15.Bölüm 🌙

5K 386 234
                                    

Umarım beğenirsiniz 🙏🏻

İyi okumalar 🌙

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Erdem
Meriç benden üç gündür kaçıyordu. Cidden kaçıyordu ama. Yüzüme bakmıyordu doğru dürüst. Derslerde de bakmıyordu pek. Sözlü yaparken inadına onu da kaldırıyordum. Fazla göz teması kurmadan cevaplayıp oturuyordu. Mesajda atmıyordu iki gündür. Acaba farketmiş miydi onun anonim olduğunu anladığımı? Onun için mi uzak duruyordu? Ne yapıp edip onunla konuşmam gerekiyordu.

Bugün son iki dersim onun sınıfındaydı. Çıkışta konuşmayı düşünüyordum. Önceden derslere katılan Meriç, katılmaz olmuştu. Edebiyatı cidden seviyordu ve derslere de epey katılım sağlıyordu. Ama dediğim gibi, üç gündür kaçıyordu benden. Çıkış zilinin çalmasıyla öğrencilere verdiğim ödevi hatırlattım ve kitaplarımı alıp çıktım sınıftan. Arabamla okuldan çıktıktan sonra geçen gün serserilerle kavga ettiğimiz yerde Meriç'i beklemeye başladım. Yaklaşık on dakika bekledikten sonra dikiz aynasından Meriç'i görünce indim arabadan. Yere doğru bakarak yürüdüğü için henüz beni görmemişti. Oldukça da dalgın görünüyordu. Aramızda birkaç adım kala başını kaldırdı ve beni gördü. Yüzünde bariz bir şekilde şaşkın bir ifade oluşmuştu anında. Ellerimi cebime koydum ve öylece Meriç'e bakıyordum. Bir iki adımda dibine yaklaştım ve ela gözlerine kitledim bakışlarımı.

"Konuşmamız lazım." dedim direkt olarak. Uzatmaya niyetim yoktu. Önce yutkundu. Hareket eden adem elmasından anlamıştım.

"Ne konuşmamız gerekiyor?" diye sordu. Sesi gayet normal çıkmıştı.

"Yol ortasında olmaz. Arabaya bin. Bir yere gidip konuşalım." dedim. Birkaç saniye düşündü. Bir şey demeden arabaya bindi. Bende gülümsedim ve arabaya bindim. Baktığımda kemerini takmamıştı. Birden ona doğru hamle yaptım. Iyice dibine girdim ve gözleri açılmıştı şaşkınlıktan. Koltuğa sinmişti iyice. Öylece bana bakıyordu. Yüzüne doğru yaklaşarak, elimi emniyet kemerinin olduğu yere attım ve kendimi çektim. "Kemerini takmalısın." dedim onun kemerini takarken. Hâlâ şaşkındı ve derin bir nefes aldığını duymuştum. Kendi kemerimi de takıp arabayı çalıştırdım. Bu yakın temas beni de çok heyecanlandırmıştı. Yola henüz çıkmışken Meriç'in sesini duymamla saniyelik olarak yüzüne baktım. O da bana bakıyordu.

"Nereye gidiyoruz?" diye sordu. Nereye gidiyorduk? Bende bilmiyordum.

"Bilmiyorum. Sadece sessiz sakin bir yer arıyorum. Benim evim bunun için çok uygun. Bana gidelim." dedim.

"Dışarıda konuşsak olmuyor mu?" diye sordu.

"Benden çekiniyor musun? Daha önce kalmıştın ya evimde." dedim ona bakmadan. Bir şey demedi. "Açık hava istiyorsan balkona çıkarız." dedim. Bir gülüş kaçtı dudaklarının arasından.

"Çok mantıklı." dedi. O sırada gideceğimiz yeri bulmuş ve oraya doğru sürmüştüm arabayı. Şehri iyi gören bir yere gelmiştik. Dışarıdaydık en azından. Istediği gibi. Hemde kimse yoktu. Sanki keşfedilmemiş bir her gibiydi. Sanki bize özel gibi.

Arabadan indim ve kaputa oturdum. Birkaç saniye içinde o da geldi. Yanıma oturdu.

"Dışarıda konuşmak istedin diye eve götürmedim." diye küçük bir açıklama yaptım.

"Teşekkür ederim." dedi ve suskunluk oldu aramızda. Evet, konuşmak için gelmiştik buraya ama ne konuşacaktık şimdi? Sanırım direkt olarak konuya girmeliydim. Her zaman yaptığım gibi.

"Benden neden kaçıyorsun?" diye sordum karşısına geçip. Bu soruyu beklemediği belliydi. Afallamıştı.

"Kaçmıyorum." dedi. Neşeden uzak bir gülüş kaçtı dudaklarımın arasından.

"Gerçekten mi? Çünkü bana hiç öyle gelmiyor da." dedim.

"Sizden kaçmak için bir nedenim yok öğretmenim." dedi.

"Bence var Meriç." dedim yakınlaşarak. "Söyle, benden neden kaçıyorsun?" diye üsteledim. Yakınlaştığım için geriye doğru eğilmişti arabanın üstünde.

"Bakın hocam." dedi beni omuzlarımdan tutup hafifçe ittirerek. Böylece kendisi de doğrulmuş oldu. Sonra indi arabanın üstünden. "Ben sizden kaçmıyorum. Sizde kaldığımda sadece mahçup oldum. Çekiniyorum bu yüzden. Yoksa sizden kaçtığım yok." dedi.

"Kaçmıyorsun öyle mi? Tamam. Peki tam da şu an, kaçmadığını kanıtlar mısın bana?" dedim. Bir süre bakıştık sadece. Daha sonra yaptığı şeyle kalbim atmayı bırakmış, dizlerimin bağı çözülmüş, kulaklarım uğulduyordu. Beynim bile error vermişti. Çünkü Meriç dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı.

Ben geldim.

Bir şeyler oldu ama neler oldu acabaaa?

Yorumlarınızı bekliyorum 🙏🏻

Sizleri seviyorum 💙

CANIM ÖĞRETMENİM (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin