57.Bölüm 🌙

2.5K 190 51
                                    

İyi okumalar 🌙

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Meriç
Erdem'le bütün gün köşe kapmaca oynamıştım resmen. Okulda görünmemek için sürekli kaçıyordum. Nöbetçi öğretmendi ve bizim koridorda sınıfın kapısının önünden geçiyordu mecburen ve ben de görünmemeye çalışmıştım. Çünkü sabah dediği şeyden dolayı acayip utanmıştım. Dediğini elbette ki anlamıştım. Sevgililer arasında bunlar normaldi. Olabilecek şeylerdi ama benim ilkim olacaktı. Geriliyordum haliyle.

Kapı sesiyle odamdan çıkıp kapıya yöneldim. Okul çıkışı, Tuğra'yı eve davet etmiştim ama bir işi olduğunu söylemişti. İşini halledip gelecekti. Muhtemelen o gelmişti. Annemle babam hâlâ iştelerdi ve evde yine yalnızdım. Kapıyı açınca Tuğra'nın geldiğini gördüm. Ellerini birbirine sürtüyordu.

"Hoşgeldin." dedim kapıyı iyice açarak. Ellerini nefesiyle ısıtmaya çalışırken cevap verdi.

"Hoşbuldum. Oğlum çok soğuk lan. Kar yağsa da biraz yumuşasa bari şu soğuk hava." dedi.

"Odama geç sen." dedim dediklerini es geçerek. Çay demlemiştim hava soğuk olduğu için. Iki büyük kupaya doldurup odama götürdüm ve birini Tuğra'ya verdim. Odamdaki yeşil pufu peteğin yanına koymuş ve puf gömülmüştü resmen. Bende mavi pufu karşısına çektim ve gömüldüm ben de pufun içine. Bilerek büyük puf almıştım seviyordum bunlarda oturmayı. "Isındın mı bari?" diye sordum çayımı yudumlarken.

"Biraz. Ama çok soğuk lan harbi. Bi taraflarım dondu gelene kadar." dedi. Her ne kadar gülesim gelse de gulmemi bastırdım.

"Alt tarafı iki sokak öteden geldin." dedim ve bakışlarımı cama çevirdim.

"Bugün bir acayipsin. Huysuzsun. Bir şey olmuş." dedi şüpheyle bakarak. Beni bu kadar iyi tanıması sinirimi bozuyordu bazen. Yerdeki laptopuma uzandım ve güzel bir şarki açtım. Yere geri koydum, şarkı odaya dolmaya başlıyordu.

"Sana bir şey diyeceğim." dedim. Bedenini tamamen bana çevirdi. Bu, 'Seni dinliyorum.' demekti. "Nereden başlasam bilemiyorum." dedim elimi enseme atarak.

"Hadi kanka. Seni bekliyorum." dedi sabırsız çıkan sesiyle.

"Benim sevgilim var. Bunu biliyorsun zaten." dedim. Başını salladı hızla.

"Evet. Tanışacaktım güya." diye sitem etti. Ah Tuğra aslında hergün görüyorsun da...

"Aslında tanıyorsun zaten." dedim yüzüne bakarak. Hiçbir tepkisini kaçırmak istemiyordum. Yüzünde bir şaşkınlık ifadesi belirdi.

"Beril mi lan yoksa?" diye sordu. Beril kim onu bile bilmezken başımı salladım olumsuz şekilde. "Gülcan?" dedi. Yine aynı şekilde salladım başımı. Tam başka isim söyleyecekken ben konuştum.

"Kız değil." dedim. Bariz bir şaşkınlık ifadesine büründü yüzü. Dudaklarını araladı birkaç kez ama bir şey diyemedi. "Eşcinselim ben. Uzun bir süredir de farkındayım. İki senedir birini seviyordum ve o kişiyle çıkıyorum." dedim. Kaşları havalandı ve yüzünde aydınlanmış gibi bir ifade oluştu.

"Lan yoksa Erdem hoca mı?" dedi. Yutkundum. Nasıl anlamıştı ki? Boğazımın kuruduğunu hissettim ve çayımdan içtim. Üstümdeki şaşkınlıkla bilinçsizce başımla onayladım. "Vay be! Oğlum ben sana demiştim ama değil mi? Sana takmıştı kafayı!" dedi. Üstümden kocaman bir yükün kalktığını hissedince omuzlarımı dikleştirdim.

"3 aydır çıkıyoruz." dedim. Kaşlarını çattı.

"Oha lan! 3 aydır çıkıyorsunuz ve benim yeni haberim oluyor!" dedi kaşları çatıktı hâlâ.

"Kızma hemen. Cesaret edemedim. Ayrıca başına bir şey gelmesin diye söylüyorum zaten." dedim. Kaşları şaşkınlıkla havalanırken cevap verdi.

"Başıma ne gelebilir ki?" diye sordu.

"Erdem çok kıskanç. Bizim seninle yakınlığımız onu delirtiyor. Arkadaşız diyorum ama yine de kıskanıyor." dedim.

"Ohoo sen benim dünya ahiret yengemsin bundan sonra." deyip kahkaha atmaya başladı. Ben ise bu bayat espiriye sadece gözlerimi devirdim.

"Salak." deyip kıkırdadım sonunda dayanamayarak. Daha sonra kahkahaya dönüştü gülüşüm. Resmen sinirlerim bozulmuştu ve bu bayat espiriye saatlerce gülebilirdim.

Meriç sonunda söyledi Tuğra'ya.

Yorumlarınızı bekliyorum 🙏🏻

Sizleri seviyorum 💙

CANIM ÖĞRETMENİM (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin