112.Bölüm 🌙

1.7K 136 83
                                    

İyi okumalar 🌙

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

"Biraz yavaş mı olsan acaba?" diye inledi Tuna acıyla. Tuğra, dudaklarını ısırıp cevap verdi sevgilisine.

"Özür dilerim ama sabredersen acın dinecek birazdan." dedi. Tuna hissettiği baskıyla acıyla inledi.

"Uff acıyor." dedi ve Tuğra'ya baktı. Tuğra, işini bitirirken söylendi.

"Tamam bitiyor. Amma tatlı canın varmış."  dedi ve çekti elini. "Bitti işte." diyerek bıraktı Tuna'nın elini. Tuna, Tuğra'ya çay koyarken, çay suyunu bardak yerine eline dökmüştü ve parmakları yanmıştı sıcak sudan dolayı. Tuğra krem sürüp, sardı elini.

"Neden gelmemi istemedin birden?" diye alakasız bir soru attı Tuna ortaya. Tuğra, saçlarını eliyle geriye tarayıp cevap verdi.

"Evden çıkmam gerekiyordu ve babamlara sana geleceğimi söylesem izin vermezlerdi. Meriç'lere gideceğim desem inanmazlardı. Hele ki seni öğrendikten sonra. Ben de abimden yardım aldım. Beraber çıktık. O da şimdi dolaşıyordur." dedi. Tuna başıyla onayladı.

"Abin ne dedi peki bu duruma?" diye sordu Tuna merakla. Tuğra, oturduğu koltukta geriye yaslandı.

"Alper'in numarasını istedi. Ben de verdim. Şartı buydu." dedi. Tuna kaşlarını kaldırarak baktı sevgilisine.

"Vay be. Abin baya ciddi Alper konusunda." dedi. Tuğra da başıyla onayladı.

"Galiba Alper yengem olacak." diye mırıldandı Tuğra ciddi bir şekilde. Tuna sevgilisine garip bir bakış atarak sokuldu iyice.

"Onları boşver de sen şimdi burada kalamayacak mısın?" dedi masum bir şekilde ve Tuğra'nın göğsüne yattı. Tuğra, gülümseyerek baktı sevdiği bedene.

"Çok isterdim." dedi ve elini sevgilisinin saçlarına atıp okşamaya başladı. "Ama abim gelip alacak beni." diye mırıldandı, sevgilisinin saçlarının arasına öpücük bırakmadan önce. Tuna, çocuk gibi mızmızlanıyordu sevgilisine.

"Yaa ama benimle kalmalısın." deyip sargılı elini kaldırdı. "Elime bak. Yaralıyım ben." dedi. Sadece iki parmağı sargılıydı.

"Benim seninle kalabilmem için kolunun falan kopması gerekirdi." dedi Tuğra. Tuna dudaklarını büzüp kaşlarını çattı tıpkı bir bebek gibi. Tuğra, sevgilisinin bu hallerine çok da alışık değildi. Bu yüzden bu görüntü, fazlaca sevimli geldi. "Biraz daha uğraşırsan seni yiyeceğim şu surata bak." dedi Tuğra. Tuna'nın dudağının kenarı kıvrıldı. Hoşuna gitmişti. Dönüp sevgilisine dil çıkardı. Tuğra, bu hareketle çileden çıktı ve zaten göğsünde yatmakta olan sevgilisini alt edip üstüne çıktı.

Tuna, beklemediği bu atak karşısında, afallayarak baktı sevdiği bedene. Tuğra, Tuna'nın yüzüne doğru eğilip fısıldayarak konuştu. "Amacın beni çileden çıkarmaksa eğer, başardın sevgilim." dedi. Nefesi Tuna'nın yüzünü yalayıp geçmişti. Tuna, yutkundu sadece. Tuğra, Tuna'nın yutkunduğunu farkederek, dudaklarını Tuna'nın adem elmasına bastırdı. Bu hareketle, Tuna'nın gözleri kapanırken, Tuğra, dudaklarını ince hat çizerek boynunda gezdiriyordu.

"Bu-bunun so-nu i-iyi değil." diye konuştu Tuna zorla. Tuğra dudaklarıyla yol çizerek çenesine, oradan da dudaklarına ulaştı sevgilisinin. Dudakları, tatlı bir savaş içine girince, Tuna'da artık saldı kendini. Ne olacaksa olsundu.

CANIM ÖĞRETMENİM (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin