89.Bölüm 🌙

1.7K 142 48
                                    

İyi okumalar 🌙

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Meriç
Günler su gibi akıp gidiyordu ve okulların kapanmasına az bir zaman kalmıştı. Ben de aileme sevgilim olduğunu açıklayacaktım ama tepkilerini kestiremiyordum. Yani sevgilim olan kişinin öğretmenim olduğunu bilseler ne diyeceklerdi bilmiyordum. Ama düşündüm ve öğretmen ayrıntısına girmemeye karar verdim. Çünkü zaten bir aya kadar okulum bitiyordu ve Erdem artık öğretmenim olmayacaktı. Çok mantıklıydı.

Tuğralar ailecek bizdeydi ve büyükler konuşurken Tuğra'yla ben, bakışarak anlaştık ve aynı anda kalktık masadan. Tabii öyle zengin kalkışı yapınca bakışlar ikimize döndü. Bakışlarım annemi bulunca annem konuştu ilk.

"Neden kalktınız oğlum?" diye sordu annem Tuğra'yla beni süzerek.

"Doyduk anne. Değil mi Tuğra?" dedim Tuğra'ya bakarak. Hızla başını salladı o da.

"Aynen. Doyduk Nevin teyze. Ellerinize sağlık yemekler çok güzeldi." dedi. Annem gülümsedi.

"Afiyet olsun canım." dedi ve odama çekildik Tuğra'yla. Ben yine cam kenarında bulunan mavi pufa oturdum. Tuğra yeşile oturdu. Telefonumu cebimden çıkarıp biraz göz gezdirdim sosyal medyada. Tuğra'dan ses çıkmayınca ona baktım. Bana bakıyordu. Kaş göz işaretiyle, 'Hayırdır?' gibisinden bir hareket yaptım.

"Olum çok gerginsin lan rahatla biraz." dedi. Demesi kolaydı. Aileme sevgilimi açıklayacaktım. Sahte bir gülüş kaçtı dudaklarımın arasından.

"Kolay mı sanıyorsun Tuğra?" dedim ve ayaklandım. "Yaşadığımız ülkeye bir bak! Yıl olmuş 2021, gökkuşağı amblemli şeyler +18 ibaresiyle satılıyor bu ülkede. Aleni ayrımcılık yapıyorlar. Bunun ırkçılıktan hiçbir farkı yok." dedim. Sesim isyan eder gibi çıkmıştı. Tuğra yerinden kalkıp karşıma geçti ve omuzlarımı sıktı destek olurcasına.

"Şerefsizler rahatsız oluyor diye güneş doğmaktan vazgeçmiyor. Homofobikler rahatsız oluyor diye yokuz gibi davranmayacağız. Biz varız. Her yerdeyiz. İster kabullensinler, ister kabullenmesinler biz buradayız. Yaradan böyle yaratmış bir şey yapamayız ki." dedi haklıydı.

"Eşcinsel olduğum için şiddet gördüm. Kendim olduğum için. Şimdi bir de sevgilim var. Bunu kabullenmek istemeyecek kimse. Çünkü sevgilim erkek." dedim. Öyle bir zamandaydık ki, öz yeğenine tecavüz eden serefsizler davul zurnayla karşılanırken, eşcinseller yönelimleri yüzünden şiddet görüyordu. Şiddet, temas gerektirecek diye bir şey yok. Psikolojik şiddet, hepsinden daha kötüydü.

"Merak etme Meriç. Ailen seni olduğun gibi kabul ediyor. Başkaları kabul etmese de olur. Elalemi boşver. Önemli olan ailen." dedi. Bu epeyce rahatlatmıştı beni. Yatağımın ayak ucuna bıraktım bedenimi. Tuğra da yanıma oturdu. Neden bu kadar gergindim ben de bilmiyordum? Belki de son zamanlarda duyduğum ve tanık olduğum olaylar yüzündendi bu durum.

Biraz daha konuştuk öylesine. Daha sonra annem geldi ve Tuğra'ların gideceğini söyledi ve ayrıldı yanımızdan. Tuğra odadan çıkmadan önce omuzlarımı sıktı yine.

"Korkma. Gerilme. Rahat ol. Ailen bir şey demeyecek. Sevgilinin olması çok doğal. Kendine güven. Her zamanki gibi." dedi ve sarıldık birbirimize. Sanırım ben hayattaki ikinci şansımı da Tuğra'yla kanka olarak harcamıştım. İlki Erdem'le sevgili olmaktı.

Tuğra ve ailesi gittikten sonra annemle babam salona geçti. Ben de annemle babamın yanına geçtim. Berjer koltuklardan birine oturdum ve sahte bir öksürükle dikkatlerini çektim.

"Anne, baba... Sizinle bir şey konuşmak istiyorum." dedim ve yutkundum. Birazdan herşeyi öğreneceklerdi...

Bol bol sosyal mesaj verdim bu bölümde ve gerçeklere değindim. Çünkü hayat kitaplardaki gibi toz pembe değil. Keşke öyle olsa ama değil işte...

Yorumlarınızı bekliyorum 🌸

Bu arada bir süre önce taslağa kaldırdığım ama şu an tekrar yayımda olan, 'KALBİM SENİ SEÇTİ' adlı kitabıma da bakarsanız sevinirim

Sizleri seviyorum 💙

CANIM ÖĞRETMENİM (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin