147.Bölüm 🌙

1.3K 123 72
                                    

Bu bölümü, isteği üzerine ayazyusufmet e ithaf ediyorum. Yanımda olduğun icin ve desteklerin için teşekkürler 💙💙

İyi okumalar 🌙

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Erdem
Meriç'in annesinden izni koparmış, binanın önünde, arabada Meriç'i bekliyordum. Bu akşam güzel şeyler düşünüyordum. Çok güzel şeyler.

Sola doğru baktığımda, Meriç'in binadan çıktığını görünce yüzümde anında gülümseme belirdi. Hemen arabaya bindi hızlıca. Kemerini bağladıktan sonra bana bakıp gülümsedi ve dudaklarıma bir öpücük bıraktı.

"Selam." dedi dudaklarımdan çekildikten sonra. Ben de arabayı çalıştırıp cevapladım.

"Selam bebeğim." dedim ve arabayı eve doğru sürmeye başladım. "Annenler bir şey dediler mi?" diye sordum daha sonra.

"Yok, demediler. Alıştılar bence." dedi. Yüzümdeki gülümsemeyle cevapladım.

"Artık tepki bile vermiyorlarsa alışmışlardır." dedim. Beni onaylayan mırıltılar çıkardı. Tam bir kediydi. Sonrasında pek konuşmadık. Zaten bu akşam için oldukça heyecanlıydım. Konuşursam saçmalardım.

Kısa süreli bir yolculuğun ardından eve vardık. Arabamı her zamanki yerine park edip indim arabadan. Meriç de benimle beraber indi. Binaya beraber girdik ve asansöre binip eve çıktık.

Eve önden ben girdim ve arkamda kalan Meriç'i kolundan tutup içeri çekip, kapıya yasladım bedenini. Ellerimi ellerine kenetleyip, başının hizasına çıkardım. Şaşırmış görünüyordu.

"E-Erdem ne yapıyorsun?" dedi fısıltı gibi çıkan sesiyle. Boynundan derin bir nefes çekip, dudaklarımı boynuna bastırdım. Meriç'in inlemesi kulaklarıma ulaşınca sırıttım ve dudaklarımı tenine sürterek dudağına kadar çıktım. Dudaklarına derin bir öpücük bırakıp hafif geri çekildim. Bedenim hala onun bedeniyle temas ediyordu.

Yüzüne baktım ve fısıldar gibi konuştum, gözlerine bakarak.

"Bu gece senin olmak istiyorum." diye fısıldadım. Elâları, şaşkınlıktan irileşirken cevap verdi.

"N-ne? N-nasıl?" diye konuşmaya çalışırken, elini tutup avucunun içini öptüm.

"Zaten bir gün olacaktı. Bu gece olsun istiyorum." dedim yine kısık bir ses tonuyla. Yüzüme emin olmak ister gibi baktı bir süre. Daha sonra, birden dudaklarıma asıldı.

Neye uğradığımı şaşırmıştım. Meriç'i ilk kez böyle görüyordum. Üstündeki kapşonlu hırkayı çıkarıp yere bıraktı, kapının önüne. Beni yavaşça, geri geri ittirerek yatak odasına yürüdü. Omuzlarımdan yatağa itti ve yumuşak yatağa düştüm. Dizlerinin üstünde doğrulup, üstüme doğru eğildi ve dudaklarımı esir aldı dudakları.

Üst dudağımı, dudakları arasında ezerken, kendimden geçmeye başlamıştım bile. Bir süre dudaklarımız tatlı bir şekilde savaştı. Nefes alma ihtiyacıyla nefes nefese ayrıldık.

Meriç'e baktığımda, üstüme eğildiği için saçlarının bir kısmı alnına düşmüş, ela gözleri daha bir ela gibiydi. Dudakları, az önceki öpüşmemizden dolayı kızarmış ve biraz şişmişti. Yanakları da kızarmıştı. O da öylece bana bakıyordu. Güzel bakıyordu. Çok güzel...

Yine dudaklarıma yöneldiğinde elimi göğsüne koyarak durdurdum. Yapmak istediğim bir şey vardı. Umarım kabul ederdi çünkü bunu çok istiyordum.

"Ne oluyor? Neden durdurdun?" diye sordu kaşları çatık bir şekilde. Yatakta kendimi yukarı doğru çektim ve baş ucu komodinlerinden sağdakini açıp içinden fazla büyük olmayan bir kutu çıkardım. Meriç'in anlamayan bakışları üstümde geziyordu. Ona bakıp elimle karşı tarafi gösterdim.

"Gel otur sevgilim. Bir şey diyeceğim sana." dedim kutuyu açmadan. Zaten dizüstü bir şekilde olduğu için, emekleyerek geldi yanıma. Bu hareketi, yapmak istediğim şeyi daha da tetikledi.

"Ne diyeceksin sevgilim?" diye sordu. Sessizce derin bir nefes aldım ve kutuyu açtım. Meriç, kutunun içinde duranları görünce gözleri şaşkınlıkla büyüdü ve bana baktı. Ben de şirin bir şekilde gülümsedim. Umarım kabul ederdi.

Sizce kutuda ne olabilir?

Yorumlarınızı bekliyorum

Sizleri seviyorum 💙

CANIM ÖĞRETMENİM (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin