çalan müziğe uygun hareketlerle abartılı olmayan hareketlerle dans ediyordu. Ocaktaki tavayı alıp masaya koydu ve tezgaha döneceği sırada beni görmesiyle irkildi. Bende onu izlerken yakalanmanın verdiği panikle gözlerimi kaçırdım. Ilk konuşan ben oldum.

"Özür dilerim korkutmak istemedim. Bende daha yeni kalktım da." dedim. Gülümsemeye çalışarak cevap verdi.

"Ah şey, sorun değil. Bir an öyle sizi görünce irkildim sadece." dedi. Gülümsemeyi başarabilmiş ve yüzünde tatlı bir tebessüm belirmişti. "Buyrun, size kahvaltı hazırladım. Teşekkür etmek için." dedi yüzündeki tebessümle. Benim de yüzümde bir gülümseme oluştu anında.

"Çok güzel görünüyor." dedim mutfağa girip sandalyelerden birine otururken. "Ama senin ağrın vardı. Geçti mi iyi misin?" diye devam ettim.

"Iyiyim, sayenizde ağrım kalmadı. Düşündüğünüz için teşekkür ederim." dedi ve devam etti. "Kahvaltı meselesine gelince, bazen anneme yardım ederim. Ama ilk kez birine kahvaltı hazırlıyorum." dedi. Bu benim içimde bir şeyleri uyandırmıştı. Biri hayatında ilk kez kahvaltı hazırlıyordu ve bu ilk kişi bendim.

"Teşekkür ederim Meriç. Ama senin bana teşekkür etmene gerek yok. Yapmam gerekeni yaptım. Kim olsa aynısını yapardı." dedim.

"Hayır, yapmazdı. Kim olsa aynısını yapmazdı. Hele ki iyiliklerin cezasız kalmadığı şu dönemde..." dedi ve sustu birkaç saniye. "Tereddüt bile etmeden geldiniz. Beni kurtardınız, yaralarımı sardınız, evinizde misafir ettiniz. Ne yapsam da ödeyemem hakkınızı." dedi.

"Aslında şu an ödedin Meriç. Bu kahvaltı yeter de artar bile." dedim. Gülümsedi. Öyle güzel gülümsedi ki içimde uyanan şeyler, kurtulmak ister gibi çırpınmaya başladı. Onun yüzündeki gülümseme bana da bulaştı. Karşılıklı gülümseme ve kaçamak bakışlar eşliğinde kahvaltımıza devam ettik.

Kahvaltı sonrası, ben bulaşıkları suya tutuyordum Meriç makineye diziyordu. Gidecekti ve ben gitmesini istemiyordum. Benimle kalmasını istemem normal miydi? Mutfakta işimiz bittikten sonra salona geçtik. Biraz dinlendikten sonra Meriç ayaklandı.

"Ben kıyafetlerimi değiştirip gideyim artık." dedi. Bende anında ayaklandım.

"Üstünü dert etme. Kıyafetlerim kalabilir sende. Daha sonra verirsin." dedim. Bu tabiki de bir bahaneydi. Onu tekrar bu evde görmek için.

"Peki o zaman." dedi ve kıyafetlerini koyduğum torbayı aldı. Çantasını da sırtladıktan sonra kapıya ilerledi. Bende geçirmek için peşinden gittim. Ayakkabılarını alıp kapıyı açtı ve kapının önünde giydi. Daha sonra bana döndü. Ben zaten onu izliyordum. En sonunda aklıma gelen şeyle konuştum.

"Ben bırakayım seni eve. Tek gitme. Yine başına bir şey gelmesinden korkuyorum." dedim. Bana bakıp gülümsedi.

"Merak etmeyin öğretmenim ben giderim. Bir şey olmaz." dedi ama ben onu dinlemeden evin ve arabanın anahtarlarını aldım. Ayakkabılarımı da çıkardım kapının önüne ve giyerken cevap verdim.

"Ne dersen de, ben bırakacağım seni." dedim ve yüzüne baktım. Şaşkın bir şekilde bana bakıyordu.

"Ama hocam..." derken parmağımı dudağına bastırarak  susturdum.

"Şşt sus bakalım. Gidiyoruz." dedim ve omuzlarından tutup asansöre doğru çevirdim yönünü. Asansördeyken pek bir şey konuşmadık. Binadan çıkınca arabaya bindik ve kemerlerimizi taktık. Arabayı çalıştırdım ve hemen müzik açtım. Arabada müzik dinlemeyi severdim. En son kalan şarkı çalmaya başladı. Müzik arabaya dolarken Meriç'in yönlendirmeleriyle gidiyorduk evine. Yaklaşık on dakika sonra gelmiştik. Benim evime çok uzak sayılmazdı. Evin önünde durdum. Meriç evini gösterdiğinde eve baktım. Apartman dairesinde oturuyordu. Arabadan inmeden önce konuşmaya başladı.

"Herşey için çok teşekkür ederim hocam. Çok iyisiniz." dedi.

"Hiç önemi yok. Sen iyisin ya, o yeter bana." dedim. Yanakları kızarmıştı hemen. Gülümsedi ve cevap verdi.

"Ben yine de teşekkür edeceğim. Yaptığınız şey benim için çok değerli. Asla unutmayacağım." dedi.

"Rica ederim o zaman." dedim saçlarını karıştırarak. Utangaç bir şekilde gülümsedi yine. Aklıma gelen şeyle Meriç'in bileğinden tuttum arabadan inmeden önce. Şaşkın bir şekilde bana bakarken dudaklarımı araladım. Bir şeyi anlamam için bu şarttı. "Bana numaranı verir misin Meriç? Lazım olabilir belki." dedim ve sesli bir şekilde yutkundu. Sobelendin anonim.

Sobeeee 😄😄

Bölüm nasıldı?

Sizce neler olacak?

Yorumlarınızı bekliyorum 🙏🏻

Sizleri seviyorum 💜

'İKİ KALP' adlı kitabımı okuyor musunuz?

CANIM ÖĞRETMENİM (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin