Seçilmişin İntikamı : Yeniden Doğuş (2)

★Bölüm 30★

Red'in önünde 10bin asker diz çöktü. Bunların 2bini yeniyken 8 bin kişi eğitilmiş kişilerdi. Red "Aramıza yeni katılanlar 4 grup oluşturacak ve aralarından bir lider seçecektir. Ayrıca ticari zekası olan kimseler eğitimden sonra General Ronald'ın odasında bekleyecek ve sınavlara tabii tutulacaktır. Eğer ki aranızda bir tartışma veya savaşma çıkarsa..." Red kana susamışlığını yaydığı anda gökyüzünde karaltı oluştu "Onları canlı canlı canavarlarıma yediririm!" Herkes titredi ve diz çökmek zorunda kaldı. Red aurasını çekti ve diğer askerlere döndü. Red "Önceden katılmış olan usta kartallar ise 4 gruba ayrılacaklar. Ayrıca her ayda bir turnuvalarda birinci olan gruba hap verilirken kalan 3 gruba ise ceza olarak eğitimleri iki kat artacaktır! Diğer yeni gelenler çırak kartallar liderlerini oluşturduktan sonra 50.Seviyeye vardıklarında ise birleşecek ve dağlardaki haydutların üslerini yok edecekler." Red derin bir nefes aldı ve düşündü. Red sırıttı "Usta kartallar ise turnuvadan sonra bir şehri ele geçirecekler ve kan anlaşması ile bize itaat ettirecekler! Baştaki kişileri öldürecekler ancak halka zarar vermeyecekler! Bu şehrin ismi ise.. Yukin Şehri. Başlarında ki adam ve ailesi halkına zülüm yapan biri. Hepiniz dağılın ve eğitimize devam edin!" Red, General Ronald ile konuştuktan sonra ayrıldı. Red eve yakın bir yerde "Artık gitmeli miyim?" Elinde garip bir taş vardı...

******

3 Ay Önce...

Red evin kapısından girdi ve hiç kimseye selam bile vermeden odasına girdi. Red yatağına oturdu ve gözlerini kapatarak zihnine odaklandı. Red gözlerini açtığında Akiri'nin kurduğu ev halen zihnindeydi. Red biraz araştırdıktan sonra gülümsedi ve kağıdı okudu.

Red eğer bunu okuyorsan büyük ihtimalle ruhlarımız birleşmiş demektir. Bu bir ayrılık değil ancak seninle daha fazla konuşamayacağım ancak izlemem devam ediyor. Mutlu olma sözümüzü asla aklından çıkarma. Önce güzel bir ordu kur ve yatırımını oraya yaptıktan sonra bir şehir ele geçir. Sana vereceğim ikinci mektupta aklıma gelen bir savunma stili var. Onu bütün askerlerine öğretirsin. Ayrıca dediğim gibi bu bir daha görüşmeyeceğimiz anlamına gelmez ben senin ruhunun içindeyim ve zihnine karışabilsem bile sana bir şey diyemem. O yüzden zamanı geldiğinde masanın üstünde mektuplar oluşacaktır. Şimdilik o taşı kırmaya kalkma büyük ihtimalle o taş bir yere ışınlıyor seni. En az 350.Seviye olunca o taşı kır! Halkam sana yardım edecektir. Ayrıca artık Akiri Lewin olduğumu söylemenin zamanı geldi!

Red gülümsedi ve diğer kağıttaki stili ezberlemeye başladı. Red gerçek dünyada uyandı ve ayağa kalkarak general aramaya başladı...

Günümüzde

Red kapıdan içeri girdi ve Ruby'nin dudağından öperek sevgili selamlaşması yaptıktan sonra salona geçti ve herkesi toplattırdı. Herkes toplandıktan sonra Red'in ciddi duruşu herkesi tedirgin etmişti. Red derin nefes aldı "Bir ay sonra ayrılacağım ve ne zaman geleceğim belli değil." Evdeki herkes duraksadı ve Red'e sadece bakıyorlardı. Red konuşma ihtiyacı olduğunu anladı "Ancak bu tam bir ayrılık değil. Ancak geldiğimde güçlü bir müttefik ile burada olacağım. Ondan önce bu bir hafta boyunca ne olur olmaz diye hepinize 10 yıllık bir program ve simya tarifleri vereceğim. Anne öncelikle sen ve ben bir ay boyunca simya yapacağız. Sana öğrettiklerimi kimseye söyleme ve bitki alırken dikkatli ol ki anlamasınlar. O yüzden her bir bitkiden alacağından çeşit çeşit almayı unutma. Her neyse bu gün ve yarın odamda olacağım ve bütün planlarımı kağıtlara yazacağım." Lucy dondu kaldı. O bile bilmiyordu simyaya yetenekli olduğunu. Hina "D-Daha fazla kalamaz mısın?" Red "Maalesef abla. Bunu 3 ay önceden beri planlıyorum." Hina kafasını salladı "Kaori ve Lina bir kaç gün sonra gelecekmiş sanırım. Müdüre Melisandre ile." Red gülümsedi "O zaman onları evimize davet edin. Bir kaç haftaya zaten bir bağımsız şehir ele geçireceğiz. Ondan öncede şehrimizin %70'i tamamlandı." Red bir kaç şey konuştuktan sonra odasına çekildi...