CANIM ÖĞRETMENİM (BxB)

143.Bölüm 🌙

İyi okumalar 🌙

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Meriç
"Son bir hafta kaldı lan. Şaka gibi." dedi Tuğra. Dersler boş geçtiği için, okulun bahçesinde, banka oturmuş sohbet ediyorduk. Alper, ben ve Tuğra vardık. Ortada sohbet dönüyordu ama Alper'in gözü telefonundaydı. Muhtemelen Buğra abiyle konuşuyordu.

"Aynen kanka. Resmen okul bitiyor. Sınav heyecanı var bir de." dedi Alper. Konudan uzak gibi duruyordu ama muhabbete katılınca onun da kulağının bizde olduğunu anladım.

"Sana ne oldu suratın asık? Abimle mi kavga ediyorsunuz?" diye sordu Tuğra. "Hâlâ yenge meselesi mi lan yoksa? Olum şaka yaptım be." diye ekledi. Alper başını olumsuz anlamda sağa sola salladı.

"Yok. Üniversite yüzünden atışıyoruz." dedi ve telefonu masaya bıraktı. "Delirtecek beni. Manyak lan senin bu abin." dedi Tuğra'ya. O kadar komiğime gitmişti ki, izlemek çok eğlenceli geliyordu şu an. Çenemi elime yaslamış, sırıtarak onları izliyordum.

"Ne oldu lan yine ne yaptı?" dedi Tuğra. Alper sıkıntılı bir nefesin ardından cevap verdi.

"Üniversiteyi boşver hem sınav stresi çekmezsin hem de ben sana bakarım, evimin erkeği ol diyor." deyince kendimi tutamayıp kıkırdadım. Buğra abi gerçekten komikti.

"Boşver. Abim böyle işte. Seni çok seviyor. Onun için böyle." dedi Tuğra, Alper'in koluna vurarak.

"Biliyorum." dedi yanakları kızarırken. Hemen de utanmıştı şapşal.

"Ay çen utandın mı çen?" dedim gülerek. Tuğra sırıtarak bakıyordu bize. Alper de güldü dediğime.

"Kes lan yavşak." dedi gülerek. O sırada, Talha masanın başında bitti. Normalde çok takılmazdık ama aramızda kötü falan değildi. Yalnız Tuğra, Talha'yı görünce gerildi sanki. Ama pek üstünde durmadım çünkü bildiğim kadarıyla Talha'yla bir sorunu yoktu.

"Selam kızlar. Boş mu?" diye sordu benim yanımı göstererek.

"Boş boş gel." dedim az daha kenara kayarak. Talhada gelince, normal geyik yapmaya başladık. Çünkü bizi bilmiyordu. Gerçi şu saatten sonra bilse de bir şey değişmezdi çünkü zaten okullar kapanıyordu bir hafta sonra.

Bir süre daha sohbet ettik öyle boş beleş şeylerden. Ben de bir yandan sohbet ediyor, bir yandan da Erdem'in mesajlarına cevap veriyordum. Toplantıdaydı ve sıkıldığı için bana yazıyordu şapşal.

Yaklaşık bir iki saat oturup sohbet ettik. Saate baktığımda, dört buçuk olmuştu bile. Hep beraber bir zengin kalkışı yapıp çıkışa ilerledik. Okul çıkışının kapısında Buğra abi bekliyordu. Bu akşam Alper le görüşeceklerdi. Muhtemelen onu almaya gelmişti.

Biz de Buğra abinin yanına gittik. Kısaca selamlaştık. Telefonumdan mesaj gelince hemen baktım. Erdem onu beklememi yazmıştı. Ben de cevap yazıp gönderdim ve ortada dönen sohbete odaklandım.

"Naber sevdicek?" dedi Buğra abi, Alper'e doğru eğilerek. Alper yanakları kızarırken cevap verdi.

"Bana şöyle demesene. Bir duyan olacak." diye ufak bir azar çekti sevgilisine. Buğra abi çok yüksek olmayan bir sesle cevap verdi yine.

"Tamam sevdicek. Bir daha sevdicek demem." dedi ve sırıtarak Alper'in utanan halini izledi. Tam o sırada bir şey oldu. Buğra abi, karşısına bakınca, gülümsemesi soldu. Bakışları değişti. "Arabada bekliyorum ben." diyerek uzaklaştı yanımızdan. Biz üçümüz şaşkın bir şekilde kaldık orada. Ben en sonunda akıl edip, Buğra abinin baktığı yere baktığımda, Talha'yla abisini gördüm. Abisi, Buğra abinin arkasından bakıyordu ve bakışları hiç normal değildi.

Beynimde bir şeyler birleşince sessizce bir küfür savurdum. Geçen gün grupta bahsedilen önemsiz detay, Talha'nın abisi olabilir miydi?

Sanki geç kaldı biraz ama pek fırsatım olmadı. Çünkü ben insan değil kedi doğurmuşum. Oğlum bütün gün tepemde...

Neyse, bu kez ciddi olarak söylüyorum yakın zamanda final yapacağım. Belki ikinci sezon gibi bir kitaba daha başlarım bunun devamı olur. Yeni adım attıkları hayatlarını anlatırım işte. Eğer ikinci kitabını istiyorsanız kesinlikle yorumlarda belirtin lütfen. Çünkü ona göre ayarlayacağım.

Yorumlarınızı bekliyorum

Sizleri seviyorum 💙