CANIM ÖĞRETMENİM (BxB)

49.Bölüm 🌙

İyi okumalar 🌙

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

"Of çok soğuk." diye söylendi Tuğra ellerini nefesiyle ısıtmaya çalışırken. Evet, kış mevsimindelerdi ve sömestr henüz bitmemişti. Tuğra'da sevgilisiyle buluşmak için otobüs durağına gidiyordu. Otobüse binip, Tuna'nın evine gidecekti. Açık alanlarda ve kalabalık ortamlarda istedikleri gibi yakın duramıyor, elele tutuşamıyorlardı. Bu yüzden evde daha rahat edeceklerini düşünmüşlerdi ve Tuna, Tuğra'yı evine davet etmişti. Tabi Tuğra biraz tereddüt etmişti ama daha sonra bazı şeyleri düşündü. Disardaki homofobikleri, sevgilisiyle özgürce dolaşamayacağını ve kokusunu hissedemeyeceğini düşündü. Bu yüzden kabul etti.

Otobüs durağına varmış, otobüsü beklemeye başlamıştı kulaklığındaki müziğe odaklanmış bir şekilde. Otobüs geldi birkaç dakika sonra. Soğuktan, cebindeki elleri bile uyuşmuştu sanki. Yüzü de soğuktan nasibini almıştı. Kısa sayılabilecek bir otobüs yolculuğundan sonra indi otobüsten. Birkaç dakika yürüyüp beş katlı apartmanın önünde durdu. Telefonundan gelen bildirim sesiyle telefonunu çıkardı ve mesaj geldiğini gördü. Hemen mesaja girdi.

15:32
Tuna: Nerde kaldın?  mesajı okuyunca gerildi bir an. Kalbi deli gibi atıyordu. Evde yalnız kalacaklardı. Bu ilk kez oluyordu. Geldiğine dair bir mesaj yazıp yolladı. Kulaklığını çıkarıp cebine tıkıştırdı. Binaya yaklaşıp dördüncü katta oturan sevgilisinin ziline bastı. Bina kapısı birkaç saniye içinde tiz bir sesle açıldı. Tuğra hızlı adımlarla binaya girdi. Sıcak hava karşılayınca bir an gevşediğini hissetti uyuşan kaslarının.

Asansöre binip, dördüncü kata çıktı kısa sürede. Asansör kapısı yavaşça açıldı ve asansörden çıktı Tuğra hızla. Tuna'nın daire kapısına bakınca, Tuna'yla göz göze geldiler. Tuğra kapılarda karşılandığını görerek gülümsedi. Tuna'da gülümsedi ve Tuğra içeri girdi. Daha montunu bile çıkaramadan Tuna, Tuğra'nın soğuk dudaklarına bastırdı dudaklarını. Tuğra bir an afallasa da karşılık verince, uzun ve derin bir öpücük olmuştu.

"Buz gibi olmuşsun." dedi Tuna, Tuğra'nın yüzünü kavrayarak. Tuğra kalbinin gümbürtüsünden, zor duymuştu Tuna'nın sesini.

"Evet oldukça soğuk." dedi ve montunu çıkardı. Tuna elindeki montu alıp portmantoya astı.

"Sen içeri geç. Ben hemen geliyorum." dedi ve Tuğra'nın yanından ayrıldı. Tuğra, yavaş adımlarla girdi salona. Salon ferah ve genişti. Evin güzel bir enerjisi vardı. Hemde sıcaktı. Televizyonda duraklatılmış bir film vardı. Gözleriyle etrafı taradı rahat ve geniş olan gri koltuğa otururken. Rahat koltuk, Tuğra'yı kucaklarken daha da rahatlamış hissediyordu. Sanki bu eve ilk gelişi değil gibi hissetmişti.

Tuna salona gelince direkt olarak Tuğra'nın yanına oturdu. Az önce sanki dudaklarına yapışan o değilmiş gibi çekingen bir şekilde oturuyordu. Kısa bir süre sessizlik oluştu aralarında. Tuna bu sessizlikte daha çok gerilince sessizliği bozdu.

"Şey..." dedi elini ensesine atarak. "Bir şeyler hazırladım. Gel yiyelim." dedi ayağa kalkarak. Tuğra'nın elinden çekiştirerek kaldırdı ve mutfağa götürdü. "Otur bakalım şöyle." diyerek omuzlarından tutarak mutfaktaki uzun koltuğa oturttu. Tezgaha dönüp, Tuğra'ya ve kendine çay doldurdu ve Tuğra'nın karşısına oturdu.

Tuğra, önündeki masaya bakınca iştahı kabardı birden. Önce çaydan bir yudum aldı. "Eline sağlık. Çay güzel olmuş. Herkes güzel çay demleyemez." dedi gülümseyerek. Gerginliğini atmıştı bir süre sonra.

"Teşekkür ederim." dedi Tuna da onun gibi gülümseyerek. "Çay benim işim. Çay içmeyi çok sevdiğim için demlemek de zor olmuyor. Ama bunu özellikle senin için özenerek yaptım. Içine sevgimi de kattım." dedi yüzündeki gülümseme silinmemişti hâlâ. Dediği Tuğra'nın hoşuma gitmiş olacaktı ki sesli bir şekilde güldüğünü duydu Tuğra'nın.

"Bende sana teşekkür ederim." diye cevapladı Tuğra.

"Güzel gülüyormuşsun. Daha çok gülmelisin." dedi Tuna ve tabağına yiyeceklerden koymaya başladı. Tuğra, Tuna'nın dediğine utangaç bir şekilde gülümsedi bu kez. O da tabağına yiyecek koymaya başladı. Hızlanan kalbini görmezden gelmeye çalışıyordu.

En uzun kitabım bu ve içimden bitirmek gelmiyor ciddi ciddi. Böyle sürecek heralde ömür boyu 😄

Bu arada aranızda hâlâ 'SEVGİLİME NOT' adlı kitabımı okumayan var mı? Bence var. Okuyun lütfeeeeenn 🥺🥺

Neysee yorumlarınızı bekliyorum 🙏🏻

Sizleri seviyorum 💙