Umarım beğenirsiniz 🙏🏻
İyi okumalar 🌙
Önceki bölümü atlamayın lütfen...
Meriç
Erdem'le bir kadını dudak dudağa gördüğüm an oradan hızla uzaklaştım. Kalbimin kırıklarının üstüne basa basa, canım yana yana evimin yolunu tuttum. Tuğra'ya da bir şey belli etmemeye çalışıyordum ama sanırım benim o yıkık halimi gördükten sonra bir şeyler anlamıştı. En azından, öğretmenine platonik ergen diye düşünür. Belki de hep öyle kalmalıydı içimdeki bu büyük aşk. En azından o zaman bu kadar canımı yakmazdı o gördüğüm manzara.Eve gelince anahtarımla zar zor kapıyı açtım. Çünkü ellerim titriyordu. Gerçek anlamda bitmiş hissediyordum. Kalbim kırılmıştı. Annem hemen yanıma geldi ben kapıdan girince.
"Oğlum hoşgeldin." dedi gülümseyerek ama halimi görünce gülümsemesi soldu. Yanaklarımdan tutarak yüzüme baktı şefkatle, "Neyin var? Ne bu halin?" diye sordu. Evet, Tuğra evine geçince bende biraz sahile inmiş orada ağlamıştım ve her zaman olduğu gibi hemen gözlerim kızarmıştı.
"Bir şeyim yok. Başım ağrıyor biraz." dedim kırık sesimle. "Uzanacağım." deyip odama yöneldim.
"Emin misin bir şeyin olmadığına?" diye söylenince durup anneme baktım ve başımla onayladım.
"İyiyim, dedim ya başım ağrıyor. Biraz uyusam geçer." dedim ve odama yürümeye başladım.
"Baban gelince yemek için kaldırırım seni." diye seslendi arkamdan. Bende arkamı dönmeden, odama girmeden önce cevap verdim.
"Aç değilim." dedim ve odama girdim. Kıyafetlerimi çıkarmadan, kendimi yüzüstü bir şekilde yatağıma attım. Gözyaşlarım yine intihar etmeye başladı pınarlarından. Telefonum aklıma gelince, elimi cebime atıp telefonu çıkardım. Erdem mesaj atmıştı. Hangi yüzle yazıyordu hâlâ bana?
19:07
Erdem: Sevgilimmm. Kaç saat oldu tek kelime yazmadın?
GörüldüCevap vermedim. Görüldü attım. Saniyeler sonra bir mesaj daha geldi.
19:30
Erdem: Görüldü?Neler oluyor anlatacak mısın?
GörüldüAğlayarak okuduğum mesajlara hiçbirşey yazmıyordum. Başım yatakta, telefonum da yatağın üstündeydi. Aklıma sürekli o manzara geliyordu. O manzara da canımı acıtıyordu.
20:30
Erdem: Meriç, cevap ver lütfen bir şey mi oldu?
GörüldüLânet olsun sana Erdem! Çok şey oldu! Kalbimi paramparça ettin! Keşke hiç yazmasaydım. Başından yazmamalıydım. Yine görüldü attım. Ama bu Erdem'i durdurmuyordu...
21:00
Erdem: Neden sürekli görüldü atıyorsun?Bir şeyler yazsana!
GörüldüNe diyebilirdim ki? Onu o kadınla gördükten sonra ne diyebilirdim? Eğer duymak istemeyeceğim şeyler söylerse, bunları duymaya nasıl dayanabilirdim?
21:30
Erdem: Tanrım, çıldıracağım!
GörüldüHiçbirşey yazmadan ve hiçbirşey yapmadan, geldiğimde kendimi yatağa nasıl attıysam hiç kalkmadan öylece yattım saatlerce. Annem yemeğe çağırdı, ses vermedim. Uyuduğumu sansın diye ve öyle de olmuştu. Erdem belirli aralıklarla yazıyordu hâlâ.
22:00
Erdem: İyi misin? Bari onu söyle...
Görüldü22:30
Erdem: Sevgilim seni üzecek bir şey mi yaptım?Bana sevgilim yazınca sinirlerim tepeme fırladı ve parmaklarım kendi kendine bir şeyler yazdı, gözyaşlarımdan görebildiğim kadarıyla...
Meriç: Sevgilim demw bsna. Swndrn nwfret wdiyorum¿
O mesajdan sonra telefonu kapatıp uyumaya çalıştım. Bir şey duymak, görmek istemiyordum. Sadece uyumak istiyordum. Uyandığımda da bunların bir rüya olduğunu görmek istiyordum...
Meriç canım oğluşum kıyamam sana 🥺
Yorumlarınızı bekliyorum 🙏🏻
Sizleri seviyorum 💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CANIM ÖĞRETMENİM (BxB)
Roman d'amourCanım Öğretmenim isimli ilk bxb kitabıdır. Bolca gülmek istiyorsan sen de ailemize katıl 🤗 İki erkeğin aşkını konu alan bir hikayedir. Ona göre gelin. +18 bölümler mevcut. Texting-metin karışık 05.10.2020 - 12.06.2021 #gayaşk etiketiyle 1.sırada.